Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinem Eroğlu, meme kanseri tedavisi sürecinde gündeme gelen meme onarımı ameliyatları hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte meme kanseri tedavisi anlayışında da değişiklikler oldu. Meme onarımı ameliyatları, kanser tedavisinin ayrılmaz bir parçası. Uzmanlar, uygun hastalarda mastektomi yani meme alımı ameliyatlarıyla eş zamanlı olarak hastaların meme onarımı ameliyatlarının yapılmasını öneriyor. Expander ya da protez gibi farklı özelliklerdeki teknolojik yeni ürünlerle, normal memeye yakın onarımların yapılması da artık mümkün. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinem Eroğlu, meme onarım ameliyatlarının eş zamanlı ve mümkünse tek aşamalı uygulamasının faydalarını anlattı. Prof. Dr. Sinem Eroğlu, hastanın bir mastektomi ameliyatından meme ile uyanmasının öncelikle psikolojik olarak hastayı rahatlattığını dile getirdi. Bu şansın bütün kadınlara verilmesi gerektiğini vurguladı.
“Amaç, hastayı radyoterapiye mümkün olduğunca hızlı hazırlamak”
Altınbaş Üniversitesinin düzenlediği “Meme Onarımında Güncel Gelişmeler” konulu seminere, konusunda uzman çok sayıda Estetik Cerrah Katıldı. Seminere ev sahipliği yapan Prof. Dr. Sinem Eroğlu, eş zamanlı meme onarımı ameliyatlarında ana amacın hastayı radyoterapiye mümkün olduğunca hızlı hazırlamak olduğunu söyledi. Böylece zamanın çok önemli olduğu kanser tedavisine hızlıca devam edilebileceğini belirtti. “Tek aşamalı ve eş zamanlı operasyonlarda hasta, eğer bir problem çıkmazsa normal zamanda radyoterapiye ya da kemoterapiye geçebiliyor” dedi.
Prof. Dr. Eroğlu, bu ameliyatların hastanın durumuna göre tek aşamalı ve iki aşamalı olarak yapılabildiğine de dikkat çekti. Tek aşamalı onarım uzun vadede hastada herhangi bir problem çıkmazsa maliyet açısından ve hastanın ikinci ya da üçüncül ameliyatlara girmemesi bakımından da faydalı olduğunu belirtti.
“Plastik Cerrahlar yapmalı”
İki aşamalı onarımda da expander ve implant denilen yöntemlerin uygulandığına değinen Prof. Dr. Sinem Eroğlu, “Deri altında fazla doku kalmamışsa önce bir doku genişletici koyuyoruz. O sırada kemoterapi ya da radyoterapi tedavisi devam edebiliyor. Bir müddet sonra protezle değiştiriyoruz.” dedi. Bu arada kullanılan expander gibi malzelerin MR uyumlu olmalarına dikkat edilmesini söyledi. Bunun hastalığın sonrası seyrini takip etmek için de hayati önemi olduğunun altını çizdi.
Eroğlu, bütün avantajlarına rağmen eş zamanlı ve tek aşamalı uygulamaların yapılamadığı durumların olabildiğini de hatırlattı. Burada önemli olan kriterin hastada bir problem çıkıp çıkmayacağını kestirmek olduğundan bahsetti. Ayrıca hastalara, mevcut durumlarını iyi değerlendirecek ve meme onarımı konusunda uzmanlaşmış bir plastik cerraha danışmalarını ve bu komplike işlemleri mutlaka bir plastik cerraha yaptırmalarını önerdi.
Prof. Dr. Sinem Eroğlu, geç zamanlı onarım durumunda ise yani hastanın mastektomisi yapılarak, radyoterapi, kemoterapi geçirmesi halinde mevcut deri kılıfının bozulması ya da küçülmesi ile karşılaşılabileceğinin altını çizdi. Bu durumda hastanın natif meme derisinin kullanılamadığını anlattı. Bu hastalarda da öz dokuyla onarım yapılabileceğini de belirtti.
“Sigara içmek, iyileşmede gecikmelere neden oluyor”
Eroğlu, sigara içen hastalarda ameliyatlı bölgelerin iyileşmesinin ise daha geç sürede olabildiğini ya da ameliyat izlerin daha fazla kaldığını uyarısında bulundu. Özellikle bu tip hastalara sigarayı mutlaka bırakmaları uyarısında bulundu.