Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Pfizer ilaç şirketini tüm dünyada çocukların hayat kurtaran aşıya erişimini sekteye uğratan haksız patentlerden vazgeçmeye çağırıyor.Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Güney Kore Temyiz Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, konjüge pnömokok aşısı (PCV, zatürre aşısı) için ABD’li ilaç şirketi Pfizer’a verilen patentin yeniden değerlendirilmesini istedi.Kore Patent Mahkemesi, 29 Kasım 2017’de Pfizer’in Prevnar13 adıyla pazarladığı PCV13 ürünü için firmaya verilen patenti onaylamıştı.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Pfizer ilaç şirketini tüm dünyada çocukların hayat kurtaran aşıya erişimini sekteye uğratan haksız patentlerden vazgeçmeye çağırıyor.
Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Güney Kore Temyiz Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, konjüge pnömokok aşısı (PCV, zatürre aşısı) için ABD’li ilaç şirketi Pfizer’a verilen patentin yeniden değerlendirilmesini istedi.
Kore Patent Mahkemesi, 29 Kasım 2017’de Pfizer’in Prevnar13 adıyla pazarladığı PCV13 ürünü için firmaya verilen patenti onaylamıştı. Zatürre nedeniyle her yıl yaklaşık 1 milyon çocuk, yani her gün 2 bin 500 çocuk hayatını kaybederken, bunun gibi hak edilmemiş patentler insanların, devletlerin ve MSF gibi sağlık kuruluşlarının çocukları zatürreden koruması önünde engel oluşturuyor.
Güney Kore Temyiz Mahkemesi’ne yapılan bu itiraz, Pfizer’in haksız PCV13 patentlerinin düşürülmesi için tüm dünyada verilen mücadelenin en güncel adımı. Bu çabalarla, üreticilerin PVC13’ü daha makul fiyatla üretmesini ve satmasını mümkün kılacak uluslararası rekabetin önünü açmak, böylece daha fazla çocuğu bu ölümcül hastalıktan korumak amaçlanıyor.
MSF, bu patentin Avrupa Patent Ofisi tarafından düşürülmesinin ardından Kore’de de Pfizer’in bu haksız patentine itiraz etmeye başlamıştı. Pfizer’in bu patentine Hindistan’da da yasal olarak itiraz ediliyor.
Çocukları hastalıklara karşı korumak artık 68 kat daha pahalı
Bir çocuğu Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerdiği bütün aşıları yaparak hastalıklardan korumak bugün 2001’de olduğundan 68 kat daha pahalı. Bunda, zatürre aşısının yüksek fiyatlandırılmasının ve dünya çapında rekabet olmayışının önemli payı var. Hatta, zatürre aşısını üreten yegane iki şirketin talep ettiği yüksek ücretler, dünya ülkelerinin yaklaşık üçte birinin bu aşıyı standart aşı paketine alarak çocukları bu ölümcül ve önlenebilir hastalıktan koruyamamasının en büyük nedeni.
Şu anda pek çok ülkede çocuklar, Aşı İttifakı olarak da bilinen Küresel Aşı ve Aşılama Birliği Gavi’nin desteğiyle aşılanıyor. Ancak 20’den fazla ülke ve dolayısıyla milyonlarca çocuk bu fondan yararlanabilme hakkını birkaç yıl içinde kaybedecek.
Tekelleşme uygun fiyatlı aşılara erişimi engelliyor
MSF’nin Kore Ülke Direktörü Thierry Coppens, “MSF doktor ve hemşireleri, zatürre aşısının fazla fiyatlandırılmasının ve aşırı karların kamu sağlığından önce gelmesinin yol açtığı, önlenebilir ölümlere her gün şahit oluyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Güney Kore, dünyanın her yerinde hassas durumdaki çocukların hayatını kurtarabilecek makul fiyatlı ve kaliteli zatürre aşıları üretmek için uygun şartlara sahip, fakat Pfizer’in patenti ve dünya çapında kurduğu tekel, daha makul fiyatlı aşılar üretmek ve satmak isteyen diğer aşı üreticilerinin önünü kesiyor”
Oysa daha fazla üreticinin zatürre aşısı üretip satmasına izin verilmesi, daha çok ülkenin ve MSF gibi sağlık hizmeti sunan kuruluşların makul fiyatlı aşı temin etmesine imkan sağlayacak.
Ürdün’de MSF adına çalışan çocuk doktoru Anas Shorman, “İşimizi yaparken solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle hayati tehlike altında bulunan çok sayıda çocuk görüyoruz” dedi. Shorman, “Daha fazla çocuğa PCV aşısı yapılabilseydi pek çok çocuğun ölümü engellenebilirdi. Aşıların bu yüksek fiyatına karşı 50’den fazla ülke sesini yükseltti. Endonezya, Ürdün ve Tunus gibi ülkelerde çocukların, hayatlarını kurtaracak bu aşıya erişmek için daha fazla bekleyecek hali kalmadı artık” diye konuştu.
Herhangi bir ilerleme yokken patent korumaları uzatılıyor
MSF, “gelişmekte olan dünyanın eczanesi” olarak bilinen Hindistan da yine aynı aşı için alınan patente itiraz ediyor (bu davanın mahkeme tarihi de yine içinde bulunduğumuz haftada). Mevcut patent Hint aşı üreticilerinin uygun fiyatlı PCV aşısı üretmesini 2026 yılına kadar engelliyor. Hindistan Patent Ofisi ve mahkemelerinde Sınır Tanımayan Doktorlar’ı temsil eden Leena Menghaney ise patent süreci hakkında şunları söyledi:
“Hindistan Patent Ofisi sürekli olarak ilaç şirketleriden baskı görüyor. Bu patent sadece ufak tefek değişikliklerle patentin sürekli yenilenmesini ve patent korumasının uzatılmasını (“evergreening”) teşvik ediyor. Yani burada zaten kullanılan 7 değerlikli aşıya serotip eklenmesinden ibaret olup teknik bir ilerleme teşkil etmeyen bir durum için patent verilmiş. Bu sadece, Pfizer’in tekelini 2026’ya kadar korumak için bulunan bir yol. Genellikle sahadaki hastalardan fazlasıyla uzak kalan patent ofislerinin unuttuğu nokta ise, ilaç şirketlerinin içi boş patent taleplerine hizmet etmenin, insanlara hayat kurtaran ilaç ve aşılar ulaştırmanın önüne kocaman bir set çektiğidir.”
Güney Kore ve Hindistan’da itiraz süreçleri devam ederken, PCV13 için bunlara denk patentler, Avrupa Patent Ofisi ve Çin Fikri Mülkiyet Dairesi’nde, buluş yapmış olma kriterinin sağlanmadığı gerekçesiyle “hak edilmemiş patent” sayılarak iptal edildi.
Güney Kore 2012’de Pfizer’in PCV13 patent talebini reddetmişti, ancak ABD şirketinin tekrar yaptığı başvuruyu kabul ederek aşıyı patentlendirdi. Daha sonra Koreli bir aşı üreticisi Kore Patent Mahkemesi nezdinde bu patente itiraz etti. Kore Temyiz Mahkemesi, normalde duruşmadan üç ila dokuz ay sonra dava konusundaki kararını açıklıyor. Mahkeme patenti ya onaylayacak ya da bu kararını gözden geçirmesi için dosyayı Kore Patent Mahkemesi’ne geri gönderecek. MSF geçen yıl, Pfizer’in elindeki patentin iptali lehine, bu patentin dünya çapındaki sonuçlarını ortaya koyan bir müdahil beyanı sunmuştu.