Maske takalım mı takmayalım mı tartışması maskenin koruyucu etkisi üzerinden yürütülüyor. Enfekte olanların, başkalarına bulaştırmamaları bakımından maske takmaları gerekiyor. İyi de kimin enfekte olduğunu bilmiyoruz ki. Hastalık özellikle gençlerde hiç bir belirti vermeden seyrediyor. Bu esnada etraflarında kim var ise onlara bulaştırıyorlar. Hastalığın gelişme hızına bakarsak, Denizli’de Nisan sonunda binlerce kişinin tanısı konulmuş covid taşıyacağını söyleyebiliriz. Elimizde yapabileceğimiz tek mücadele yöntemi bulaşıcılığı azaltmak. Bunun için herkesi virüs taşıyormuş gibi görmemiz ve virüs taşıyormuş gibi davranmamız gerekiyor.
Başlangıçta maskeleri adeta yağmaladık. Öyle bir gidişat oldu ki, sağlık personelinin maskesiz kalacağı gibi bir kaygı yaşadık. Bu nedenle koruyuculuğunun çok zayıf olduğunu da göz önünde bulundurarak maske kullanımını önermedik. Çok şükür şimdi belediye, sanayi, okullar derken bir dolu kurum ve işletme maske üretir hale geldi. Artık her sosyal temas ihtimalinde maske kullanmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Maskelerin birkaç saatte bir değiştirilmesi, eskilerin ortalığa değil çöpe atılması, dikkat edilmesi gereken hususlar.
Maskenin niteliğine gelince! Özel maskeleri yine sağlık çalışanlarında ayırmakta fayda var. Cerrahi maske denilen maskelerden kullanmak ve sık sık değiştirmek yeterli olacaktır. Şüpheli durumlarda çift maske kullanımı uygun olur. Yüksek nitelikli maskelerin koruyuculuğu yüksek olmakla birlikte kullanım süresi uzun değildir. Maskeleri sık sık değiştirme gerektiğinden basit ve ucuz maskelerin tercih edilmesi daha mantıklıdır.
Maske bulamadığımız durumlarda herhangi bir bezi yüzümüze örtmek bile etkili olabilir.
Sonuç olarak evde kalıyoruz, dışarı çıktığımızda maske kullanıyoruz, bu günleri en az hasarla atlatıyoruz.
‘Prof. Dr. Bülent TOPUZ’