Great Place to Work Enstitüsü, şirketlere işveren markalarını desteklemek ve kurum kültürüne güç kazandırmak için destek oluyor. Enstitü’nün verilerine göre, güven kültürüne sahip işletmeler, rakiplerine oranla ekonomik getirilerini 3 kat artıyor.
Şirketlere güvene dayalı kurum kültürü inşa etmeleri ve geliştirmeleri konusunda destek veren Great Place to Work koronavirüs döneminde şirketlerin göz önünde bulundurması gereken 10 ipucunu paylaştı. Şirketler tarafından yapılmaması gerekenler arasında; yetenekli çalışanları işten çıkartmak, teknoloji yatırımlarından kesinti yapmak, riski görmezden gelmek, ürün geliştirmeyi durdurmak, büyüme odaklı CEO’ları maliyet azaltan CEO’larla değiştirmek gibi maddeler bulunuyor. Bunların yanı sıra, küresel gelişimlere veya değişimlere kapalı kalmak, ana stratejiyi inovasyondan uzaklaştırmak, performans kriterlerini değiştirmek, iş birliği yerine hiyerarşiyi güçlendirmek ve yüksek duvarlı kalelere çekilmek de bu dönemde alınabilecek riskli kararlar arasında.
Verimlilik 3 kat artıyor, işten ayrılma oranı yüzde 50 azalıyor
Recognition programına katılarak Great Place to Work® Certified unvanı almaya hak kazanan şirketlerin harika bir iş yeri olma yolculuğunda ilk adımı attığını belirten Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, sertifikanın avantajları hakkında şu bilgileri aktardı: “Yüksek güven kültürünün şirket başarısına katkısını yaptığımız analizlerde net bir biçimde görebiliyoruz. Çalışan odaklı yüksek güven kültürü yaklaşımı, şirketlere rekabette önemli bir avantaj sağlıyor. Yüksek güven kültürüne sahip şirketlerde ekonomik performans ve çalışan verimliliği 3 kat artarken, işten ayrılma oranı yüzde 50 azalıyor. Recognition programlarına katılan şirketler, bu süreçte çalışan bağlılığı, işveren markası, kurum kültürü, müşteri memnuniyeti, gelişime açık alanların tespiti, nokta atışı aksiyonları belirleme, motivasyon ve performans gibi pek çok alanda yapılan ölçümleme ve analizler sonucunda harika bir iş yeri olma imkânı elde ediyor.”