Dünyada ve Türkiye’de en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, 4 hastanın birinde ilerleyen dönemde tekrarlarken, metastatik (ileri evre) hastalık gelişiyor. Yeni geliştirilen bireyselleştirilmiş tedaviler sayesinde 15 yıl öncesine göre metastatik meme kanseri artık tedavi edilebilir bir hastalık olarak değerlendiriliyor.
Her 8 kadından birini etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunu olan meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak nitelendiriliyor.
Dünyada Ekim ayı, “kanser ayı” olarak belirlenirken, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Umut Demirci ileri evre (metastatik) meme kanseri ile ilgili bilgiler aktardı. Meme kanserinin, memede sınırlı veya meme ile beraber aynı tarafta bölgesel; koltuk altı lenf nodlarında sınırlı ise erken evre hastalık olarak kabul edildiğini ifade eden Demirci, ileri evre (metastatik) meme kanserinde ise yayılım olan bölgelere göre kemik ağrısı, halsizlik, nefes darlığı gibi yakınmalar görülebildiğini belirtti.
Dünyada hastaların tanı anında yüzde 6 gibi düşük bir oranı metastatik iken, ülkemizde bu oranın yüzde 11 olduğunu belirten Prof. Dr. Umut Demirci, erken evrede tedavi edilen yaklaşık 4 hastanın birinde, ilerleyen dönemde meme kanserinin tekrarladığını ve metastatik hastalık geliştiğini ifade etti.
Metastatik meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirci, 15 yıl önce tüm hastalara aynı tedaviler uygulanırken günümüzde hastanın fiziksel ve tümör özelliklerine göre farklı tedaviler uygulanabildiğini belirtti. Demirci ayrıca, hastanın yaşının, genel durumunun, farklı hastalıklarının, metastaz alanlarının ve bunların ciddiyeti gibi faktörlerin yanında, tümöre bağlı moleküler farklılıklar, hormon reseptör durumu, HER2 gen durumu ve BRCA gen mutasyonlarının da tedavi yaklaşımlarını değiştirdiğini aktardı.
Hormon reseptörleri pozitif olan metastatik meme kanserinde, özel durumlar dışında, hormonal tedavilerin ön planda düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Umut Demirci, “Bu hasta grubunda hormonal tedaviye eklenen CDK inhibitörleri gibi yenilikçi tedavi yaklaşımları ile hastaların yaşam süreleri uzamış ve yaşam kalitesi iyileşmiştir. Bu yeni ilaçlar yakın zamanda ülkemizde de ruhsat almıştır. HER2+ metastatik meme kanseri ise HER2 bloke edilmesi ile hedefli tedavilerin temel uygulama alanıdır.
Meme kanseri tedavisinin günümüzde hasta ve tümörün biyolojik özelliklerine göre daha bireysel hale geldiğini aktaran Prof. Dr. Demirci, bu yaklaşım ile tedavi başarısının arttığını ve yan etkileri azalttığını ifade etti. Metastatik meme kanserinde hastaların çoğunda hipertansiyon veya diyabet gibi kronik hastalık yaklaşımı uygulandığını belirten Demirci, tümörün biyolojik özelliklerinin daha iyi anlaşılması ile meme kanserinde yeni etkin tedaviler geliştirilmesi için çalışıldığını vurguladı.