Burun akıntısı, birbiri ardına gelen hapşırıklar, hafif bir öksürük, boğazda kaşıntı, halsizlik, soluk alırken zorlanma gibi şikayetler kışın olağan hallerinden sayılıyor. Çünkü havaların giderek soğuması hastalıkları, özellikle de üst solunum yolu enfeksiyonlarını arttırıyor. Öyle ki yetişkinler yılda ortalama 2 ila 4 kez, çocuklar ise 5 ila 8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyor. Nüfusun yüzde 30’unun yılda en az bir kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiği bilgisi ise toplumun ne kadar büyük bir kesiminin bu hastalıklardan etkilendiğini gözler önüne seriyor.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kenan Çekem, havaların soğumasıyla birlikte kış aylarında görülme sıklığı artan enfeksiyon hastalıklarını “Nezle (soğuk algınlığı), grip (influenza), farenjit (yutak-geniz iltihabı), larenjit (ses telleri-gırtlak iltihabı), sinüzit, astım, bronşit, pnömoni (zatürre) ve otit (orta kulak iltihabı)” olarak sıralıyor. Bu hastalıkların kış aylarında daha yaygın görülmesinin nedenlerine değinen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kenan Çekem, “Soğuk hava virüslerin kendi koruma tabakalarını kalınlaştırarak dirençli ve güçlü hale getiriyor. Soğuk havalarda vücut mekanizmalarımız burun, hava yolları ve akciğerler gibi solunum sistemimizi daha zor ısıtıp nemlendiriyor. Bu da virüslerin tutunmasını kolaylaştırıp vücuttan atılmasını zorlaştırıyor” diyor. Ayrıca kışın vücut hareketleri, metabolizma gibi fonksiyonların yavaşlaması ile beslenme düzeninin daha tatlı, yağlı, kalorili, sağlıksız gıdalara yönelmesi de vücut direncini düşürüyor ve bağışıklık sistemini daha savunmasız bir hale getiriyor” diyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kenan Çekem, kişisel olarak alacağımız önlemlerle bu enfeksiyon hastalıklarından büyük oranda korunabileceğimizi söylüyor.
Ellerinizi sık sık yıkayın
Özellikle burun ile ağız teması, hapşırma, mendil kullanma sonrası, tokalaşma sonrası, yemek öncesi olmak üzere, eller usulüne uygun şekilde sık sık yıkanmalıdır. Yıkama, elleri sabunla en az 15-20 saniye ovalayarak ve yavaşça suyla durulayarak yapılmalıdır. Arada burun ve boğaz da suyla hafifçe temizlenip gargara yapılmalıdır. El yıkamanın mümkün olmadığı zamanlarda dezenfektan kullanılmalıdır.
Maske kullanın
Özellikle hasta olan bireyler başta olmak üzere, kalabalık ortamlarda hem kendimizi hem de çevremizi korumak amacı ile maske takılmalıdır. Maske virüslerin yayılımını engellemede çok önemlidir.
Teması azaltın
Salgınların arttığı dönemlerde zorunlu olmadıkça seyahat, gezi ve ziyaretler yapılmamalı, tokalaşma-öpüşme ve sarılma gibi sosyal temaslardan kaçınılmalıdır. Zorunlu olmadıkça kalabalıktan, özellikle hasta bireylerden uzak durulmalıdır.
Aşı olun
Kronik hastalığı olanlar başta olmak üzere, 65 yaş üzeri bireyler, kalabalık ortamlarda çalışan veya bulunan kişiler her sonbahar başında grip aşısı olmalıdır. Ayrıca astım ve bronşit gibi kronik hastalığı olan kişilerin 5 yılda bir zatürre aşısı da olmaları önerilmektedir.
Sağlıklı beslenin
Bağışıklık sistemini korumak ve desteklemek amacıyla yeterli miktarda taze sebze ile meyve yenmeli, bol sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. Taze limon suyu ile tatlandırılmış ılık baharat ve bitki çayları tüketilmesi de tavsiye edilmektedir.
Hava koşullarına göre giyinin
Mevsime uygun, pamuklu-yünlü, nefes alabilen kıyafetler giyilmelidir. Ayakların üşümemesine dikkat edilmelidir. Terlememek ve üşümemek için tek kalın bir kıyafet yerine, gerektiğinde kat kat çıkarılabilecek ve tekrar giyilebilecek, kısmen daha ince kıyafetler tercih edilmelidir.
Odanızı havalandırın
Çalışılan, ders yapılan ya da dinlenilen odalar başta olmak üzere, kalabalık şekilde bulunulan veya çok kişinin girip çıktığı ortamlar sık sık havalandırılmalıdır. Ortak kullanılan alet, eşya ve yüzeyler her gün silinmeli ve dezenfekte edilmelidir.