Kanser ilaçlarının temininde tekel konumunda olan bir firma ağustos ayında dövizdeki fırlamanın ardından fiyatlarında yüzde 30-40’a varan oranda güncelleme talebinde bulundu. Üç bakanlık bir araya gelerek ithalat zincirine iki firmayı da dahil edince artış isteyen firma yüzde 70 indirim yaptı.
Sağlık personelinin uzun süredir beklediği düzenleme eğer son anda bir değişiklik olmazsa bugün Meclis Sağlık, Aile ve Çalışma Komisyonu’nda görüşülecek. Sağlık personeline şiddet uygulayanların artık karakolda bir ifadeyle serbest bırakılmasını sona erdiren teklifle ayrıca taşıyıcı anneliğe 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. AK Parti’nin sağlık kökenli milletvekillerinin imzasını taşıyan teklifte hastaları, hastaneleri, eczaneleri, ecza depolarını ilgilendiren başka maddeler de var.
Teklifin komisyondaki görüşmeleri sırasında düzenlemelerin yanı sıra mutlaka ağustos ayından bu yana dövizdeki yükselişin sağlık sektörüne etkileri de tartışılacak.
Son dönemde bazı hastanelerde acil ameliyatların ertelendiği, malzeme sıkıntısı çekildiği, bazı ilaçların temininde güçlük yaşandığı biliniyor. Bu başlıklar milletvekilleri tarafından da gündeme taşınacak.
Cumhurbaşkanına yetki
Teklifin dikkat çeken maddelerinden biri, Türkiye’de ruhsatlı olmayan ya da ruhsatlı olup piyasada bulunmayan ilaçların, Türk Eczacıları Birliği’nin yanı sıra artık SGK ve Sağlık Bakanlığı’nın uygun gördüğü kurum ve kuruluşlarca da yurt dışından temin edilebilmesini ve doğrudan hastanelere verilebilmesini öngörüyor.
Maddeye göre, hastaneler bu şekilde yurt dışından toplu ilaç temini yapabilecek. Bu yöntemle temin edilen ilaçlara 5 yıl içinde ruhsat alınmazsa, söz konusu ilaçların aynı şekilde teminine devam edilip edilmeyeceğine karar vermeye de Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Ankara kulislerinde bu düzenlemenin getirilmesinde, geçtiğimiz günlerde kanser ilaçları konusunda yaşanan bir gelişmenin etkili olduğu konuşuluyor. Başta kanser ilaçları olmak üzere Türkiye’de üretilemeyen bazı ilaçlar yurt dışından temin ediliyor. Bu ilaçlar yüksek fiyatları nedeniyle hastalar tarafından sürekli temin edilmesi güç olan ilaçlar aynı zamanda. Türkiye yan tedavilerle birlikte her yıl yaklaşık 2.5 milyar lirayı kanser ilaçlarının ithaline ayırıyor. Bu nedenle, bir süredir ilaçta da ‘millileşme’ çabası var. Kulislerde konuşulana göre, kanser ilaçlarının temininde neredeyse tekel konumunda olan bir firma ağustos ayında dövizdeki fırlamanın ardından fiyatlarında yüzde 30-40’a varan oranda güncelleme talebinde bulundu. Daha önceki yıllarda da dövizde öngörülenin üzerinde bir artış olduğunda, her yıl şubat ayında sabitlenen kur düzeyinin maliyeti karşılamakta yeterli olmadığını savunan firma(lar) fiyat güncelleme talebinde bulunuyordu. Verilen bilgilere göre, genellikle de bu talep karşılanıyor ve ilaç fiyatlarında kur düzeyinde yenileme yapılıyordu. Ancak Ankara’da bu sefer öyle olmadığı, öyle olmasına izin verilmediği anlatılıyor.
Artış isterken indirim
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, konunun hem maliyet hem de sağlık açısından gündeme gelmesi üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile SGK’nın bağlı olduğu Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk bir araya gelerek değerlendirme yaptı. Üç bakanlık hızlı ve koordineli bir çalışmayla tek firma yerine, yakın zamanda firmanın muadili durumuna gelen başka iki firmayı da kanser ilacı temin etme sürecine dâhil etme kararı aldı. Kendisinin yanına iki firmanın daha eklendiğini gören artış talebindeki firma, bu kez yüzde 70 fiyat indirimi yaptı. Konuya yakın kaynaklar, neredeyse tekel durumundaki ilaç firmasının pazar payının azalacağını ve yeni aktörlerin gireceğini görmesi üzerine fiyat kırdığını belirtiyor.
ilgili haber:
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için yasa teklifi Meclis Başkanlığı’na sunuldu
Yeni yasa teklifi ile yurtdışından ilaç temininde TEB dışında…?