Ana Sayfa Manşet Otizm ve Bir Genle Değişen Sosyal Davranış

Otizm ve Bir Genle Değişen Sosyal Davranış

University of Basel araştırmacıları, otizm spektrum bozukluğunda genetik bir değişime bağlı sosyal davranış farklılıkları ve sosyal zorlukların arasında yeni ve özgün bir ilişki daha keşfetti. Nörolijin-3 (neuroligin-3) geni üzerindeki belirli bir mutasyon oksitosin hormonunun etkililiğini azaltıyor. Nature’da yayımlanan bu makalede aynı zamanda bu yeni ilişki üzerinde, otizm terapötisinde farklı yaklaşımlar da öneriyor ve hatta hali hazırda hayvan modellerde iyi bir ilerleme de kaydedildi.
Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi – Yazar / Editör – Bilimfili

Otizm popülasyonun yalnızca yüzde birinde görünmesine karşın, iletişimde değişime, tekrarlanan davranışlara (tik ve tik benzeri tutumlar) ve diğer bir takım sosyal zorluklara ve davranış bozukluklarına sebep olabiliyor. Otizm bir spektrum bozukluğu olmasıyla paralel olarak, gelişiminde de birçok gen farklı oranlarda etkili olmaktadır. Bugüne kadar ilintili olduğu tespit edilen yüzlerce genden biri de sinaptik adezyon molekülü neuroligin-3’tür. Bu genişlikte bir gen havuzunun değişikliklerine bağlı olarak mekanizmalara yansıması ve bunların otizm semptomu olarak nelere dönüştüğü halen büyük oranda gizemini koruyor.

Profesör Peter Scheiffele öncülüğündeki mevcut çalışmada otizm gelişiminde ve oksitosin hormonu sinyallerinde yani dolayısıyla sosyal etkileşimlerde etkisi olan nöroligin-3 geni üzerine odaklanıldı. Hayvan modellerinde bu gendeki bir mutasyon veya gen varyantının, insanlardaki otizmin benzerini hayvanlarda kurgularken tipik davranışlarına neden olacak gen farklılıklarına sahip hayvanların nöronlarının tepkilerinde değişikliğe neden olduğu görüldü. Elbette bu modelleme teknikleri tamamen birebir insandaki hastalıkları yaratamasa da bilim insanlarının davranış deneyleri ile hastalıkların biyolojisini ilişkilendirmede çok işine yarıyor.

Yine bu şekilde dizayn edilmiş transjenik fare modellerinde Scheiffele’nin ekibi otizm ile ilintili olan mutasyonlardan biri olan neuroligin-3 geni varyantının oksitosin hormonunun reseptörüne bağlanması ile başlayan sinyal yolaklarına beynin ödül sistemi dahilindeki nöronlarda zarar veriyor. Bunun sonucu olarak da farelerin sosyal ilişkileri bozuluyor. Nöroligin’in kaybı ise protein sentezi dengesini etkileyerek yine bu nöronlarda nöronal oksitosin tepkilerini değiştiriyor. Şu ana kadar literatürde hali hazırda oksitosin tarafından kontrol edilen ve yönetilen mekanizmaların otizm gelişiminde etkili olduğuna dair makaleler mevcut.

Buna karşılık neuroligin-3’nin oksitosin yolaklarını bozması ile otizm bulmacasının iki parçası birbiri ile direkt olarak ilişkilendirilmiş oldu. Oksitosin sinyallerinin bir yöne doğru değişmesi, bidiğimiz üzere geri döndürülebilir bir fenomendir. Aynı şekilde araştırmacılar neuroligin-3 mutasyonunun olumsuz etkisinin, protein sentezini engelleyen farmokolojik uygulamalar ile düzeltilebildiğini gösterdi. Öyle ki, sosyal etkileşim değişimi yaşayan otizm modelli fareler, tıpkı sağlıklı olanlar gibi diğer farelere ve yabancı farelere yaklaşımlarını düzeltmeye başladı.

Bu etkiyi yaratan aynı engelleyici, aynı zamanda farklı bir kemirgen otizmi deneyinde de, sosyal davranışları düzenleyici bir etki gösterdi. Benzer sonuçlar alınan bu deneyler ile, bahsi geçen inhibitörün kullanıldığı otizm terapi ve uygulamaları dizayn edilebileceği düşünülüyor.

Aynı sürecin parçası olan üç elemanın (geneitk faktör olarak bir gen, nöronal protein sentezindeki değişim, oksitosin sistemi ile sosyal davranışların düzenlenmesi) arasında net bir ilişkinin keşfedildiği bu çalışma ile otizmde nasıl çoklu sistem ve faktörlerin etkisi olduğu, tedavi ve terapilerinin nasıl çok katmanlı dizayn edilmesi gerektiği bir kez daha görülmüş oldu.
 Kaynak ve İleri Okuma

www.otizm-ve-bir-genle-degisen-sosyal-davranis