Parabenler son 50 yýldýr gýda, kozmetik ve ilaç ürünlerinde oldukça yaygýn olarak kullanýlmaktadýr. Ýnert olmasý, geniþ bir aktivite spektrumuna sahip olmasý, düþük maliyeti ve emniyetle uzun süredir kullanýlýyor olmasý bu bileþenleri antimikrobiyal prezervatif olarak oldukça popüler bir konuma getirmiþtir (Dabre, 2008). Ýn vitro ve in vivo birçok tayin yöntemi kullanýlmak suretiyle parabenler ve onlarýn ortak metaboliti olan p-hidroksibenzoatýn östrojen agonist özellikleri oldukça fazla oranda dökümante edilmiþtir. Ýzobutil paraben’in östrojen reseptörleri üzerinde baðlanma afinitesi (IC50) 6 µM (Satoh K, 2000) ve 17-beta östradiolün IC50 deðeri 0,24 nM olarak tespit edilmiþtir (Shen ES, 1998). Her ne kadar bu veriler parabenlerin en güçlü östrojen reseptör agonistlerinden biri olan östradiole karþý 25.000 kat daha düþük bir afiniteye sahip olduðunu gösteriyor ise de, gerek kozmetik ve gerekse diðer farmasötik veya gýda ürünlerinde yer alan parabenlerin günlük temas limitlerinin sýnýrlarý ne kadar aþabildiðini ve keza ne kadar biriktiðini tespit etmek oldukça zordur.
Parabenlerin androjen resptörleri üzerindeki IC50 deðerleri mikromolar aralýktadýr (Kim TS, 2010). Sülfotransferaz enzimlerini inhibe ederek genotoksik aktiviteye sahip olduðu ve genotoksik olduklarý da bildirilmektedir (Dabre, 2008). Birçok çalýþma parabenlerin in vitro ve in vivo östrojenik aktiviteleri nedeniyle endokrin sistemi modüle ettiðini, gerek insan ve gerek hayvan saðlýðý açýsýndan zararlý sonuçlar doðurabildiðini göstermiþtir (Maiko KAWAGUCHI, 2008). Parabenlerin vücut bakým ürünlerinde oldukça yaygýn olarak kullanýlýyor olmasý, özellikle bu ürünlerin formülasyonlarýnda diðer genotoksik ve/veya östrojenik ko-formülantlarýn yer alýp almadýðýný detaylý bir biçimde deðerlendirmemizi gerekli kýlmaktadýr. Son yýllarda, meme kanser insidansýndaki artýþ, erkek üreme fonksiyonlarýný engelleyici etkisi ve malignant melanomada östrojenik uyaranlarýn ne kadar etkin olduðu gösterilmiþtir. Parabenlerin (parahidroksibenzoik asit) esterlerinin insan meme kanser dokusunda tespit edilmiþ olmasý ve kanser ile olan iliþkisi yoðun bir araþtýrma konusudur (Dabre, 2008). (FDA Selected Cosmetic Ingredients, 2007).
Halihazýrda parabenlere maruz kalmamýþ olmakla birlikte demografik olarak farklý erkek ve kadýn eriþkinlerin idrarýnda tespit edilmiþ olmasý önceki temaslarla bu bileþenin vücutta biriktiðini göstermektedir (Xiaoyun Ye, 2006).
Sonuç
Tüm bu sonuçlar parabenlerin antimikrobiyal koruyucular olarak güvenle kullanýmý konusunda bazý kaygýlarý gündeme getirmiþtir. Bu durum, konuya odaklý daha detaylý deneysel ve epidemiyolojik çalýþmalarýn yapýlmasýný gerekli kýlmaktadýr.