Küresel ofis tasarımı topluluğu için önde gelen çevrimiçi bir kaynak olan Office Snapshots dünyanın en iyi ofislerini belirledi. Studio13, Architects tarafından tasarlanan ve adını gökyüzünün en parlak yıldızından alan Pfizer Türkiye’nin Levent 199’daki Sirius ofisi birçok global şirket ofisinin arasından sıyrılarak dünyanın en iyi 4. ofisi seçildi. Sirius ofis fotoğraflarını ise Mimari ve Still Life Fotoğrafçısı İbrahim Özbunar çekti.
Pfizer Türkiye Çalışan Deneyimi Direktörü Seda Tamur Oğralı, ofislerinin tasarımıyla elde ettikleri başarı hakkında şunları söyledi: “Değişen ve gelişen yeni dünya çerçevesinde değişen ihtiyaçlarımızı da göz önünde bulundurarak karşımıza çıkabilecek tüm taleplere yanıt veren, kendi içerisinde yaşayan bir ofis mimarisi oluşturduk. Bu değişimi, bir ofis değişiminden öte tüm çalışma dinamiklerimizin yenilenmesi olarak kurguladık. Esnek ve özgür çalışma ortamlarıyla dizayn edilen, birebir ve ekip çalışmalarına uygun çalışma gruplarıyla çalışanlarımıza samimi ve sıcak bir çalışma ortamı imkânı sunduk. Bir ofis değişiminin ötesinde tüm çalışma dinamiklerimizi yenilediğimiz, ekipçe çalışmaya uygun alanlar tasarladığımız, ulaşımı kolay ve şehrin merkezinde bir dünya yaratarak ofis içerisinde harcanan zamanımızı da daha verimli ve inovatif bir hale getirdiğimiz tüm detayları düşünülerek tasarlanmış gökyüzünün en parlak yıldızı Sirius, Pfizer İstanbul ofisinin yeni adı oldu. Her katımızın isimleri içinse yine doğada yer alan dağ, deniz ve ormanlarımızı metaforlaştırarak İstanbul’un kalbinde fakat doğayla iç içe bir yaşam sunarak, yeni Pfizer’de yepyeni bir çalışma kültürü oluşturduk. Ofisimizin tasarım ve yaratım sürecinde emeği geçen ekiplerimiz başta olmak üzere, Studio13, Architects ve bu çatıyı evimiz yapan tüm Pfizerlilere çok teşekkürler.”
Studio13, Architects ödül alan tasarımıyla ilgili şunları paylaştı: “Ana hedefimiz insanları bir araya getiren, onlara ilham veren alanlar yaratmaktı. Bu nedenle ofisin her köşesi, klasik sirkülasyonlardan ve tekrar eden perspektiflerden kaçınarak tasarlandı. Aynı zamanda mekânı kullanıcıların bir arada yeni fikirleri keşfedebilecekleri birçok potansiyel çalışma ve sosyalleşme alanıyla tamamladık. Böylece her çalışma stilinin, her neslin kendisine ait bir yer edinebileceği alternatifleri, home-office’den fazlasını sunan work-kafeler ve informal sololar gibi daha donanımlı esnek alanlarla sunduk.
Pfizer’in Ortaköy’deki hikayesini ele alıp İstanbul’un mimari formlardan esinlenirken, şehir manzarasını soyutlayarak tanınabilir mekanları ofis tasarımına taşıdık. Pastel tonlarla birbirini tamamlayan zıt renkler, canlı fakat uyumlu bir ortam yaratırken; bunlarla ilişkili sürdürülebilir materyaller, İstanbul Boğazı’nın ambiyansını beraberinde getiriyor. Keçe paneller, sıkıştırılmış ahşap paneller, metal hasır tavan, geri dönüştürülmüş LVT karolar vb. gibi malzemeler kullanarak hem açık ofisin akustik standartlarını hem de sürdürülebilirliğe karşı olan hassasiyetimizi koruduk.
Çalışma ortamından olumlu geri bildirimler almak ve son dört yıldır üst üste girdiğimiz Office Snaphots’ın prestijli listesinde Pfizer Türkiye Sirius Ofis projesi ile tekrar yer almak bizim için geçirdiğimiz keyifli sürecin gurur verici bir sonucudur.”