Yeni bir UCLA çalışması, keto diyetinin bağırsak mikrobiyomunda tedaviye dirençli epileptik çocukları nöbetlere karşı koruyabilecek değişiklikleri nasıl tetiklediğini buldu. Bu keşif, nöbetleri önleyebilecek yeni tedavilerin geliştirilmesine kapı açıyor.
Ketogenic diet therapy for pediatric epilepsy is associated with alterations in the human gut microbiome that confer seizure resistance in mice
Düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı ketojenik (keto) diyetin kilo kaybına ve yağ dokusu kaybına yardımcı olabileceğini, kötü kolesterolü düşürdüğünü ve insülin duyarlılığını artırabileceğini gösteriyor. Ancak aynı zamanda, nöbetleri birinci basamak ilaçlarla kontrol edilemeyen, dirençli epilepsi adı verilen bir durum olan epileptik çocuklar için de etkili bir tedavi olduğu bulundu.
Yapılan araştırmada, keto diyetinin bağırsak mikrobiyomunu ve fonksiyonlarını nasıl değiştirdiğini ve bu moleküler değişikliklerin nöbetlere karşı nasıl koruma sağlayabileceği inceledi.
Çalışma, epilepsiyi taklit etmek için yetiştirilen bir fare modelinde, keto diyetiyle beslenen farelerin, standart diyetle beslenen farelere göre önemli ölçüde daha az nöbet geçirdiğini bulan önceki UCLA araştırmasını genişletiyor.
The keto diet protects against epileptic seizures. Scientists are uncovering why
Şimdi araştırmacılar, dirençli epilepsisi olan çocuklarda diyetin bağırsak mikrobiyomunun işlevini nasıl değiştirdiğini incelediler.
Araştırmada, keto diyetine başlamadan önce ve başladıktan bir ay sonra 10 pediatrik epilepsi hastasından dışkı örnekleri topladı ve örnekleri farelere naklettiler. Araştırmacılar daha sonra kornea elektrotları (psikomotor nöbet modeli) yoluyla verilen düşük frekanslı (6 Hz), uzun süreli (üç saniye) bir uyarı kullanarak farelerde nöbet başlatmayı denediler. Keto diyetindeki hastalardan dışkı nakli alan farelerin, keto öncesi nakil alan farelere göre nöbetlere karşı daha dirençli olduğunu buldular. Keto sonrası numuneler ortalama olarak nöbet eşiklerini keto öncesi kontrollere kıyasla yüzde 22,4 artırdı.
Daha da önemlisi, çalışma aynı zamanda pediatrik hastalarda keto diyetinin, yağ asidi oksidasyonu ve amino asit metabolizmasıyla ilgili temel bağırsak mikrobiyom fonksiyonlarını değiştirdiğini de buldu. Bu süreçlerle ilgili genlerin yüksek temsili, keto diyetinin bağırsak mikrobiyomunu, yağları sindiren ve yağ açısından zengin, karbonhidrat sınırlı koşullar altında karbonhidratları sentezleyen mikrobiyotayı zenginleştirmek için şekillendirdiğini göstermektedir. Pediatrik numuneler farelere aktarıldığında bu özellikler korundu.
Alıcı farelerin beyin dokularının transkriptomik profilini çıkaran araştırmacılar, beyin gen ifadesindeki değişiklikleri de gözlemledi. İnsan epilepsisiyle ilgisine dayanarak hipokampus ve frontal kortekse odaklanarak, RNA işleme, hücresel stres tepkisi, nöron gelişimi ve sinaptik aktivite ve sinyal iletimi ile ilgili farklı şekilde eksprese edilen genler buldular.
Keto diyetiyle ilişkili mikrobiyomun, nöbet riskini değiştirmek için bağırsak-beyin ekseni boyunca sinyal verme mekanizmalarını araştırmak ve keto diyet tedavisinin etkinliğini artırabilecek potansiyel mikrobiyom bazlı müdahaleleri belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.