Psikiyatrist Prof. Dr. Tarhan, “Narsisizm bir hastalık değil, kişilik bozukluğudur ve modernizm narsisizmi destekliyor. Para, güç, şöhret, ünlü olmak, varlıklı olmak, parmakla gösterilmek gibi özellikler narsistliği artırır.” dedi.
Mustafa Bikeç
Üsküdar Üniversitesi Rektörü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsisizmi sosyal medyanın beslediğini belirterek, sosyal medyaya çok sayıda kişisel görüntü veren insanların kendisini sergilemesinin narsistliğin belirtisi olduğunu söyledi.
Tarhan, bir etkinliğe katılmak için geldiği Bursa’da AA muhabirine açıklamada, narsisizmin büyüklük hastalığı olarak adlandırıldığını aktardı.
Narsisizmin, insanın kendisini özel, önemli ve üstün görme anlamına geldiğini aktaran Tarhan, “Büyüklük hastalığı olarak da geçiyor. Narsist kişi övgü ile beslenir. Tüm insanların kendisine muhtaçmış gibi bir duygu içindedir. Eleştiriye kapalıdırlar. Kıskançlığı fazladır. Dünyayı kendilerinin etrafında dönüyor gibi bir hisleri vardır. Yani narsist kişilerin egoları yüksektir.” ifadesini kullandı.
“Batı toplumlarında narsist oranı yüzde 50’yi bulabiliyor”
Tarhan, dünyada narsist kişiliğin gittikçe arttığına dikkati çekerek, şöyle dedi:
“Normalde toplumlarda ortalama yüzde 10-15 civarında narsisizm görülürken, batı toplumunda bu oran yüzde 50’yi bulabiliyor. Narsisizmi sosyal medya besliyor. Sosyal medyayı toplumda iletişim aracı olarak kullanmayıp, kendisini sergileme aracı olarak kullanıyorsa bir insan, narsisizmi destekliyordur ve o kimse mutlu olamaz. Sosyal medya tarafsızdır. Doğru yönde kullanılırsa insanlarla sosyal beceriyi geliştirir. Kendi egosunu şişirmek için kullanırsa insanlarla ego savaşı yapmasına sebep olur ve insanı yalnızlaştırır.”
Narsist kişilere tavsiyelerde bulunan Tarhan, “Narsist bireylerin bir iyilik yapacakları zaman gizliden yapmaları tavsiye edilir. Bu onlara çok zor gelir. Sessiz iyilikler yapmayı öğrenebilirse narsist özelliğini yenmiş olur. Eleştiriye açık olmaları da gerekiyor. Eleştiriyi kabul edebiliyorsa narsist özelliğini yeniyor demektir.” sözlerine yer verdi.