ABD’nin en büyük kenti New York’ta Corona virüsü vakaları giderek artıyor. Henüz hastalanmayan New Yorklular ve tüm Amerikalıları endişelendiren Corona virüsü ile ilgili birçok konunun tam olarak açıklık kazanmamış olması da bu kaygıların ardındaki ana nedenlerden birisi.
VOA: Corona virüsü ile ilgili akıllardaki birçok soru işaretini ortadan kaldırmak için VOA Türkçe New York muhabiri Asli Pelit Yale Üniversitesi’ndeki immünoloji uzmanı Dr. Esen Şefik’le konuştu.
Dr. Şefik Amerika’da virüsün en hızlı yayıldığı kent olan New York’un aynı İstanbul gibi nüfusun yoğun olduğu bir metropolis olduğunu, bu nedenle Corona gibi son derece bulaşıcı olan bir virüsün hızlı yayıldığına şaşırmamak gerektiğini söylüyor: “New York, hepimizin uyguladığı sosyal mesafe, yani birbirimizden 2 metre uzak durma kuralının zor olduğu bir şehir,” diyen Esen, özellikle toplu taşıma araçlarını kullanan bir kent olan New York için yayılma hızının normal olduğunu vurguluyor. Amerika’nın güneyinde ise durumun daha çok kültürel alışkanlıklar sonucu olduğunu, New Orleans gibi ülkenin güneyindeki kentlerde insanların daha sıcak kanlı olmaları ve birbirleriyle daha yakın olmalarının virüsün bu bölgelerde neden daha hızlı yayılmasına yol açtığını belirtiyor.
Dr. Esen Şefik, virüsün ABD’de ortaya çıkmasından bu yana bir yandan test kapasitesinin arttırılması için çalışıldığını, diğer yandan ise aşı konusunda çalışmalar yapıldığını belirtiyor. Ancak insanları virüsten koruyacak bir aşının piyasaya sürülmesi için en azından bir yıllık bir süre geçmesi gerektiğini vurgulayan Şefik, teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun aşı için zorunlu olan deney süresini kısaltamayacaklarını da ekliyor. Ancak Şefik, aşıdan önce hastalara bir umut ışığı olabilecek antikor tedavisine başladıklarını, bu tedavinin de bazı hastaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabileceğini belirtiyor. Ancak Şefik, şimdiye kadar bu terapiyle kurtarılan hasta olmadığını da ekliyor.
“Antikor terapisi Corona virüsünü geçirdikten sonra iyileşenlerin kanlarından alınan antikorların hastalara verilmesi ile gerçekleşiyor. Bu metod ABD’de FDA tarafından onaylandı, yani Amerika’da doktorlar eğer isterlerse kullanabilirler,” diyen Şefik, bu metodun işe yaraması için hastanın içinde bulunduğu safha ve sürenin önemli olduğunu da ekliyor.
“Corona virüsüne tekrar tekrar yakalanmak mümkün mü?” sorusuna ise Şefik, bu konunun da henüz tam olarak bilinmediğini, ancak bilim adamlarının bu konuyu da araştırdığını belirtiyor. Uzman, “Araştırmalar bir kere virüse yakalanan kişilerin iyileştikten sonra vücutlarında yeterli antikor olduğunu gösteriyor, ancak Asya’da bir kereden fazla virüse yakalananlar olduğunu da görüyoruz,” diyor.
Şefik bu virüsle mücadele edebilmek için “daha çok çalışmaya ihtiyacı” olduklarını, Corona virüsüne yakalananların 9 günün sonunda kanlarında antikorlar bulunduğunu ve bu antikorların nispeten hastaya koruma sağladığını ekliyor. Şefik, belki de bu yılın sonuna gelindiğinde virüse karşı bir aşının bulunacağını ve bu pandeminin sona ermesinin de mümkün olduğunu belirtiyor.