Obezite, dünyada ve ülkemizde en önemli sağlık problemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Beraberinde getirdiği hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi, kemik hastalıkları ve kanserler gibi birçok ciddi hastalık sebebiyle toplum sağlığını tehdit eden unsurların başında geliyor. Tüm bu nedenlerle geçmişten günümüze fazla kilolalardan kurtulmak için birçok yöntem geliştiriliyor. Bu gelişim sürecinde ise sağlık alanında birçok konuda olduğu gibi obezite tedavisinde de ameliyatsız yöntemler dikkat çekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İleri Endoskopi Merkezi’nden Doç. Dr. Abdullah Emre Yıldırım, ameliyatsız obezite tedavisi seçenekleri arasında yer alan endoskopik mide balonu yöntemi hakkında bilgi verdi.
1 yıla kadar midede kalabiliyor
Sadece estetik bir problem değil, aynı zamanda önemli bir sağlık sorunu olan obeziteden kurtulmak için birçok metot bulunmaktadır. Mide balonu uygulaması son yıllarda kilo verme yöntemleri arasında hızlı sonuç vermesi ve ameliyatsız bir uygulama olması dolayısıyla ön plana çıkmaktadır. Endoskopik olarak yani ağız yoluyla gerçekleştirilen yöntem ile hastanın midesine bir balon yerleştirilir. Ardından balon belli bir hacme ulaştırılır. Hem mideye hacim kaplayan bir madde konulmuş olur hem de midenin hareketi bozulmaktadır. Böylece hastaların iştahları azalır, yemek kapasiteleri düşer. Yedikten sonra zor sindirdikleri için hastaların porsiyonları azalarak öğün sayıları artırılmış olur. Tüm dünyada geçerlilik kazanmış geri döndürülebilir bir yöntemdir. Yani hasta işlemden herhangi bir nedenle memnun kalmadığında eski haline geri getirmek oldukça kolaydır. İşlemin belli bir komplikasyonu yoktur. 1980’lerden beri gelişen uygulama sayesinde artık hastanın midesinde 1 yıla kadar kalabilen balonlar bulunmaktadır.
Yaşam stili değişikliği şart
Endoskopik balon tedavileri tüm dünyada kabul görmüş, deneyimli hekim ve kilo vermeyi hedef edinmiş hastalarla başarılı sonuçlar elde edilen bir yöntemdir. Hava ya da sıvıyla doldurulan, 6 ay veya 12 ay kullanılan balonlar bulunmaktadır. Bu seçimlere hastanın muayenesi sonrası hastanın durumuna ve isteklerine göre karar verilmektedir. Mide balonu uygulamasında en önemli konu ise hasta yaşam stilini değiştirmezse, kalori oranını azaltmazsa, sporu hayatının bir parçası yapmazsa balonda istenilen hedeflere ulaşılsa bile yeniden eski hale dönmenin kaçınılmaz olacağıdır. Endoskopik obezite tedavisinde en çok kullanılan mide balonu yöntemidir. Ancak endoskopik tüp mide ameliyatları da yapılabilmektedir. Tüm dünyada uygulanmaya başlayan endoskopik tüp mide yöntemi ülkemizde de yapılabilmektedir.
Yeni tip balonlarda risk yok denecek kadar az
Obezite sınırında vücut kitle indeksi 30’dur. Endoskopik obezite tedavisi vücut kitle indeksi 35’in üzerindeki hastalara direkt olarak uygulanabilmektedir. Buna ilave olarak vücut kitle indeksi 30’un üzerinde ve eşlik eden ek hastalıklar varsa tedavi gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu oran 30’un üzerinde ise de tedavi gerekir. Özellikle diyabet, uyku apnesi, tansiyon gibi eşlik eden hastalıklar varsa obezite tedavisi önerilmektedir. Mide balonu yönteminin herhangi bir endoskopi işlemi kadar riski vardır. Yani deneyimli olmayan bir endoskopist tarafından yapılırsa perforasyon adı verilen delinme veya kanama gibi riskleri olabilmektedir. Ancak bunlar düşük ihtimallerdir. Eski tip balonlar zaman zaman kanamalara, ülserlere ve mide delinmelerine neden olabilmekteydi. Ancak günümüzde kullanılan yeni balonlarda kanama ve yırtılma riski çok düşük neredeyse yok gibidir.
İşlem sonrası 1-2 gün içinde vücut normale dönüyor
Mide balonunun yerleştirilmesi 5-10 dakika sürmektedir. Daha sonra hasta uyandırılır. 6-7 saat hastada herhangi bir problem olmamaktadır. Ardından hastada bulantılar başlar. Sonuçta vücuda yabancı bir cisim girmektedir. Bu cisim 400-600 cc’ye kadar şişirilmiştir. Bu nedenle vücut ilk 1-2 gün bunu dışarı atmaya çalışmaktadır. Bulantı, kusma, öğürme ya da bağırsak hareketlerinin artırılmasıyla vücut bu cismi dışarı atmaya çalışır. Bu tolerans safhası 1-2 gün sürmektedir. Bulantı önleyici ilaçlarla müdahale edilir. Birkaç gün içerisinde hastanın bulantısı tamamen normal haline getirilir. Ancak hemen normal beslenmeye geçilmez. Önce 1-2 gün sıvı diyeti uygulanır 3. günden sonra püreler yenir ve ilk haftanın ardından normal beslenmeye geçilir.