Koronavirüs tespiti için laboratuvarlarda yapılan testlerin hastaları yanıltabileceğine dair kaygılar var.
Bazı ülkelerde, koronavirüse yakalandığından şüphelenilenlerin altı test sonucunun negatif çıkmasından sonra yedincisinde koronavirüs teşhisi konan vakalar olduğu bildiriliyor.
Koronavirüsün ilk görüldüğü Çin’in Hubei vilayetinde de, yetkililer tanı konulanların sayısını verirken nihai test sonuçlarını beklemek yerine yalnızca belirti gösterenler üzerinden veri toplamaya başladı.
Sonuç olarak da tek bir günde 15 bine yakın vaka bildirildi. Bu rakam, toplam salgın vakasının dörtte birine denk geliyor.
Bu testler nedir ve neden sorunlu görülüyor?
Testler virüsün genetik koduna bakılarak yapılıyor.
Hastadan bir örnek alınıyor ve laboratuvarda genetik kodu çıkarılıyor. Tekrar tekrar kopyalanıyor ve küçük miktarlar genişletilerek tespit edilebilir hale getiriliyor.
Bu ‘RT-PCR’ testleri HIV ve grip gibi virüslerin tespit edilmesinde de kullanılıyor ve sonuçlar yüksek oranda başarılı oluyor.
Londra’daki King’s College Üniversitesi’nden Dr. Nathalie MacDermott, “Bu testler genellikle çok sağlam oluyor, hatalı pozitif veya negatif sonuç oranı çok düşük” diyor.
Radiologyadlı derginin araştırmasına göre 167 hastanın beşine yapılan akciğer tomografisinde virüs görülmesine karşın, yapılan testlerin sonuçları negatif çıktı. Başka bir tarihte yeniden yapılan testte de sonuç bu sefer pozitif çıktı.
Böyle çok sayıda durum yaşandı.
Bir tanesi de koronavirüse ilk dikkat çeken ve kendisi de kaptığı koronavirüsten hayatını kaybeden Çinli doktor Li Wenliang.
Doktor Li Wenliang, koronavirüs tanısı konmadan önce yaptırdığı birkaç testin sonuçlarının negatif çıktığını söylemişti.
Çinli gazeteciler, altı defa test sonucu negatif çıkanların yedinci testte sonucun pozitif çıktığı vakaları yazdı.
Singapur ve Tayland dahil birkaç farklı ülkede de benzer durumlar yaşandı.
ABD merkezli Salgın Kontrol ve Önleme Merkezi’nden Dr. Nancy Messonnier de yaptıkları bazı testlerin ‘sonuçsuz’ kaldığını söylüyor.
Sebebi ne olabilir?
Testler gerçekten doğru sonucu gösteriyor olabilir. Yani hasta test yapıldığı anda koronavirüse henüz yakalanmamış olabilir.
Çin’de grip, soğuk algınlığı ve öksürük sıkıntısının yaygın yaşandığı bir dönem, dolayısıyla hastalar bu rahatsızlıkları koronavirüsle karıştırıyor olabilir.
Dr. MacDermott, “Koronavirüsün ilk belirtileri diğer solunum yolu enfeksiyonlarıyla büyük benzerlikler gösteriyor. Belki de ilk testlerinde henüz virüse yakalanmamış olabilirler. Ama zamanla virüsü kapmışlarsa daha sonra yapılan testler pozitif çıkabilir. Bu bir olasılık” diyor.
Bir diğer ihtimal de hastaya koronavirüs bulaşmış olsa bile erken safhaları olduğu için tespit edilmesine yardımcı olacak verilerin yeterince gelişmemiş olması.
RT-PCR testleri genetik malzemeyi çok büyük oranlarda genişletiyor olsa da incelemeye sokulabilecek seviyeye gelmeyebilir.
Dr. MacDermott, “Ama altı test sürmesi çok anlamlı gelmiyor. Ebola’da negatif bir test sonucundan sonra her zaman 72 saat beklerdik, virüse zaman verirdik” diyor.
Testin yapılma yöntemiyle de ilgili bir sorun olabilir.
Dr. MacDermott boğazdan yapılan testlerde doğru örnek alınmamış olabileceğini ifade ediyor.
Alınan örnekler doğru bir şekilde muhafaza edilmediyse bu da test sonucunun yanıltmasına neden olabilir.
Doktorların test yaparken boğazın yanlış kısmına bakıp bakmadıklarıyla ilgili de tartışma vardı.
Bu, burun ve boğazın da ötesinde akciğeri derinden etkileyen bir enfeksiyon.
Ama hasta öksürüyorsa, virüs tespit edilebilecek bir yere ulaşmış olabilir.
Bir diğer ihtimal de RT-PCR testinin yeni koronavirüs için uygun olmaması.
Testin geliştirilebilmesi için araştırmacılar önce virüsün genetik kodundan bir bölüm seçmeli. Buna primer deniyor. Virüsteki eşleşen kodu birleştirip büyümesini sağlıyor.
Bilim insanları virüsün genetik kodunda değişime uğramayacaklarını düşündükleri bir bölge seçiyor.
Primer ile hastadaki virüs arasındaki eşleşme zayıfsa, enfeksiyon kapan hastanın test sonuçları negatif çıkar.
Bu aşamada testlerle ilgili kesin bir şey söylemek imkânsız, dolayısıyla diğer ülkelerin de nasıl bir ders çıkartması gerektiği de belirsiz.
Dr. MacDermott’a göre bu veriler çok büyük bir değişim yaratmayacak ama bir uyarına dikkat çekiyor:
“Ama yine de belirtiler göstermeye devam eden hastaların yeniden test edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.”