11 Mart 2020 tarihinde yayınlanan ilk vakanın bildirimi ile ülkemizi de etkisi altına alan Corona Virüs salgını Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Pandemi ilanıyla birlikte sağlık sistemimizin her alanında ciddi değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Özellikle sağlık çalışanlarının virüsten korunması, sağlık sistemimizin aksaklığa yol açmadan hizmet etmesi için zorunluluktur.
Pandemi sürecinde Sağlık Bakanlığının aldığı kararlar ve biz sağlık çalışanlarının özverili çalışması sonucu virüs vakalarında azalma olması sevindiricidir. Lakin halkımızın özlediği sosyal hayata kavuşması için hala almamız gereken tedbirlere ihtiyacımız vardır. Halkımızın sosyal hayatın içinde olması nedeniyle vaka sayılarımızda artışlar yaşanmaktadır. Hala sosyal mesafe, kişisel hijyen ve maske kullanımı konusunda vatandaşımızın duyarlı olması hatta bazı illerde zorunlu virüs koruma kurallarına uyması gerekmektedir. Bunu Sayın Bakanımızın halkımıza yönelik açıklamalarında da sık sık duyuyor ve önemsiyoruz. Yani sosyal anlamda Pandemi bitmemiştir.
Süreç boyunca sayısını tam olarak bilmediğimiz sağlık çalışanları enfekte olmuş, yoğun bakım süreçleri yaşamış hatta vefat etmiştir. Aile hekimleri kişisel koruyucuların zamanında sahaya verilmemesi nedeniyle her gün aramızdan kim enfekte olacak, kimi kaybedeceğiz endişesiyle çalışmaya devam etmiştir. İller arasında standart bir uygulama olmamıştır.
Yeni süreçle birlikte aile hekimliğine virüs taşıyıcı özellikli hastaların başvuru sıklığı daha fazla olmaktadır. Aile Hekimliği çalışanlarının viral yükü her geçen gün artmakta dolayısı ile kişisel koruyucu ekipmanlarını kullanım gerekliliğini devam etmektedir. Kişisel koruyucuların kullanımı virüs bulaşmasını önlemek için zorunluluktur. Bu nedenle kişisel koruyucuların dağıtımının sağlanması ihtiyatlılık değil mecburiyettir.
Oysa ki Aile Hekimleri Dernekler Federasyonu olarak bazı İl Sağlık Müdürlükleri nezlinde Aile Hekimliği çalışanları kişisel koruyucu ekipmanlarının dağıtımında aksamalar olduğu, Pandemi sürecinin başında talihsizlik olarak nitelendirdiğimiz çalışanların koruyucu ekipmanlarının kendilerinin temin etmesi gerektiği uygulamalarının yine yeniden başladığını gözlemlemekteyiz. DSÖ nün bıkkınlığa rehavete kapılmadan her alanda olduğu gibi sağlık alanında da tedbirlerin sürekliliği konusunda uyardığı, virüsün yayılma hızında azalma olmadığı, seyahat özgürlüğü ile bulaş yolunun da artacağı, Eylül ayı için küresel risk beklentimizin devam ettiği bilinciyle, Aile Hekimliği çalışanlarının da diğer sağlık çalışanlarından ayrılmadan eşit ve yüksek derecede korunmaya devam etmesi bir zorunluluktur. Talihsiz uygulamalardan Sağlık Bakanımızın haberi olmayabileceği düşünülerek İl Sağlık Müdürlüklerine Pandeminin bitmediği hatırlatması yapılmalıdır.
AHEF YÖNETİM KURULU