W- Demant’ın Türkiye Şirketleri Genel Müdürü Filiz Güvenç ile özel sohbet.
Sektörde kadın algısını nasıl görüyorsunuz?
F.G.-Tıbbi cihaz sektörü sağlık sektörünün önemli bir parçası. Ben ilaç sektöründe 30 yıl önce göreve başladığım zaman kadın çalışan olarak çok az sayıdaydık. 30 yılda çok şey değişti ve günümüzde ilaç sektöründeki kadın çalışan sayısının artışına paralel olarak medikal cihaz sektöründe de kadın çalışan sayısı hızlı bir şekilde artıyor.
Demant Grubu şirketleri olarak bu anlamda sektörümüze öncülük edecek uygulamalar hayata geçirmeye çalışıyoruz. Global bir şirket olmamız nedeniyle, mevcut politikalarımız çerçevesinde sektörümüzdeki kadın yönetici ve çalışanlarımızın sayısını artırmaya yönelik programlarımızı hayata geçiriyoruz.
Öte yandan Türkiye’de iş hayatında genel olarak kadın-erkek ayrımcılığı olduğunu pek düşünmüyorum.
Kendi kariyerime baktığımda bu yönde bir engelle hiç karşılaşmadım. Kariyerimi yönetirken aynı anda 2 kızımı sağlıklı bir şekilde büyütebildim. Ancak tabi ki mevcut durumu daha da iyileştirecek adımlar her zaman atılabilir. Amacımız kadın-erkek eşitliği çerçevesinde tüm çalışanlarımızın hak ettiği fırsatlara eşit şekilde kavuşabilmesini sağlamak. Ben de yöneticisi bulunduğum şirketlerde bu konuda gelişim alanlarını saptayıp iyileştirmeye ve kadın-erkek tüm çalışanlarımıza eşit hak ve sorumluluklar sunulmasını sağlamaya çalışıyorum.
W- Kadınlara pozitif ayrımcılığınız var mıdır?
F.G.- Demant Türkiye şirketleri olan İDİS ve SES’te toplam çalışanlar içinde kadın çalışan oranımız %52 ile gayet ideal bir durumda diyebilirim. Türkiye kadın istihdam oranının epey üstündeyiz. Türkiye’de kadınların iş hayatına katılma oranı %32’lerde. Bu da OECD ve AB üyesi ülkelerin bir hayli altında.
Bizim için önemli olan yalnızca şirkette kadın çalışan sayısını arttırmak değil, aynı zamanda yönetim kadrolarında da kadın yöneticilere daha fazla yer vermek.
Şirketimizin yönetim ekibinde kadın oranımız %40’larda. Tüm çabamız bu oranı gün geçtikçe daha da artırmak yönünde. Demant 2012’de yayınlanan ‘’Daha Fazla Kadın Yönetici’’ ilkesi ve hareket planı ile birlikte hem globalde hem de Türkiye özelinde bu konu üzerine yoğunlaşmakta. Bu çerçevede yapılanları kısaca özetlemem gerekirse:
- İşe alım sırasında erkek ya da kadın fark etmeksizin o adayın başarılı aday olduğuna dair somut veriler olmasına bakıyoruz.
- Pozisyonlar açıldığında eşitsizlik yaratabilecek tüm koşullar ortadan kaldırıyor ve eğer yönetici pozisyonu açığı var ise içerideki çalışanlardan aday belirlemeye gayret ediyoruz.
- Açık her pozisyon için hem erkek hem de kadın adaylar ile görüşülmesini sağlıyoruz.
- Şirket tanıtım fuarlarında, iş ilan görsellerinde, kurumsal kimlik çalışmalarında çoğunlukla kadın yönetici / çalışanların görsellerinin kullanımını sağlıyoruz.
- Tüm grup şirketlerindeki kadın çalışan sayısı / kadın yönetici sayısının takip edilmesini ve eğer oran düşük ise nedenlerinin araştırılmasını ve de bu konuda çalışmalar yapılmasını temin ediyoruz.
Yayınlanan bu ilke doğrultusunda tüm dünyadaki şirketlerimize baktığımızda, özellikle Polonya, Kanada, Güney Afrika, İsveç ve Birleşik Krallık’ta şu anda erkek yöneticilere göre daha fazla kadın yönetici bulunduğunu söyleyebilirim.
W- Kadın yönetici adaylarına tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
F.G.- Her şeyden önce kendinize güvenin. Daima gelişime ve değişime açık olun. Günlük hayatın koşturmacası ve bizlere yüklenen sorumluluklar nedeniyle birçok erkeğin çok daha üzerinde performans göstermek zorunda kalabiliyoruz. Sadece iş hayatında değil, ev ve aile hayatında da birçok sorumluluklarımız bulunuyor. Birden fazla sorumluluğu üstlenmek sizi daha güçlü kılar. Zamanı ve hayatı yönetmeyi öğretir. Kendinizi geliştirmeye yönelik tüm fırsatları değerlendirin. Eğitim fırsatlarından sonuna kadar faydalanın. Kendine güvenmek, yapabileceklerine inanmak bu anlamda çok önemli. Daima daha fazlası için ve değişen ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yenilenmeyi çok değerli buluyorum.
