“Ailemde hiç kanser yok, dolayısıyla risk unsuru taşımıyorum!”, “Herhangi bir şikayetim yok, bu nedenle tetkik yaptırmam gerekmez!”, “Mamografi yaptırmak zararlı!”, “Şifalı bitkiler tıbbi tedaviden daha faydalı!”… Toplumumuzda doğru sanılan bu ve benzeri yanlış bilgilerin olası bir hastalıkta erken tanı ve tedavinin önüne geçerek hayati riske yol açabildiğini belirten Acıbadem Taksim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Faruk Abike “Kadın sağlığında bazı önlemler asla ihmal edilmemelidir ancak gerek toplumda bazı yanlış inanışlar, gerek düzenli muayenelerin ve tetkiklerin yaptırılmaması, gerekse sağlıksız yaşam alışkanlıkları bazı tehlikeli hastalıkların ortaya çıkmasına ve erken tanı/tedavi imkanının da kaçırılmasına yol açmaktadır” diyor.
Sağlıkta değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Abike “Genetik yapımız değiştirilemese de yaşam tarzımızda yapacağımız bazı basit değişikliklerle kansere ya da herhangi bir hastalığa karşı etkili önlemler almak mümkündür. Yapılan araştırmalar; örneğin kadınlarda en sık görülen meme kanserinin yüzde 95’inde aile öyküsü olmadığını, sadece yüzde 5’inde genetik etkenlerin etkili olduğunu gösteriyor. Yani yaşam tarzımızı mutlaka sağlıklı kılmalı, doğru kaynaklardan bilgilenmeli, tedavide bilimsellikten uzaklaşılmamalıdır” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Faruk Abike, kadın sağlığında ihmale gelmez 6 önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
- Kemik erimesine karşı bu önerilere dikkat!
Menopozla birlikte östrojen hormonunun azalması kadınların yüzde 80’inde sıcak basması ve terleme şikayetlerine yol açarken, aynı zamanda ‘osteoporoz’ olarak adlandırılan kemik erimesini de hızlandırıyor. Menopoz dönemine girmeden kadınların kemik erimesine karşı önlemler alması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Faruk Abike, bu önlemlerin başında düzenli olarak egzersiz yapma, her gün mutlaka en az 30 dakika tempolu yürüme, sağlıklı beslenme ve alkol-sigaradan uzak durmanın geldiğini, yapılan çalışmalarda sigaranın kemik kaybını daha da hızlandırdığını ortaya koyduğunu söylüyor.
- Aşırı kilodan kurtulun, ideal kilonuza sağlıklı şekilde ulaşın!
Özellikle son yıllarda ülkemizde de çok yaygın bir sorun haline gelen aşırı kilo ve obezite hayati riske yol açabiliyor. Örneğin; obezite hastalarında yağ dokusunda aşırı östrojenin etkisiyle rahim içi kalınlaşma, polip, miyom ve ilerleyen dönemde rahim kanseri riski çok ciddi oranda artırıyor. Aşırı zayıf olmanın da östrojen seviyesini azaltarak kemik kırılmasına yol açabildiğini belirten Doç. Dr. Faruk Abike, bu nedenle gerek menopoz öncesinde gerekse menopoz döneminde ideal kiloyu korumanın çok önemli olduğunu söylüyor. Aşırı kilolardan kurtulmak amacıyla şok diyetler adı altında bazı yöntemlere başvurulması, zayıflatıcı iğneler ve bitkisel adı altında ürünler kullanılmasının da fayda yerine sağlığa ciddi zararlar verebildiğini hatta hayati riske yol açabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Abike kilo vermenin mutlaka sağlıklı yollarla, gerekirse uzmandan destek alarak yapılması gerektiğini söylüyor.
- Ailenizde risk unsuru varsa çok daha dikkatli olun!
Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Faruk Abike ailede risk faktörlerinin son derece önemli olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Örneğin; kişinin annesi, teyzesi, anneannesi gibi yakınlarında kanser öyküsünün olması riski doğrudan artırdığından mutlaka tarama testleri yapılmalı, takiplere çok daha erken başlanmalıdır. Sadece kanser değil, miyom ve endometriozis için de aynı risk geçerlidir. Örneğin; annesinde endometriozis olan bir kızın endometriozis çıkma riski diğerlerine göre 7-10 kat artmaktadır. Kadınlarda en sık görülen meme kanserinin yüzde 95’inde aile öyküsü yok ama yüzde 5’lik grup var ki onlarda genetik testler yaptığımızda örneğin BRCA-1-2 mutasyonu varsa meme kanseri riski yüzde 80 oranında artıyor. Bu çok büyük bir oran. Günümüzde riskler gerçekleşmeden önlemini almamız çok kolay olduğundan mutlaka gerekli testleri yaptırmak ve düzenli muayeneyi ihmal etmemek gerekir.”
- Sağlıklı beslenin, gelişigüzel vitamin takviyesi almaktan kaçının!
Özellikle östrojenin koruyucu etkisinin ortadan kalkmasıyla menopoz döneminde kemik erimesi gibi; kalp-damar hastalıkları, kolesterol vb hastalıkların ortaya çıkma ihtimali de artıyor, kan yağlarında bozulmalar yaşanıyor. Bu nedenle sağlıklı beslenmeye özen göstermek, sebze, meyve, kurubaklagiller, fındık, badem, ceviz, yoğurt, kefir ve balık tüketmek, aşırı kafeinli ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerekiyor. Günümüzde enerjiyi artırmak amacıyla doktora danışmadan gelişigüzel multivitaminler kullanıldığını ancak fazla vitaminin fazla sağlık anlamına gelmediğini, aksine sağlığa fayda yerine uzun dönemde çok ciddi zararlar verebildiğini söyleyen Doç. Dr. Faruk Abike hekim gerekli görmedikçe bu vitaminlerden kaçınılması gerektiğini vurguluyor.
- Menopozda kanama ihmale gelmez!
Menopoza geçiş döneminde kanama düzensizlikleri yaşanabildiğini ama çoğu kadının hekime görünmediğini belirten Doç. Dr. Abike “Oysa menopozda bir damla kanama bile normal bir durum değildir. Bu nedenle mutlaka ciddiye alınmalı ve hekime başvurulmalıdır. Bu kanamaların altında her zaman ciddi bir hastalık yatmayabilir ama mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Aksi taktirde menopozda görülen ara kanamalar ‘menopozdandır’ denilerek normal kabul edildiğinde çok önemli tehlikeli hastalık işaretleri gözden kaçırılabiliyor ve örneğin erken evrede yakalanabilecek bir kanserin ileri evrede karşımıza çıkmasına yol açabiliyor” diyor.
- Rutin kontrollerinizi mutlaka yaptırın!
Özellikle son yıllarda teknolojide ve tıptaki hızlı ilerlemeler sayesinde tarama yöntemleri sayesinde erken tanı ve tedavi şansının arttığını belirten Doç. Dr. Faruk Abike, her kadının yılda bir kez mutlaka jinekolojik kontrolden geçmesi gerektiğini vurguluyor. Erken tanının hayat kurtardığını, bu nedenle yıllık jinekolojik muayenelerin ihmal edilmemesi, özellikle ailesinde kanser hikayesi olan kadınların daha sık kontrollerini yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Abike “Kanserler belirti verdiklerinde çoğu zaman evreleri ileri olmaktadır. Dolayısıyla hiçibr şikayet yokken bile yıllık pap smear (rahim ağzı kanser tarama testi), jinekolojik muayene ve ultrasonografi yapılması son derece önemlidir. Özellikle 40 yaşından itibaren (ailesinde kanser öyküsü olanlarda daha erken başlamak üzere) yıllık mamografi taramaları meme kanserinin erken tanısı açısından da son derece önemlidir” diye konuşuyor.