Ekolojik bilincin artmasıyla birlikte, her geçen yıl sürdürülebilir tarım, doğaya zarar vermeyecek hasat ve çevreye duyarlı üretim gibi kavramlar önem kazanıyor. Dünya Çevre Günü’nde, dünyanın en büyük özel bitki arşivinde 15 bin 600 bitki örneğini bünyesinde bulunduran ve ürünlerinde kullandığı bitkilerin yüzde 97’sini sürdürülebilirlik esasına göre toplayan Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü Dr. Hande Demirdere, “Yeşile Saygılı” üretimi anlattı.
Varoluşunun temelinde bitkilerden şifa yaratmak olan ve sağlıktan güzelliğe ürünlerini geliştirirken doğanın sunduklarını kullanan Fransız ilaç ve dermokozmetik markası Pierre Fabre, oluşturduğu botanik arşivleri ve ağaçlandırma çalışmalarıyla da doğayı korumayı ilke edinmiş bir kurum.
İlaç ve dermokozmetik ürünlerinin üretiminde 200’den fazla bitki türü kullanan ve Ar-Ge çalışmalarında yaklaşık 11 bin bitki türü ve yaklaşık 20 bin bitki örneği inceleyen Pierre Fabre Grubu, çevre dostu uygulamalar konusunda örnek teşkil edecek bir uzmanlığa sahip. Grup, Fransa’da bu alanda verilen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Sertifikası (Ecocert) sahibi.
Pierre Fabre’ın “Yeşile Saygı” ilkesi çerçevesinde, 4 temel hareket prensibi yer aldığını belirten Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü Dr. Hande Demirdere, “Bunları çevreyi korumak, teminat altına almak, doğaya saygı göstermek ve inovasyon olarak sıralayabiliriz. Pierre Fabre şirket kültürümüz, dünya bitkisel mirasını korumayı, bitkileri ve ürünlerin kalitesini teminat altına almayı, tüm alanlarda bitkisel mirasa saygı göstermeyi, sürdürülebilirliğine destek olmayı ve şirketin 30 yılı aşkın süredir edindiği bitkiler üzerine olan deneyimini bilimsel birikimiyle birleştirmeyi esas alır” dedi.
Dr. Hande Demirdere, “Pierre Fabre ürünlerinin üzerinde bulunan ERI 360° (Eco-Responsible Ingredient) işareti 100 endikatör kullanılarak analiz edilen kozmetik içerikleriyle doğaya karşı sorumluluğumuzu ifade eder. Pierre Fabre’de yeşil kimya uzmanlarımız çevre dostu aktif madde ekstraksiyon teknolojilerini kullanıyorlar. 2019 yılında, 8 yıllık bir araştırma sürecinin sonunda, Grup solvent kullanımını önlemek için yeni bir ekstraksiyon teknolojisi geliştiriyor” şeklinde konuştu.
Eko tasarım formüller artacak
Pierre Fabre’ın geleceğe yönelik hedeflerine değinen Dr. Hande Demirdere, “2019’dan itibaren yeni ürünlerimizin tamamı eko-tasarımlı olarak piyasaya verilmiştir. Eko tasarımlı formüller, mineral filtrelere dayalı, biyolojik olarak parçalanabilir bitkisel yağlardan elde edilen anti-UV formülleridir. Bizler de ürünlerimizde optimum biyoparçalanabilirlik için minimum güneş filtresi ve silikon içermeyen formüllere yöneliyoruz. 2023 yılına kadar her iki ürünümüzden biri eko-tasarımlı olacak” diye konuştu.
Sürdürülebilir tarım ilkeleri
Pierre Fabre ürünlerinin yüzde 70’inin dünya doğal mirasından elde edilen içeriklerle üretildiğini kaydeden Dr. Hande Demirdere sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, Urisanol ve Urisanol Flash gıda takviyelerimiz turna yemişinden, onkoloji alanında kullanılan ilacımız Cezayir menekşesinden elde edilmektedir. Saç dökülmesine karşı etkinliği kanıtlanmış ruscus bitkisi Ducray ürünlerimizde kullanılmakta ve Adapazarı’ndan temin edilmektedir.
Pierre Fabre tüm bitkisel hammaddelerini olgunlaşmış bitki ve ağaçlardan elde eder. Sürdürülebilirlik ilkesiyle tüm hasat bitkisel kaynaklara zarar verilmeden yapılır. 2021 yılında yeni bitki ekstraktlarının yüzde 80’i, organik veya sürdürülebilir tarım ilkeleri doğrultusunda yetiştirilen bitkilerden sağlanacak; yine 2025 yılına kadar CO2 emisyonlarında yüzde 30, enerji tüketiminde yüzde 25 azalma yapmayı amaçlıyoruz”.
Biyoçeşitliliği korumak için Botanik Bahçesi kuruldu
Dünya çapında ektiği yüzbinlerce ağacın yanı sıra biyoçeşitliliğin korunmasını stratejik yön olarak belirleyen Pierre Fabre Laboratuvarları, 2001 yılında, Soual’da (Tarn) araştırma ve koruma amacıyla Botanik Bahçesi oluşturdu. Bugün, botanik bahçesinde yüzde 40’ı koruma altında olan 1.200’den fazla bitki türü mevcut. Araştırmacılara katkı sağlayan ve bitkilerin çeşitliliğini koruyan Pierre Fabre, botanik bahçesi, 6 Temmuz 2010’da, bitki ve hayvan çeşitliliğinin araştırılması, korunması ve korunması ile uğraşan bilim insanları ve bilimsel kurumlar arasındaki alışverişi kolaylaştıran CITES kapsamında uluslararası onay aldı. Pierre Fabre, bu akreditasyonu alan dördüncü bilimsel kurum ve ilk Özel Fransız kurumu oldu. CITES, nesli tükenmekte olan flora ve fauna türlerinde vahşi hayvan ve bitki örneklerinde uluslararası ticaretin türlerin hayatta kalmasını tehdit etmemesini sağlamayı amaçlıyor.