Rusya, Corona virüsüne karşı ilk aşıyı onaylamaya hazırlanırken başta Batılı ülkeler olmak üzere dünyanın dört bir yanından uzmanlar, klinik deneyleri tamamlanmadan, prosedürlerine uygun şekilde geliştirilmeyen bir aşının güvenilir olmayabileceği ve büyük risk taşıyabileceği uyarılarında bulunuyor.
VOA: Corona virüsüne karşı aşı yarışında Çin ve ABD’nin önüne geçme hedefi birçok Rus hükümet yetkilisi tarafından dile getirilirken, Rus devlet basınında da bu yarışta “dünyada ilk olma” mesajı sıkça gündeme geliyor.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, pandeminin ilanından kısa bir süre sonra, Nisan ayında, yetkililere, Corona virüsü aşı çalışmaları da dahil birçok ilaç için klinik deney sürelerini kısaltmaları talimatı vermişti. Bu doğrultuda, sağlık uzmanlarının itirazlarına rağmen Gamaleya Enstitüsü adlı araştırma merkezinin klinik deneylere başlaması Mayıs ayında Sağlık Bakanlığı’nca onaylanmıştı.
İnsanlar üzerindeki deneyler, 17 Haziran’da 76 gönüllüyle başladı. Ancak bu gönüllü grubunun içinde ordu mensuplarının olması, askerlere deneylerde gönüllü olmaları yönünde baskı yapılmış olabileceği gerekçesiyle bilim dünyasında tepki gördü. Askerlerin deney sonrasında aşının herhangi bir yan etkisini gözlemlemediklerini aktarması, ancak diğer deney grubu içinde yan etkilerle karşılaşanların olması, eleştirileri daha da güçlendirdi. Birçok uzman, ordu mensuplarının baskı altında, belirli bir yönlendirme doğrultusunda bilgi paylaşıyor olabileceği görüşünde.
Rusya’daki Klinik Deney Örgütleri Birliği Başkanı Svetlana Zavidova da aşının geliştirilmesinde izlenmesi gereken kademelerin yetersizliğine dikkat çekiyor ve “Herhangi bir ilacın geliştirilmesi yıllar sürer. Gamaleya Enstitüsü’nün birinci ve ikinci fazlarda sadece 76 gönüllü üzerinde denediği bir aşının her aşaması tamamlanmış son ürün olarak sunulması, ciddiye alınacak bir durum değil” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü, Rusya’da Gamaleya Enstitüsü’nün yürüttüğü aşı deneylerini hala birinci fazda olarak değerlendirirken, Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, Eylül ayında aşının “endüstriyel üretimine” geçileceğini aktardı.
Bu aşının öncelikli olarak sağlık çalışanları gibi riskli gruplar üzerinde kullanılacağını söyleyen Sağlık Bakanı Mikhail Murashko’ysa Ekim ayı itibariyle aşının toplu bir şekilde uygulanmasına başlanabileceğini söyledi.
Gamaleya’nın geliştirdiği aşının klinik deneyleriyle ilgili henüz herhangi bir bilimsel veri paylaşılmamış olması da aşının güvenilirliğiyle ilgili endişe yaratan konular arasında.
Rusya Sağlık Bakanlığı soruları yanıtsız bırakırken, Gamaleya Enstitüsü’nünse röportaj taleplerini bakanlığa yönlendirdiği belirtiliyor.
Deneylerin üçüncü aşamasının Ekim ayından önce tamamlanıp tamamlanmayacağı da henüz bilinmiyor. Ekim ayında başlatılacak ilk aşı uygulamasında başlangıçta 1.600 katılımcı üzerinde aşı uygulanacağı ve bunların 800’üne aşının bir türünün, diğer 800’üneyse başka bir türünün yapılacağı belirtiliyor.
Amerika’da olduğu gibi diğer aşı denemelerinde de üçüncü faz testler onbinlerce kişi üzerinde gerçekleştirilirken, Rusya’da Gamaleya Enstitüsü’nün geliştirdiği aşının bu aşama tamamlanmadan onaylanıyor olması güvensizliği arttırıyor. Öte yandan, Brezilya ve Hindistan’ın Rusya’nın aşısına ilgi gösterdiği de belirtiliyor.