W-Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Raşit Uysal ile Ramazan ayı gündeminde gıda güvenliği ile ilişkisi hakkındaki görüşlerini alacağız.
Ramazan ayı başladı, bir yandan da kovid-19 tehditi devam ediyor, ne diyorsunuz?
HRU-Küresel koronavirüs (kovid-19) salgını dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. Çin atlatırken bu sefer merkez ABD oldu.
Deprem değil çürük bina öldürür, kanserden değil, geç kalmaktan kork gibi gerçek şeylerin söylendiği Türkiye’de aslında insanlar koronavirüse karşı panik yapmamalılar, sadece önlem almalılar.
Alınacak önlemler de basit. Uzmanların söylediklerine göre bunlar; mümkünse evden çıkmamak, kalabalık ortamlarda bulunmamak, insanlarla tokalaşmamak, yanak yanağa öpüşmemek, ev-işyeri hijyeni-kişisel hijyene dikkat etmek, evleri-işyerlerin sık sık havalandırmak, sigara içmemek, alkol almamak, yeterli uyku uyumak, spor yapmak ve bağışıklık sistemini güçlü kılan yiyecekler tüketmek.
Bir de Ramazan ayı başladı ve insanlar yaklaşık 15 saat boyunca bir şey yemeden ve içmeden duruyorlar. Hem korona hem de oruç nedeniyle insanların bağışıklık sistemlerini düşürmeyecek yiyecek ve içecekler tüketmeleri gerekiyor. Bu yazıda süt ürünlerinden bahsedeceğim.
W-Peki hangi süt ürünleri?
HRU- Yazıya ayran ve kefirle başlayalım. Oruç tutanların ter yoluyla kaybettikleri su ve tuzu akşam oruçlarını açarken mutlaka sıvı tüketerek geri kazanmaları gerekiyor. Bu sıvının tuz açısından zengin olması büyük önem taşıyor. Bu tanıma uyan en önemli içecek de “ayran” Çünkü ayran dışındaki hiçbir sıvıya tuz konulup içilmiyor. Ayrandaki su ve tuz iyi bir karışım. O nedenle düşük tansiyonluların iftarda tuzlu ayran içmeleri tavsiye ediliyor. Yüksek tansiyonu olanlar ise ayranı tuzsuz tüketmeliler.
Tuzsuz olarak tüketilen kefir de iyi bir içecek. Bu durum hipertansiyon hastaları için bulunmaz bir nimet. Üstelik ayrandan daha çok yararlı bakteri içeriyor. Şekersiz ve az yağlılar tercih edildiğinde, şeker hastaları ve diyet yapanlar için son derece uygunlar.
Ekşi oldukları için hem mide ve bağırsaktaki zararlı bakterilerin üremesini engelliyorlar hem de temizlenmelerine yardımcı oluyorlar. Böylece özellikle sıcaklarda daha sık görülen ishal, mide ve bağırsak iltihabı gibi rahatsızlıkların tedavisine yardımcı oluyorlar.
Son zamanlarda bir de probiyotik ayran ile kefirler üretildi ve market raflarında bunlar rahatça bulunabiliyor. Özellikle bunların tüketilmesi iyi bir bağırsak sağlığı için son derece önemli.
W-Yoğurt ve probiyotik yoğurtlar konusunda ne diyorsunuz?
HRU-Probiyotik yoğurt ve normal yoğurtlar bağırsak sağlığı için son derece önemli gıdalar. Özellikle probiyotik olanlar bağırsaklardaki zararlı bakterileri ortadan kaldırarak, yaşlanmayı geciktiriyor ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyorlar.
Oruç tutmak suretiyle aç kalmak ve bu nedenle olası bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesini önlemek için yoğurt ve probiyotik yoğurtlar son derece yararlı ürünler.
Yoğurt ve özellikle de probiyotik yoğurtlardaki yararlı bakteriler ayni kefir ve ayranda da olduğu gibi kolesterolü azaltmaya yardımcı oluyorlar.
