Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz maymun çiçeği virüsü bilim insanlarının beklediğinden çok daha hızlı bir şekilde mutasyona uğruyor. Araştırmacılar yaptıkları yeni bir çalışmada virüsün hızlandırılmış evrim sürecine girdiğini belirtiyor
Maymun çiçeği virüsü Mayıs’tan bu yana 48 ülkede 3500’den fazla kişiyi enfekte etti. Bundan sonraki süreçte ise virüsün bulaştırıcılığı mutasyonlardan dolayı artabilir. Maymun çiçeği virüsü 2018 ve 2019 yıllarında tespit edilen önceki türlerinin aksine 50 tane yeni mutasyon taşıyor. Aslında araştırmacılar maymun çiçeği virüsü gibi virüslerin yılda bir iki taneden fazla mutasyon taşımasını beklemiyordu ama gözlenen 50 mutasyon beklentilerin çok üstünde çıktı.
Maymun Çiçeği Virüsü Dünya Sağlık Örgütü’nü Harekete Geçirdi
Maymun çiçeği maymunlarda ve bazı kemirgenlerde doğal olarak görülebilen nadir bir hastalıktır. Çiçek hastalığına neden olan variola virüsü ile aynı aileden geliyor. Endemik bir virüs olup genellikle Batı ve Orta Afrika’nın dışında pek görülmez. Bu yıl ilk defa Afrika’nın dışında bir salgın şekline gelen hastalık bilim insanlarını şaşırttı ve Dünya Sağlık Örgütü’nü önlem almaya itti.
Çift zincirli DNA virüsü olan maymun çiçeği virüsü HIV gibi bir RNA virüsüne kıyasla replikasyon hatalarını düzeltme konusunda çok daha başarılıdır. Bu sayede virüsün çoğalması esnasında RNA virüslerine kıyasla çok daha az mutasyon olur. Maymun çiçeği hastalığının başlangıcından bu yana pek bir mutasyon birikmemişti aslında. Ancak 2022 yılında 15 kişiden alınan örneklerde virüsün beklenenden 12 daha hızlı mutasyona uğradığı ve bunları biriktirdiği anlaşıldı.
Fiziksel Temas ile Bulaşıyor
Maymun çiçeği yakın fiziksel temas ile insandan insana bulaşıyorlar. Fiziksel temas esnasında açık deri lezyonları olduğunda virüs buradan vücuda giriyor. Bunun için ter gibi biyolojik sıvılar veya virüs ile kontamine olmuş kıyafet gibi malzemeler de yeterli. Ayrıca havaya karışan damlacıklar da virüsün bulaşıcılığında önemli rol oynuyor. Geçmişe kıyasla virüsün artan bulaş hızı yeni bulaşma yöntemlerinin de evrimleşebileceğini gösteriyor.
Virüs vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemi hemen aktifleşip virüs ile mücadele edecek APOBEC3 adlı enzim ailesini devreye sokuyor. Mutasyonların çoğu da virüsün bu proteinler tarafından hedef alındığı bölgelerde yoğunlaşıyor. Bu enzimler virüslerin replikasyonu esnasında hatalar oluşmasına neden oluyor ve böylece virüslerin daha fazla çoğalmasına imkan vermiyor. Ancak genetik kodundaki bazı mutasyonlar sayesinde virüsler bu enzimlerin hedefi olmaktan kurtulabiliyor.
Mutasyon Hızı Sıçrama Yaptı
Virüsün mutasyon hızı görünüşe göre 2018’den bu yana ciddi bir sıçrama yapmış gibi görünüyor. Neden böyle olduğu ile ilgili araştırmacıların bazı hipotezleri mevcut. 2018’den bu yana Avrupa’da virüs çok az miktarda dolaşımda kaldığı için yeteri kadar evrimleşme fırsatı yakalayamamış olabilir. 2022’de yüksek miktarda dolaşıma girdiğinde ise mutasyon hızı önemli ölçüde artmış olabilir. Diğer bir olasılık ise 2017 salgınından sonra virüsün Avrupa’dan silinip sadece Afrika’da yaşamaya devam etmesi. Küçük ülkelerde mutasyonlara devam eden virüsün bu yıl salgın şeklinde yayılması da olasılıklardan bir tanesi. Virüs sadece insanlarda değil hayvanlar arasında da fark edilmeden yayılmaya devam etmiş olabilir. Hayvanlardan insanlara geçtiğinde çoktan bir mutasyon yükü taşıyor olabilir.
Maymun çiçeği virüsü ile ilgili olarak geliştirilmiş etkili bir tedavi henüz yok. Doktorlar belirli antiviral ilaçlarla hastaları tedavi etmeye çalışıyor. Virüse karşı bağışıklığı olan kişilerden alınan antikorlar da işe yarayabilir. Maymun çiçeği veya çiçek aşısı olan kişilerde bulaşıcılık daha az oluyor. Bu durum aşının önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. 1980’lerde çiçek aşısı sayesinde eradike olan çiçek hastalığı gibi belki bu hastalığı da aşılar sayesinde eradike edebiliriz.
Hazırlayan: Çağlayan Taybaş