Prof. Dr. Hakan Günen, Dünya KOAH Günü dolayısıyla ülkemizde görülme sıklığı oldukça fazla olan KOAH’a dikkat çekerek, Türkiye’de gerçekleştirdikleri kapsamlı bir çalışmanın sonuçlarını paylaştı.
KOAH (kronik obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığı) dünyada en yaygın görülen üçüncü ölüm nedeni olarak dikkat çekiyor. Dünya KOAH Günü kapsamında Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Günen KOAH ile ilgili bilgi vererek, Türkiye’deki hastalarla gerçekleştiren kapsamlı bir çalışmanın sonuçlarını ilk kez açıkladı.
KOAH’ın Türkiye’de toplum sağlığı için önemli sorunlar arasında yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Günen “Dünyada her 10 yetişkinden 1’i KOAH hastasıdır ve dünya genelinde en yaygın üçüncü ölüm nedenidir. Ülkemizde ise 3-5 milyona yakın KOAH hastası olmasına rağmen sadece 300-500 bini hasta olduğunu bilmektedir. Bu veriler, hastalıkla ilgili bilinçlenmenin ülkemiz için ne kadar önemli olduğuna işaret ediyor. KOAH, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Buna rağmen yaygınlığının bu kadar fazla olmasının sebebi, hem toplumumuzun hastalıkla ilgili yeterli bilgiye sahip olmaması hem de belirtilerin ihmal edilerek hekime başvuruda geç kalınmasıdır. Oysa bu hastalık erken evrede tespit edilir ve en önemli nedeni sayılan sigara kullanımı bırakılırsa hastalığın ilerlemesinin önüne geçilebilir. Bu nedenle belirli süre azalmayan öksürük, nefes darlığı ve sabahları balgam çıkarma gibi temel belirtiler ihmal edilmemeli, mutlaka hekime başvurulmalı” dedi.
Her 3 KOAH hastasından biri yüksek alevlenme riski taşıyor
Prof. Dr. Hakan Günen’in yönetiminde, Türkiye’de yürütülen bir araştırma KOAH’ın özellikleri, hastaların içinde bulunduğu koşullar hakkında güncel bilgileri içeriyor. Tüm Türkiye genelinde gerçekleştirilen bu bilimsel çalışma KOAH hastalarının içinde bulunduğu zor koşulları ortaya koydu.
Hastalığın doğal seyri esnasında, tedavide değişiklik gerektirecek kötüleşme haline alevlenme denir. Artan balgam miktarı, öksürme hissi, nefes darlığı gibi belirtiler alevlenmenin habercisi olabilir. Alevlenmeler, hastane yatışlarına neden olması, hastaların yaşam kalitesini düşürmesi hatta ölümlere dahi sebep olması nedeniyle KOAH’lılar için tehlike yaratır. Hastaların bu belirtilere karşı dikkatli olması gerekmektedir.
Ülkemizde yakın zamanda yapılan araştırmanın en önemli sonucu; her 3 hastadan birinin yüksek alevlenme riski taşımasıdır. Alevlenmeler oldukça sık ve şiddetli olmasına rağmen, 4 KOAH hastasından 3’ü alevlenme geçirdiğinin farkında değildir.
Araştırmanın bir diğer sonucuna göre, ülkemizdeki KOAH hastalarının yaklaşık yüzde 80’i gündelik yaşamında semptomlarla mücadele ediyor ve bu çalışmada hastaneye yatışı olan KOAH hastaları en az 12 geceyi hastanede geçirmek zorunda kalıyor.
KOAH önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen, ülkemizde gerçekleştirilen bu araştırma hastalığın kontrol altında olmadığını ve hastalığa dair farkındalığın düşük olduğunu göstermiş ve doğru zamanda, doğru tedavi almamış KOAH’ın hastalar ve sağlık sistemi üzerindeki yükünün altını çizmiştir.