Çocukluk çağında yaygın bir epilepsi ilacı, uyku apnesinden muzdarip milyonlarca insanın hayatını değiştirme potansiyeline sahiptir; klinik bir deney, solunum kesintilerini azaltma ve gündüz uyanıklığını iyileştirme konusunda şaşırtıcı sonuçlar vermiştir.
Deneyde, İspanya, Fransa, Belçika, Almanya ve Çek Cumhuriyeti’ndeki 28 tıp merkezinde tedavi gören hastalar dört gruba ayrıldı; 74 kişi her gün 100 mg sültiam, 74 kişi 200 mg, 75 kişi 300 mg ve 75 kişi plasebo aldı. Tüm katılımcılar ilk aşamada, ardından dört haftada ve son olarak 12 haftada polisomnografi ile değerlendirildi. Polisomnografi, uyku sırasında solunumu, kandaki oksijen seviyelerini, kalp ritmini, göz hareketlerini ve beyin ve kas aktivitesini ölçmek için kullanıldı.
Araştırmacılar, sültiam alanların daha az solunum kesintisi ve kanlarında daha yüksek oksijen seviyeleri olduğunu buldular. Ayrıca gün içinde daha az uyuşukluk bildirdiler.
Çocukluk çağı epilepsi ilacı OSA için garip bir eşleşme gibi görünse de, sulthiame aslında solunum sistemini hedef alır ve üst solunum yolundaki kasları uyarır.
Uyku sırasında solunum kesintilerini değerlendiren AHI3a apne-hipopne indeksini kullanan araştırmacılar, en yüksek dozda sulthiame kullanan hastaların gece boyunca yüzde 39,9 daha az solunum duraklaması sıklığına sahip olduğunu buldular. Orta doz grubundaki grup yüzde 34,8 daha düşük puan alırken, düşük doz grubundaki grup yüzde 17,8 daha düşük puan aldı.
Ardından, AHI4’ün apne-hipopne indeksini (AHI) kullanan bilim insanları, sulthiamin bu solunum kesintilerini neredeyse yüzde 50 oranında azalttığını ve kandaki oksijen seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğünü buldular.
Denemenin sonuçları 10 Eylül’de Avusturya, Viyana’da düzenlenen Avrupa Solunum Derneği (ERS) Kongresi’nde sunuldu. Hedner, denemenin ümit verici sonuçlar göstermesine rağmen daha fazla çalışmanın yapılması gerektiğini söylüyor.
Araştırmacılar, “Sulthiamin çocukluk çağı epilepsisi için bir tedavi olarak halihazırda mevcut olmasına rağmen, bu ilacın OSA’lı daha geniş bir hasta grubunda faydalı solunum etkilerini doğrulamak için hala bir faz III çalışması yapmamız gerekiyor,”