İş hayatında kariyer basamaklarını çıkarken yılmamak lazım. Beni bu anlamda motive eden sihirli iki kelime var. Yönetmek ve denge.
Zorluklarla başa çıkabilmek için önce kendinizi yönetmeyi öğrenmelisiniz. Özel yaşam-iş dengesini doğru kuramazsanız yorulup yarı yolda bırakabilirsiniz. Bırakmayın. Yardım almaktan çekinmeyin. Eşinizden, ailenizden yardım alın. Hayatınızı planlayın ve kaynaklarınızı doğru yönetin. Zamanınızı mutlaka iyi organize edin. Ve mutlu olduğunuz işi yapın. Sabah evden çıkarken içinizi mutlulukla dolduran insanların olduğu bir işte çalışın. Kalbinizi çarptıran iş hangisiyse onun peşinden koşun. Ben kendi hayatımda bunları uyguladım. Diliyorum ki genç arkadaşlarımız da kendi hayatlarını ve kariyerlerini yönetme konusunda kendi yollarını bulurlar.
W- İş yaşamında kadınların yetkinliklerinin getirdiği avantajlar var mıdır?
F.G.- Kadınlar aynı anda birçok projeyi takip edebilme yeteneğine sahipler. Duygusal zekâlarının yüksek olması insan ilişkileri ve networkingde de onları bir adım öne çıkarmakta. Aynı anda birçok sorumluluğu taşıyor olmanın verdiği bir pratiklik var. Hızlı ve çözüm odaklı ilerleyebiliyorlar. Detayları iyi gören gözleri, yaşadıklarını unutmayan bir hafızaları var. Bu da iş hayatında ihtiyaç duyduğumuz akıl koyarak iş yapma becerisini beraberinde getiriyor. Kadınları genel olarak çok dayanıklı buluyorum. Bugün kadınların sadece iş hayatında değil, yönetim ekiplerinde de sayılarının arttığını görüyorum. Mesela Demant Türkiye Şirketlerinde çalışanlarımızın %52’si kadın. Yönetim ekibimizin de %40’ı da kadın yöneticilerden oluşuyor. Bu rakamların yönetim seviyesinde daha da artması için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünyada Demant olarak çeşitlilik ve dahil etme anlamında örnek şirketlerden birisiyiz.
W- Hala kadınların önünde aşması gereken engeller var mıdır?
F.G.–Kadınların önünde aşması gereken en temel engel yine kendi koydukları sınırlar bence. İnandığınız bir hedef için çaba gösterirken ailevi sorumluluklarınızın öne çıkması ya da bu yönde beklentilerin ortaya konulması nedeniyle kimi zaman iş hayatından uzaklaşan kadınlar olabiliyor. İş ve özel hayat dengesini kurmak bu anlamda çok değerli. Bugün şirketlerin hayat geçirdiği çeşitlilik ve dahil etme politikaları ve uygulamaları ile hem aile hem de iş hayatınız birlikte çok da uyumlu bir şekilde devam edebiliyor. Kadınların iş hayatında, politikada, akademik çevrelerde daha fazla yer alması gerektiğine inanıyorum. Daha fazlası için birbirimize destek olmalı, eşitliğin peşinde koşmak durumunda kalmayacağımız bir dünya yaratmalıyız. Bu sadece kadınların değil, aynı zamanda erkeklerin de sorumluluğu diye düşünüyorum. Ben çok şanslıyım ki yanımda bana daima destek olan, başarılarımla gurur duyan, her ne olursa olsun benim yanımda duran bir eşim, iki güzel kızım ve ailem var. Onların desteği ve özverisi olmadan bu noktaya gelmem zor olurdu. Onlara da bu vesile ile yürekten teşekkür ediyorum.
W- Demant’ı ve Türkiye’deki yatırımlarını biraz anlatabilir misiniz?
F.G.- Dünyanın önde gelen firmalarından Demant Grubu işitme sağlığı alanında, 130’u aşkın ülkede faaliyetlerini sürdürmekte. Danimarka menşeili bir şirketiz. Demant Grubu insanların daha iyi işitmesine ve işitme sağlığına yardımcı olmak adına, sahip olduğu geniş bilgi birikimi ile yenilikçi teknolojileri geliştirerek, hayatları değiştiren farklılıklar yaratma yolunda çalışmakta. Türkiye’de İDİS ve SES İşitme Cihazları olarak yatırım ve hizmetlerimize 30 yılı aşkın bir süredir devam etmekteyiz. Türkiye çapında hizmet sunan bayilerimiz ve 200’e yakın çalışanımızla Türkiye’nin önde gelen işitme sağlığı şirketlerinden birisiyiz.
