Bilim insanları belirli bir frekansta yanıp sönen ışıklar ve sesler kullanarak beyin hücrelerini hasardan korumanın basit bir yolunu buldular.
Kemoterapi birçok kanser için en iyi tedavi yöntemlerimizden biridir ancak ne yazık ki etkileri beyin de dahil olmak üzere tüm vücutta hissedilmektedir. Hastalar sıklıkla hafıza, konsantrasyon ve karar vermede sorun yaşadıkları, düşünce ve davranışlarını etkileyen ‘beyin bulanıklığından yakınırlar. Normalde kemoterapi bittikten sonra ortadan kaybolsa da, birkaç ay boyunca günlük yaşamda sinir bozucu bir kesintiye neden olabilir.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir araştırma, bu kötü etkilere karşı koymak için oldukça basit bir tedaviyi ortaya çıkarabilirdi ve hepsinden önemlisi, kemoterapinin kendisinden daha az invaziftir. Tek yapmanız gereken, her gün yanıp sönen ışıklara bakmak ve bazı sesleri dinlemek.
Ekip, tedaviyi kemo beyinli fareler üzerinde test etti; onlara beş gün boyunca yaygın kemoterapi ilacı sisplatin vererek, ardından beş gün ara vererek ve tekrar beş gün vererek, insan dozaj rejimini taklit etti. Bazıları, günde bir saat 40 Hz ışık ve sese maruz kalmayı içeren ‘gama terapisi’ alırken, kontrol grubu yalnızca kemoterapi gördü.
Üç hafta sonra kontrol fareleri, daha küçük beyin hacmi, DNA hasarı, iltihaplanma ve nöronların etrafındaki koruyucu kaplama olan miyelin hasarı da dahil olmak üzere kemoterapinin bilinen beyin etkilerinin çoğunu gösterdi. Oligodendrositler adı verilen miyelin üreten beyin hücrelerinin popülasyonları da azaldı.
Ancak kemoterapi süresince günlük gama tedavisi alan farelerde bu semptomların hepsinde önemli azalmalar görüldü.Ayrıca hayvanların hafızasını ve yürütme işlevlerini ölçen testlerde de çok daha iyi performans gösterdiler.
Araştırmacılar gen ekspresyonunu analiz ettiğinde, gama tedavisi uygulanan farelerde iltihaplanma ve hücre ölümüyle bağlantılı genlerin baskılandığını buldular.
Faydaların tedaviden sonra en azından kısmen dört aya kadar devam ettiği görüldü.Gama terapisinin, kemoterapiyle aynı anda uygulandığında, kemoterapiye sonradan başlamak yerine çok daha iyi sonuç verdiği görüldü.
Takip çalışmaları, farklı bir kemo ilacı olan metotreksat alan farelerde benzer olumlu etkiler buldu. Fare testleri, nöronlara doğrudan ışık ve ses iletmek için beyin implantlarını içerse de, Alzheimer için daha önce yapılan insan denemeleri, sadece senkronize bir ekran ve hoparlör kurulumu kullanılarak benzer faydaların elde edilebileceğini göstermişti. İşe yararsa, hayat kurtaran tedaviyi daha az rahatsızlık verici hale getirmek için bu, insan hastalara kemoterapi uygulamasının standart bir parçası haline gelebilir.
Ekip ayrıca gama tedavisini Parkinson ve multipl skleroz gibi diğer nörolojik hastalıklara karşı da test etmeyi planlıyor. Alzheimer hastalarında yapılan klinik deneyler halihazırda devam ediyor.