Sütteki proteinler, tereyağı dışındaki bütün süt ürünlerinde mevcut. Yine süt ürünlerinde oldukça fazla miktarlarda bulunan kalsiyum, fosfor, potasyum kemik ve dişlerin sağlığının korunmasına katkıda bulunuyorlar. Yağlı olanları koronavirüse karşı bağışıklık sistemini güçlendiren, direnç sağlayan A,D, E, K vitaminleri açısından oldukça zenginler. Yine içeriklerinde az da olsa C vitamini ile ısıya dayanıklı bazı B vitaminleri de bulunuyor.
W-Ya tereyağı…
HRU-Vücudun birçok fonksiyonun yerine getirebilmesi ve bağışıklık sisteminin sağlıklı kalması için vitaminler son derece önemli. Özellikle Ramazan ayında koronavirüse karşı bağışıklık sisteminin güçlü olması gerektiğine göre vitaminlerin bulunduğu gıdaları tüketmek gerekiyor. Konumuz süt ve ürünleri olduğuna göre burada özellikle A ve E vitaminlerinden bahsetmek istiyorum
Enfeksiyonlara karşı vücut direncini artıran A vitaminin bulunduğu besinler arasında tereyağı başta olmak üzere yağlı süt ürünleri geliyor.
Sağlıklı oruç ve güçlü bir bağışıklık sistemi için diğer önemli bir vitamin de E vitamini. Buğday, soya fasulyesi, ceviz, marul, arı sütü, yulaf, sıvı yağlar gibi bitkisel ürünlerle birlikte yağlı süt ürünleri, özellikle de tereyağında bolca bulunuyor. Bu vitamin özellikle yaşlılarda bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bu durum koronavirüsün daha çok etkilediği yaşlılar ve oruç tutanlar için daha çok önemli hele geliyor.
Bu arada tereyağı başta olmak üzere yağlı süt ürünleri bünyelerinde önemli oranda Omega3 gibi doymamış yağ asitlerini de barındırıyorlar. Bunların yokluğu bağışıklık sistemini zayıflatıyor.
W-Süt ürünleri nerelerden alınmalılar?
HRU-Gıdaları alacağımız yerler de şu sıralar önem taşıyor. Çok sevdiğim pazar yerleri ve buralarda açıkta satılan gıdalar sağlık için risk unsuru olabilirler. Örneğin pazarlarda açıkta satılan süt ürünleri ile brusella, tüberküloz etmenlerini taşıma riski olan taze peynirler hiç tercih edilmemeliler.
Ayrıca dükkan önlerinde, sokaklarda, köşe başlarında, cami önlerinde ucuz, markasız, nerede, ne zaman, hangi koşullarda, nasıl üretildiği belli olmayan süt ürünleri ile hileli olanlarından uzak durmak gerekiyor. Taklit veya tağşiş edilerek hileli hale getirilmiş süt ürünleri içerdikleri kimyasallar ile bağışıklık sistemine zarar veriyorlar. Bu nedenle üzerilerinde etiket bilgileri olan markaların kapalı ambalajlar içerisindeki ürünleri tercih edilmeli. Mutlaka etiket bilgilerine bakılmalı. Etiket bilgileri olmayan ya da eksik olan, aşırı ekşimiş, kapağı şişmiş, son kullanma tarihi geçmiş olanlar tüketilmemeli.
Bu noktada tüketicilerin Tarım ve Orman Bakanlığı sayfalarındaki hileli gıda ifşa listelerine bakmalarını tavsiye ediyorum. Listeler şu anda daha önemli hale gelmiş durumda.
Bu yiyecek ve içecekler her şeye karşın mucize yaratmıyorlar sadece beslenmemizi sağlayıp, bağışıklık sistemimizin güçlü kalmasına yardımcı oluyorlar.
Sağlıkla kalın…
Prof. Dr. Harun Raşit Uysal
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi