İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ve Merck’ten ilaç sektöründe anlamlı iş birliği
Türkiye’nin sağlık alanında ilk tematik araştırma merkezi İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) ile dünyanın lider bilim ve teknoloji şirketlerinden Merck, ortak bir çalışma deklarasyonuna imza attı. İBG, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yüksek teknolojik alt yapı kurmak için yetkilendirdiği 4 araştırma merkezinden biri. Merck, İBG’ye Türkiye ve dünya pazarına yönelik biyoteknolojik ilaç geliştirme konusunda, hem özel teknik altyapı kurulması hem de insan gücü yetiştirme alanında destek olacak.
Türkiye’nin sağlık alanında ilk tematik araştırma merkezi olan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk ve Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer, 10 Kasım 2019’da İBG Bilim Günü kapsamında İzmir’de ortak bir çalışma deklarasyonuna imza attı. İmza törenine İBG ve Merck yöneticileri katıldı.
Türkiye için “yüzyılın yatırımı” olarak ifade edilen İBG, Türkiye, Orta Doğu ve çevre ülkelerde biyoteknolojik ilaç üretim ve geliştirme faaliyetlerine aktif olarak destek veren ve bu alanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteklediği 4 merkezden biri. Başta nadir hastalıklar ve kanser olmak üzere, hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisi için yenilikçi teknolojiler ve ürünler geliştirmek için çalışıyor.
351 yıllık tarihiyle ilaç sektöründe dünyanın en köklü şirketi olan Merck, günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte biyoteknolojik alanda gerçekleştirdiği yatırımlarla sektörün büyümesine katkı sağlamaya devam ediyor.
İBG & Merck işbirliği ile; biyoteknolojik alanda ilaç geliştirmek için özel laboratuvar alt yapısının uygun koşullarda sağlanması, biyoteknolojik ürünlerde yerli üretimin desteklenmesi, biyoteknolojik ilaç geliştirme süreçlerinde teknik bilgi paylaşımı, insan gücü yetiştirmek için gerekli eğitimlerin verilmesi amaçlanıyor. Biyoteknolojik ürünlerin üretim sürecinde yüksek verimli hücreler hayati öneme sahip. İş birliği çerçevesinde Merck bu tür hücre teknolojilerinin sağlanması için İBG’ye teknik alt yapı ve bilgi transferi sunacak. Üretim aşamasında ürün kalitesini doğrudan belirleyen her türlü arındırma ve saflaştırma işlemine de Merck tarafından destek verilecek.
İBG Geliştirdiği Teknolojileri Transfer Edecek
Türkiye’nin 2023 vizyonu kapsamında sağlık alanında yenilikçi ve ileri teknolojiyi kullanarak 23.3 milyar dolarlık bir değer yaratılması hedefleniyor. Yol haritasında araştırma geliştirme yatırımlarının artırılması, yetişmiş insan kaynağının oluşturulması ve biyoteknolojik üretim merkezlerinin sayılarının çoğaltılması yer alıyor. İBG de biyoteknolojik alanda yaptığı araştırmalarla Türk ve bölgesel ilaç üreticileri için bir ön geliştirme merkezi olarak çalışıyor. Merkezin yaptığı bilimsel çalışmalarla Türkiye’yi sadece saygın bir yere getirmekle kalmayıp sonuçları faydalı ürünlere dönüştürmeyi hedeflediğini belirten İBG Müdürü Prof.Dr.Mehmet Öztürk imza töreninde“İBG bilimsel araştırmalarıyla uluslararası alanda öncü, yenilikçi teknolojilere hakim, bilgiyi katma değeri yüksek ürünlere dönüştüren biyoteknoloji merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. İBG-Merck işbirliği ile kısa zamanda önemli başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Halen İBG’de geliştirilmekte olan dört farklı kanser ilacı sayesinde Türkiye yılda 1 milyar TL ithalat yükünden kurtulmuş olacaktır. Asıl hedefimiz ülkemizde ve çevre ülkelerde önemli bir sorun olan nadir hastalıklarda yeni ilaç hedefleri keşfetmek ve bu alanda Dünya’nın ilk orijinal ilaçlarını geliştirmektir. Kısa vadede biyomoleküler ilaçların, orta vadede ise hücresel ilaçların üretimine öncülük edeceğiz. Ülkemizin geleceği için önem arz eden bu kritik misyonumuzda İzmirli girişimcileri, ilaç şirketlerimizi ve tüm yatırımcıları işbirliğine davet ediyoruz.” dedi.
Geliştirdiği teknolojileri yurt içi ve yurt dışına transfer ederek Türkiye’nin uluslararası ilaç sektöründe söz sahibi olmasının yolunu açacak olan İBG ayrıca Türkiye’de ticari açığın kapatılması için yapılan faaliyetlere katkı sağlayacak. Bu proje sayesinde Merck bir dünya markası olarak, Türkiye’de teknolojik alt yapının kurulması ve bilgi transferi sağlanması konusunda İBG’yi destekliyor.
Merck yeni buluşları destekleyecek
2019 yılında Türkiye’de 21. resmi kuruluş yılını kutlayan Merck’in ürünleri ile ülkemizin tanışması 1900’lü yılların başına kadar uzanıyor. Ülkemize değer katan projeler yaratmaya odaklandıklarına dikkat çeken Merck Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şehram Zayer, “Biyoteknolojik ilaç araştırma ve geliştirme çalışmalarına katkı sağlayacak bu işbirliğini, Türkiye’de uzun soluklu ve insan sağlığına yönelik buluşlar yapabilecek en önemli merkezlerden olan İBG ile gerçekleştirmekten büyük gurur duyuyoruz. Türkiye’nin 2023 vizyonu oldukça net bir şekilde sağlık alanında araştırma ve geliştirmeye odaklanmayı, yerli ve yabancı yatırımın katkılarıyla değer yaratan bir ekosistemin oluşmasını hedefliyor. Bu amaca ulaşmak için katkıda bulunmaktan Merck Türkiye olarak çok mutluyuz” dedi.
Bu çalışmaları gerçekleştirecek araştırma merkezleri ve biyoteknolojik ilaç geliştirme konusunda özel laboratuvar alt yapısının önemine dikkat çeken Zayer “Bu projenin ülkemize pek çok alanda katkıları olacak. Oluşturulacak teknolojik alt yapı ile araştırmacılar biyoteknolojik ürün proses geliştirme, üretim ve saflaştırma üzerinde çalışabilecek. Ülkemizde biyoteknolojik ürün geliştirme, arındırma ve saflaştırma aşamaları Merck’in sağlayacağı bilgi transferi sayesinde desteklenecek. Bunun sonucunda Türkiye’de biyoteknolojik ilaç üretimi yapan merkezlerin sayısının artacağını ön görüyoruz. Projenin önemli katkılarından birisi de bu alanda hali hazırda çalışmalar yapmakta olan çok değerli akademisyenler ile birlikte, araştırma ve geliştirme çalışmalarında yer alacak genç bilim insanlarının yetişmesine katkıda bulunmaktır” diye konuştu.
Ülkemizin 2023 vizyonu kapsamında, geçtiğimiz Nisan ayında “SUNUM & MERCK Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi” de hayata geçirildi. Bu iş birliği kapsamında, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile MERCK biyoteknolojik ürün geliştirme alanında ülkemize önemli bir Ar-Ge ve uygulama birimi kazandırdılar. Bu sayede, ülkemizde biyoteknolojik ürünlerin araştırma ve geliştirmesine katkı sağlanması ve akademik tabanlı iş gücünün oluşturulması hedeflendi.