Avustralya Bond Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, 20 çalışmayı içeren son meta-analizlerinde, Randomize kontrollü çalışmalarda (RCT’ler) kızılcık suyunun, haftalarca veya aylarca düzenli olarak tüketildiğinde, idrar yolu enfeksiyonu geliştirme riskini düştüğü bulundu.
Beş benzer çalışmanın sonuçlarını karşılaştıran araştırmacılar, kızılcık suyu içmenin, plasebo sıvısından yüzde 27 daha düşük idrar yolu enfeksiyonu oranına yol açtığını buldular.
Araştırmacılar ayrıca kızılcık suyu içenlerin, plasebo grubuna göre yüzde 49 daha düşük antibiyotik kullanım oranına sahip olduğunu buldular.
Bu kızılcık suyunun modern tıbbın yerini aldığı anlamına gelmez, ancak meyve içeceğinin tekrarlayan enfeksiyonları uzak tutmaya ve gelecekte antibiyotik ihtiyacını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Araştırmacılar, kızılcık suyunun “Orta ila düşük” idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde kullanımını destekliyor.
Sonuçların kesinliğini artırmak için daha fazla randomize kontrollü çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirten araştırmada, bu çalışmaların UTI’ler üzerinde bir etki yaratmak için ne kadar süreyle, ne kadar kızılcık suyu tüketilmesi gerektiği ve farklı yaş ve cinsiyetlerdeki insanları nasıl etkilediğinin araştırılacağı kaydedildi.