VKV Sağlık Kuruluşları bünyesinde bulunan Koç Üniversitesi Hastanesi, “Klinik Araştırmalar Ünitesi”ni hayata geçirdi. Koç Üniversitesi Hastanesi liderliğinde kurulan merkezin açılış törenine, VKV Sağlık Kuruluşları CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Dilege, Klinik Araştırmalar Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu ve Mayo Clinic’ten Prof. Dr. Rahmi Öklü katıldı. Merkez, ulusal ve uluslararası düzeyde farklı disiplinlerden araştırmacılarla, en yüksek kalitede klinik araştırma sağlayacak uzmanlardan oluşan bir ağ oluşturmayı hedefliyor.
Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları çatısı altında yer alan Koç Üniversitesi Hastanesi’nde, çağdaş standartlara uygun, araştırmacıya her türlü uzmanlık ve danışmanlıkla destek sağlayan ve yüksek kaliteli klinik araştırmaların yürütülmesini amaçlayan “Klinik Araştırmalar Ünitesi” açıldı. Ünitenin açılış konuşmasını, VKV Sağlık Kuruluşları CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Dilege ve Klinik Araştırmalar Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu yaptı. Etkinliğin davetli konuşmacısı ise, Mayo Clinic’ten Prof. Dr. Rahmi Öklü oldu.
Dr. Erhan Bulutcu: “Uluslararası, etik ve güvenilir bir merkez olacağına inanıyoruz”
Açılışta, klinik hizmetler dışında, eğitim ve araştırmada da önemli başarılar elde ettiklerini vurgulayan VKV Sağlık Kuruluşları CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, “2014 yılında sağlık kampüsümüzü hizmete açtık. Topkapı kampüsümüzde araştırmaya verdiğimiz önemi göstermek için laboratuvarlarımızı hastanelerimizin kalbine kurduk. Klinik hizmetler dışında bütün disiplinlerarası mekansal bariyerleri ortadan kaldırarak, bütüncül bir yaklaşımla sadece klinik hizmetlerde değil, eğitim ve araştırmada da bir takım ruhuyla önemli başarılar elde etmek hedefimizdi. Bu hedeften yola çıkarak, 7 yılda hastanelerimizde 1 milyonu aşkın hastamız klinik hizmetlerden faydalandı. Hepimizin bildiği gibi, mikrobiyoloji laboratuvarlarımız, genetik laboratuvarımız, patoloji laboratuvarımız ve bunun yanı sıra “İleri Düzey Eğitim ve Simülasyon Merkezi”mizi kurduk. Son olarak da, Avrupa Birliği’nin “Research Centre of Excellence” dediği “Organ Nakli İmmünoloji Laboratuvarı”mızı hizmete açmıştık. Bugün de hizmete açacağımız “Klinik Araştırmalar Ünitesi”nde yatarak ya da ayakta tedavi şeklinde hastalara hizmet vererek, uluslararası, etik ve güvenilir bir merkez olacağına inanıyoruz,” dedi.
Etkinlikte konuşan Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Dilege ise, “Üniversitenin çok güçlü fakültelerine sonradan eklemlenmiş olmanın aslında bu fakültelerin vizyonunu ve bu fakülteler sayesinde bizim de vizyonumuzu değiştirerek, bilimsel araştırmanın ve eğitimin ülkemizde ne ölçüde önemli olduğunu bir kez daha bize gösterdiğini düşünüyorum. Dolayısıyla, bu multidisipliner çalışma içerisinde bundan sonra atılacak adımların bizi önemli yerlere götüreceğine eminim. Burada aslında, değerli Dr. Erhan Bulutcu’nun da önemli katkılarıyla -sadece sağlık hizmeti sunmak dışında- araştırma fakültesi olması karşılığının da klinik araştırmalardan geçtiğinin bilincine vardık. Bu konuda son birkaç yıl içerisinde çok önemli ataklar yaptık. Bu, bir yolun başlangıcı. Emin olunuz ki, bu yıl ve gelecek yıl içerisinde ‘Klinik Araştırmalar Ünitesi’ taçlandırılacak,” diye konuştu.
Klinik Araştırmalar Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu: “Araştırmanın mükemmelliğini sadece temel araştırmalarla değil, klinik araştırmalarla da sürdüreceğiz”
Koç Üniversitesi’nin Türkiye’de kar amacı gütmeyen bir vakıf tarafından kurulduğuna ve Türkiye’nin en önemli araştırma üniversitelerinden biri olduğuna dikkat çeken Klinik Araştırmalar Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu da sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de Koç Üniversitesi’nin iyi bir araştırma üniversitesi olduğunun göstergeleri var. Koç Üniversitesi’si en çok ulusal araştırma ödüllerini kazanan üniversitedir. Laboratuvarlarımızdan üretilen bilginin hızla hasta yatağına ulaşacak teknolojileri geliştirme konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz KUTTAM gibi, TIREX gibi pek çok araştırma merkezinin kısa zamanda kurulumuna ve belirli bir başarıya ulaşmasına öncülük etti. Burada Koç Üniversitesi’nin ürettiği bilgi niteliğinin değeri, diğer kriterlerle birlikte, üniversitenin dış kaynaklı aldığı fonlar üzerinden de değerlendirilebilir. Sadece 2021 yılında üniversite 210 milyon TL’nin üzerinde dış kaynaklı fon alarak araştırmalarını taçlandırmıştır. Avrupa Araştırma Konseyi’nin ERC adı verilen ve Nobel’e giden yolda ilerleyen bilim insanlarını desteklediği projelerde de Koç Üniversitesi, Türkiye’de en fazla ERC projesinin yürütüldüğü ve sadece mühendislik alanında değil, sosyal alanlar ve fen bilimlerinde de ERC projelerinin yürütüldüğü önemli bir üniversite konumuna gelmiştir. Biz araştırmalarımızı iyi bir araştırma misyonuyla kurulmuş tıp fakültesine eklemlendirerek, Türkiye’de de özellikle biyomedikal alanda dünya seviyesinde katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
Tıp fakültesinin kuruluşu sadece Türkiye için değil, vizyonuyla ve misyonuyla Koç Üniversitesi’nin araştırma kültürüne de katkı sağlıyor. KUTTAM’ın bugün 2 kampüste yaklaşık 9.000 metrekarelik alana yayıldığını, içinde 300’den fazla araştırmacının tam zamanlı olarak çalıştığı ve mezunlarıyla gurur duyduğu bir merkez olduğunu, son 4 sene içerisinde ulusal ve uluslararası fonlardan 147 projenin yürütüldüğünü ve bu projelerin mali değerinin toplamda 160 milyon TL’nin üzerinde olduğunu vurgulamak isterim.
