Böylece insan, hem her vakit ölüm gelebilir diye düşünür, hem de uzun bir ömrü olacağını düşünebilir. Yani korku ve ümit dengesi ile hem dünyaya hem ahirete çalışabilir.
Ancak, Finlandiya merkezli Moleküler Tıp Enstitüsü uzmanlarından Bilim adamı Dr. Johannes Kettunen ve ekibi, kişinin 5 yıl içinde ölme ihtimalini tahmin eden bir kan testi keşfetti.
Sağlıklı insanların 5 yıl içinde kanser, kalp gibi hastalıklara yakalanıp ölme riskini belirleyen ve bu sebeple de “ölüm testi” olarak tanımlanan kan testi, bilim dünyasını da ikiye böldü. Bazı bilim adamları, sağlıklı bireylerin kendilerini öldürme riski yüksek olan hastalıklara karşı tedbir alması için bir fırsat olarak değerlendirirken, bazı bilim adamları da bilim dünyasının artık ölüm değil ölümsüzlük üzerinde çalıştığını, bu sebeple de ölüm testinin beynin sınırlarını zorlayan bir çalışma olmadığı kanaatini taşıyor.
Bu konuda Erzurum Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan TÜRKEZ ise şunları söylüyor;
“Şu andaki testlerle ilerleyen yıllarda hangi hastalıklara yakalanacağınız zaten saptanıyor. Hatta doğuştan DNA testleriyle kişinin ilerleyen yaşlarında hangi hastalıklara yakalanacağı da saptanabilir. Tıpta bu etik olarak tartışılan bir konudur. Bireye, ’30 yaşında ölüm riskin var’ demenin ne faydası olacaktır? Bilim dünyası şu anda insanların ne zaman öleceğinin değil, ölümsüzlüğün keşfi üzerinde çalışıyor. Bireye ne zaman öleceğinin söylenebiliyor olması beyin sınırlarını zorlayan bir test olmadığı gibi etik de değil. Zaten ölüm vak’alarının başında birinci sırada kalp, ikinci sırada kanser hastalıkları geliyor. Bunların da belirteçleri var. Doktorlar da bu belirteçlere bakıp, ‘Senin 6 ay ömrün kalmış’ diyebiliyorlar.
“Bu bilgiler ile birlikte tartışmalar “ölümü engelleyecek bir şey yapılamayacaksa, öleceğini daha önceden bilen bir kişinin bu bilgi ile hiçbir şey yapamayacak olması” konusunda düğümlenmekte.