Araştırmacılar, tolerojenik dendritik hücreleri Dimetil Fumarat ile birleştirmenin multipl skleroz için tedavi etkinliğini artırdığını ve hastalığın yönetimi için umut vadeden yeni bir yaklaşım sunduğunu buldular.
Multipl skleroz (MS), bağışıklık sisteminin sinir hücrelerinin etrafındaki koruyucu kaplama olan miyelin kılıfına yanlışlıkla saldırdığı, sinir hasarına ve artan sakatlığa yol açan kronik bir durumdur. İmmünsüpresanlar gibi mevcut tedaviler bu saldırıları hafifletir ancak bağışıklık sistemini tehlikeye atarak hastaları enfeksiyonlara ve kansere karşı daha duyarlı hale getirir.
Araştırmacılar, hastalığı daha kesin bir şekilde hedeflemek için hastaların kendilerinden türetilen tolerojenik dendritik hücreler (tolDC’ler) adı verilen bir tür bağışıklık hücresi kullanmayı içeren yeni ve daha hedefli bir yaklaşımı araştırıyorlar.
TolDC’ler, vücudun doğal savunmalarını etkilemeden bağışıklık dengesini geri kazandırabilir. Ancak MS’in en belirgin özelliği bağışıklık sisteminin işlev bozukluğu olduğundan, bu hücrelerin ototransplantasyon için etkinliği tehlikeye girebilir. Bu nedenle, hastalığın bu hücresel tedavinin başlangıç materyalini nasıl etkilediğini daha iyi anlamak, uygulanmadan önce önemlidir.
Araştırmacılar henüz tedavi görmemiş MS hastalarının yanı sıra sağlıklı bireylerden alınan CD14+ monositleri, olgun dendritik hücreleri (mDC’ler) ve D3 vitamini ile tedavi edilen tolerojenik dendritik hücreleri (VitD3-tolDC’ler) incelediler.
Bağışıklık Hücreleri Kullanılarak Kişiselleştirilmiş Tedavi
Dr. Cristina Ramo-Tello ve Dr. Eva Martínez Cáceres (Germans Trias i Pujol Araştırma Enstitüsü) tarafından İspanya’da yürütülen klinik çalışmalar, bağışıklık sistemine sinir sistemine saldırmayı durdurmayı “öğretmeye” yardımcı olmak için miyelin antijenleriyle yüklenen VitD3-tolDC’lerin etkinliğini değerlendirmek üzere tasarlanmıştır. Bu yaklaşım, MS’in otoimmün doğasını tedavi etmek amacıyla, bağışıklık toleransını uyarmak üzere modifiye edilmiş bir hastanın kendi bağışıklık hücrelerini kullandığı için çığır açıcıdır.
Ekip, MS hastalarından alınan bağışıklık hücrelerinin (monositler, tolDC’lerin öncüleri) gerçek terapötik hücre tipi olan VitD3-tolDC’lere dönüştürüldükten sonra bile kalıcı bir “pro-inflamatuar” imzaya sahip olduğunu buldu. Bu imza, bu hücreleri sağlıklı bireylerden elde edilenlere kıyasla daha az etkili hale getirerek potansiyel faydalarının bir kısmını kaçırıyor.
Araştırmacılar, son teknoloji araştırma metodolojilerini kullanarak, bu değişmiş bağışıklık tepkisine bağlı olan Aril Hidrokarbon Reseptörü (AhR) olarak bilinen bir yol belirlediler. Ekip, AhR modüle eden bir ilaç kullanarak, MS hastalarından alınan VitD3-tolDC’lerin normal işlevini in vitro olarak geri kazandırmayı başardı. İlginçtir ki, halihazırda onaylanmış bir MS ilacı olan Dimetil Fumarat’ın AhR modülasyonunun etkisini taklit ettiği ve hücrelerin tam etkinliğini daha güvenli bir toksik profille geri kazandırdığı bulundu.
MS hayvan modelleri üzerinde yapılan çalışmalar, VitD3-tolDC’ler ve Dimetil Fumarat kombinasyonunun, her iki tedaviyi tek başına kullanmaktan daha iyi sonuçlara yol açtığını gösterdi. Bu kombinasyon terapisi, farelerde semptomları önemli ölçüde azalttı ve insan hastalarını tedavi etme potansiyelinin arttığını gösterdi.
Bu sonuçlar, multipl skleroz için yeni ve daha etkili bir tedavi seçeneğine yol açabilir ve bu zayıflatıcı hastalıktan muzdarip dünya çapında milyonlarca hastaya umut sunabilir. Bu çalışma, otoimmün hastalıklar için kişiselleştirilmiş hücre terapilerinin kullanımında önemli bir adım ileriyi temsil ediyor ve potansiyel olarak multipl sklerozun nasıl tedavi edildiği konusunda devrim yaratıyor.