Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, Türkiye’de son 5 yılda mutluluk kaynağı değerlerde değişiklik olduğunu gösteriyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de mutluluk kaynağı değerlerde sağlık ilk sırada yer aldı, para ve işi mutluluğun temeline koyanların sayısı ise azald
Birleşmiş Milletlerin “Dünya Mutluluk Günü” olarak kabul ettiği 20 Mart öncesi Türkiye‘de yapılan araştırmalar, insanları mutlu eden konulara ilişkin ipuçları verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, geçen yıl ülke genelinde mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı 2016’ya göre düşüş göstererek, yüzde 61,3’ten yüzde 58’e geriledi. Kadınlarda mutluluk oranı yüzde 62,4, erkeklerde ise yüzde 53,6 olarak belirlenirken, en yüksek mutluluk oranı yüzde 66,1 ile yaşlı nüfusta görüldü.
PARAYLA SAADET OLUR MU?
Mutluluk kaynağı olan değerlerde ilk sırayı yüzde 68 ile sağlık aldı. Son 5 yıldaki değişime bakıldığında, sağlığı mutluluk kaynağı görenlerin oranında değişik olmazken, para ve işi mutlulukta ilk sıraya koyanların oranında gerileme, sevgi ve başarıyı koyanların oranında ise artış kaydedildi. Buna göre, 2013 yılında mutluluğu sevgide bulanların oranı yüzde 15,2 iken yüzde 16,6’ya, başarıda görenlerin oranı yüzde 8,6 iken yüzde 9’a çıktı.
Veriler, “Parayla saadet olmaz” söylemini desteklerken, mutluluk kaynağı olarak parayı görenlerin oranı 2013’te yüzde 4,1 iken, geçen yıl yüzde 3,9’a düştü. İşini mutluluk kaynağı olarak nitelendirenlerin oranı da yüzde 2,3’ten yüzde 1,9’a geriledi.
İNSANLARI EN ÇOK AİLELERİ MUTLU ETTİ
Mutluluk kaynağı olan kişilerde ise ilk sırada tüm aile yer aldı. Tüm aileye yönelik oran 5 yıl önce yüzde 73 iken, geçen yıl yüzde 70,6’ya geriledi. Mutluluk kaynağında aileyi çocuklar takip ederken, çocuklarını mutluluk kaynağı görenlerin oranı 5 yılda artış gösterdi. Buna göre, 2013 yılında yüzde 12,9 olan çocukların payı, geçen yıl yüzde 14,3’e yükseldi.
Eşini mutluluk kaynağı görenlerin oranı da aynı dönemde yüzde 5,2’den 5,4’e çıktı. Söz konusu dönemde mutluluk kaynağı olarak anne/babasını görenlerin oranı yüzde 2,9’dan 3,2’ye, kendisini görenlerin oranı yüzde 2,5’ten 3,4’e, torunlarını görenlerin oranı yüzde 1,7’den 1,9’a yükseldi.
EVLİLER DAHA MUTLU
Öte yandan evlilerin, evli olmayanlara göre daha mutlu olması dikkati çekti. Evli bireylerin yüzde 60,6’sının mutlu olduğu belirlenirken, bu oran bekarlarda yüzde 52,4’te kaldı. Geçen yıl evli kadınların yüzde 65,2’sinin, evli erkeklerin ise yüzde 55,7’sinin mutlu olduğu kayıtlara geçti.
Verilere göre, Türkiye’nin en mutlu ili sıralamasında ilk sırayı Sinop aldı.
SAĞLIK KAYBEDİLİRSE DİĞER UNSURLAR DEĞERSİZ HALE GELİR
Uzman Psikolog Aytül Değirmencioğlu da mutluluk kaynağı değerlerden sağlığın büyük önem taşıdığını, sağlığını kaybeden bir birey için diğer bütün unsurların değersiz hale geldiğini söyledi.
Mutlu olmak için manevi değerlere sarılmak ve maddi beklentileri düşük tutmak gerektiğine işaret eden Değirmencioğlu, şunları kaydetti:
“İnsanlar, iç dünyasına yönelerek, kendisini tanımaya çalışarak, kendi değerlerini ve yeteneklerini fark ederek ve bunları geliştirerek bireysel mutluluğu yakalar. Kendi içimizde huzurlu ve mutlu olursak, bunu sağlıklı bir şekilde ailemize, çevremize, topluma yayabiliriz. Son dönemde insanlar birbirinden kopmaya, daha çok izole olmaya başladı. Bunda son yıllarda artış gösteren internet ve sosyal medya kullanımı etkili oldu. Eski alışkanlıklara dönmeli, daha çok ailemiz, eşimiz ve dostumuzla vakit geçirmeliyiz.”