Sadece ulusal anlamda değil, Avrupa Birliği tarafından da ilk mükemmellik merkeziyet projesini Koç Üniversitesi’ne kazandırmış olmaktan tıp fakültesi olarak gurur duyuyoruz. İnovasyon peşinde koşarken, diğer araştırma merkezleriyle, dünyadaki tüm akademi üyeleriyle, yatırımcılarla, kamu ve sivil toplumla birlikte yol almamız gerektiğini biliyoruz. Bu paydaşlardan birisi de endüstri. Koç Üniversitesi Hastanesi’nin tek amacı sağlık hizmetini en üst kalitede vermek değil, klinik araştırmalarla birlikte hem ülkemizdeki insanların ilaca, yeni ve yenilikçi tedavilere erken ulaşımını sağlamak hem de klinik araştırmaların yürütüldüğü sağlık merkezlerinin hizmet kalitesinin diğerlerine göre çok daha iyi olduğunun bilincinde örnek bir merkez teşkil etmek. “Klinik Araştırmalar Ünitesi” sadece fiziki bir mekan olarak değil, klinik araştırmaların tasarımından tamamlanmasına kadar her aşamada gerek endüstri destekli olsun gerekse de araştırmacı inisiyatifiyle başlasın, ihtiyaç duyulan tüm akademik, bilimsel ve teknik desteği sağlamak üzere yapılandırılmış bir ünite olarak hayata geçiyor. Bütün bunların içerisinden araştırmanın mükemmelliğini sadece temel araştırmalarda değil, klinik araştırmalarda da sürdürerek sürdürülebilirlik hedefimize ulaşmaya çalışıyoruz. Çok yakın zamanda Sağlık Bilimleri Enstitümüzle birlikte Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bu klinik araştırmalar alanında klinik araştırma hemşireliği yüksek lisans programı ve doktora programlarını da hayata geçirerek, bu alanda ihtiyaç duyduğumuz nitelikli insan gücünü de yaratmak ve yurtdışına bu insanların hizmet vermesini sağlamak hedeflerimizden bir tanesi.
Son olarak da, yine 2022 yılı hedeflerimizin içinde olan BİYO (DATA) Banka’nın kurulumuyla birlikte, özellikle endüstrinin ihtiyaç duyduğu gerek biyolojik materyal gerekse diğer hasta materyalleri bilgisini paylaşmak ve işbirliğimizi güçlendirmek amacındayız.”
Türkiye’nin ilk Yüksek Riskli İlaç Araştırma Merkezi
Koç Üniversitesi Hastanesi bünyesinde 2019’da kurulan, yetenekli gençlerle saygın akademisyenleri bir araya getiren ve disiplinlerarası araştırmaya katkıda bulunan “Klinik Araştırma Ünitesi” (Clinical Trials Unit-CTU) ve “Faz 1 Klinik Araştırma Merkezi” (Phase 1 Clinical Trial Center-CTC) bünyesinde Faz 2, Faz 3 ve Faz 4 klinik araştırmalar yapılıyor. Koç Üniversitesi Hastanesi’nde kurulan “Klinik Araştırmalar Ünitesi” (CTU) çatısı altında Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan Koç Üniversitesi Hastanesi “Faz 1 Klinik Araştırmalar Merkezi” (CTC) ise, Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu tarafından onaylanan “Türkiye’nin ilk yüksek riskli ilaç araştırma merkezi” oldu. Ünitenin 7 adet tek kişilik gönüllü odası, laboratuvar/ilaç hazırlama alanı, eczane, dinlenme ve yemek alanları, personel odaları ve arşivi bulunuyor ve yüksek kaliteli klinik ve biyomedikal cihaz araştırmaları yapmak için araştırma ekosistemi oluşturuyor. Hem CTU hem de CTC, modern standartlara uygun olarak -fiziksel altyapının ötesinde- araştırmacılara her türlü uzmanlık, danışmanlık ve destek sağlıyor. Ünite, biyomedikal cihaz ve ilaç alanında çok merkezli kontrollü çalışmaların yönetimi için de kurgulandı. Ayrıca, alanlarında uzmanlaşmış ve eğitimli profesyonel araştırma personeliyle bir yandan çağdaş klinik araştırma standartlarına uyumu sağlarken, öte yandan klinik araştırmaları uygun maliyetli ve verimli bir şekilde yürütmek için destekleyici bir ortam sağlıyor.