On yıllardır otizme çare olabilecek yöntemler üzerinde araştırmalar yapılıyor ancak sağlık uzmanları kesin bir çare bulunmadığı noktasında hem fikir olmaya başladı. Bu nedenle doktorlar otizmi ortadan kaldıracak bir ilaç üzerinde çalışmak yerine otizmli kişilerin daha sağlıklı ve mutlu hayatlar yaşaması için yollar, eğitimler ve terapiler geliştirmeye odaklandı.
Sertaç Aktan/Euronews
Kaliforniya Üniversitesi MIND Ensititüsü Direktörü Psikolog Len Abbeduto, otizmin çok farklı seviyelerde görüldüğünü ve her bireyde farklı sonuçlara yol açtığını belirterek “Bu kadar geniş yelpazede ölçümlenen bir zihinsel olgu için herkese uygun bir ilaç üretmeye veya tedavi bulmaya çaışmanın doğru yöntem olmayabileceği anlaşılıyor.” dedi.
Herkesin sandığından daha karmaşık
Otizm vakaları yüzde 80 oranında genetik nedenlerle orataya çıkıyor ancak gen tedavisi ile çözülebilecek bir durum değil çünkü tek bir ‘otizm geni’ yok. ABD Sağlık Bakanlığı Ulusal Otizm Koordinatörü Ann Wagner, 1000’e yakın farklı genin rol oynadığını ve bunun yanı sıra çevresel faktörlerin de etkili olduğunu kaydederek şunları söylüyor:
“Hamilelik esnasında vücuda alınan pestisitlerin, toksik maddelerin ve farklı kimyasalların otizm oluşmasında rol oynadığını düşünüyoruz. Bu alanda alınabilecek önlemler var ancak genetik seviyede durum çok daha karmaşık. Bilim insanları hangi genlerin otizme neden olduğunu da uzun zamandır araştırıyor. Bu süreçte otizmin herkesin sandığından çok daha karmaşık olduğunu kavradık.”
Artık ‘tedavi’ ifadesi kullanılmıyor
Değişik türlerdeki otizmin her birinin farklı kombinasyonlarda sebeplerin bir araya gelmesiyle oluştuğu tahmin ediliyor.
Tedavi doğrultusundaki çalışmalar ve umutlar öylesine azaldı ki, 2005 yılında kurulan ‘Otizm Konuşuyor’ (Autism Speaks) adlı uluslararası dayanışma ve danışma grubunun manifestosunda geçen tüm ‘tedavi’ ifadeleri 2016 yılında çıkarıldı.
Otizmi ortadan kaldırma iddiası gerçekçi değil
Kendisi de bir bilim insanı ve araştırmacı olan grubun başındaki Thomas Frazier New York’da NBC’ye verdiği demeçte şunları söyledi:
“Başlarda otizmi yok edecek gümüş kurşunu bulmaya çalışıyorduk. Adeta sihirli bir ilacın peşindeydik. Otizm genini arıyorduk. Eninde sounda otizme bir çare bulacağımıza emindik. Sonra anladık ki bunlar ayağı yere basan gerçekçi hedefler değil. Bugün durduğumuz yer artık farklı.”
Erken teşhisin önemi
Günümüzde artık bilim insanları otizmi mümkün olduğu kadar erken teşhis etmeye ve otizmin şekline göre kişiye özel terapiler geliştirmeye odaklanıyor. Otizm artık 18 ay ile 24 aylık çocuklarda tespit edilebiliyor. Kimi uzmanların 6 aylık bebeklere dahi doğru şekilde otizm teşhisi koyabildiği rapor ediliyor. Ne var ki, otizmli çocukların büyük oranı 4 yaşına kadar teşhis edilmeden büyüyor.