W- Demant özelinde ülkemize kazandırdıklarınız neler olmuştur?
F.G.- Bugün ülkemizde yaklaşık 3 milyon kişi işitme kaybı yaşamakta. Her doğan 1000 bebekten 3 tanesi işitme kayıplı. Bu durum yaş ilerledikçe daha da artmakta. Geçirilen rahatsızlıklar, kullanılan ilaçlar, travmalar, yüksek volümlü sese maruz kalmalar, genetik faktörler gibi birçok etken nedeniyle artan bu sayı 60’lı yaşlara gelindiğinde %30’lara kadar çıkıyor. Bir genelleme yapacak olursak, 65 yaş üstünde her 3 kişiden birisinde duyma bozukluğu baş gösteriyor diyebiliriz. Demant Türkiye Şirketleri olarak sunduğumuz işitme cihazlarıyla insanların hayata bağlanmasını sağlıyoruz. Tüm çabamız insanların daha iyi duyabilmelerini, sevdikleriyle ve çevreleriyle iletişim kurmaya devam edebilmelerini sağlamak. Teknolojiyi insanların sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için kullanıyoruz. İşitme sağlığında erken teşhis ve tedavi çok hayati öneme sahip. İşitme kaybı ne kadar erken teşhis edilebilirse işitme kayıplı bireyin tedavisi o kadar erken ve etkili olacaktır. İşimizin en kritik noktası bu. Bizim işimiz iletişimle, mutlulukla, hayata ve sevdiklerimizle bağlanmakla ilgili. Türkiye’de sunduğumuz satış öncesi ve sonrası hizmet kalitemizle de fark yaratıyoruz diyebilirim.
W- Kızları, kadınları içine alan bir sosyal sorumluluk projeniz olacak mıdır?
F.G.- Demant Türkiye şirketleri olarak kadınların iş hayatında daha fazla yer alması ve fırsat eşitliği sağlanması için birçok çalışma yapmaktayız. Sadece kadın çalışanlarımızın değil, tüm çalışanlarımızın eşit fırsatlara sahip olması için hayata geçirdiğimiz projelerimiz var. Kadın-erkek ayrımı yapmadan, kişileri yetenekleri, potansiyelleri ve performansları doğrultusunda değerlendiriyoruz. Bugün Danimarkalı Demant Grubunun Türkiye’deki şirketlerinin başında bir kadın yönetici olarak bulunmam da bu görüşün ve anlayışın bir parçası.
Bu yıl 8 Mart’ta kadın çalışanlarımız adına Türk Eğitim Vakfı ‘’Eğitimli Kızlar Umutlu Yarınlar’’ fonuna bağışta bulunduk. TEV üzerinden kızlarımıza verdiğimiz desteğin yerine ulaşacağını ve Demant Türkiye Şirketleri olarak kızlarımızın geleceğine umut olacağımızı biliyoruz. Diliyoruz ki birçok şirkete örnek olalım. Tüm şirketler kadınların eğitim alması, iş hayatında yer alması, yönetim kurullarına girebilmesi için çaba ve emek harcasınlar. Biz Demant Türkiye Şirketleri olarak kendi sektörümüzde bu alandaki öncü kimliğimizle daha birçok projeye destek verme kararlılığındayız.
W- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü‘nü özel mesajınızı alabilir miyiz?
W- Kadınlarımız içlerindeki gücü fark etsinler. Bugün Atatürk’ün çizdiği istikamette gelişimini sürdüren, yüzü geleceğe dönük, inançlı ve kendi gücünün farkında olan kadınlarımızın birçok yüksek pozisyonda görev yaptığını, hatta daha nicelerinin de yarın bu pozisyonlara geleceklerini görmekten çok mutluyum.
Bu çaba ve emeğin karşılıksız kalmaması ve kızlarımızın iş hayatında daha fazla yer bulması büyük bir mutluluk. Biz de Demant Türkiye şirketleri olarak kadınların yönetim hayatında daha fazla yer alması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu güne özel güzel bir rastlantımız var. Demant Türkiye olarak 8 Mart günü Bussines Ligi Futbol maçımız var ve kadın insan kaynakları uzmanımız erkek takımının teknik direktör yardımcısı olarak sahada görev yapacak. Sanırım bu durum konuya bakışımıza çok güzel bir örnek oluşturuyor.
W- Değerli Filiz Hanım, görüş paylaşımı için çok teşekkür eder başarılarınızın devamını dileriz.