Ana Sayfa Tıp&Sağlık Polikistik over sendromu uzun dönemde sağlık sorunlarına sebep olur mu?

Polikistik over sendromu uzun dönemde sağlık sorunlarına sebep olur mu?

Prof. Dr. Recai Pabuçcu

Polikistik over sendromu, özellikle üreme çağındaki kadınları etkileyen metabolik bozukluklardan biridir. Kısaca PCOS denen sendrom genetik veya çevresel faktörlerden dolayı gerçekleşebilir ve hastalık uzun dönemli sağlık sorunlarına sebep olabilir. Centrum Clinic Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu, polikistik over sendromu hastalarının tanı ve tedavisi için uzman bir doktora başvurmalarının önemininin altını çiziyor.

Ergenlik döneminde görülen adet düzensizlikleri çoğu zaman önemsenmese de polikistik over sendromunun en belirgin habercisidir. PCOS, kadınlarda doğurganlık dönemlerinde kendini gösteren, aşırı tüylenme, akne problemleri, kilo alma ve en önemlisi adet düzensizlikleri ile birlikte kısırlık problemleriyle kendini belli eden bir sendromdur ve zamanında tedavi sürecine başlanmazsa, uzun vadede sağlık problemlerine neden olabilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu, her bir PCOS hastası için farklı tedavi süreçlerinin olduğunu, bu sebeple erken önlem alınmasının ve devamındaki doktor takibinin çok önemli olduğunu vurguluyor.

Polikistik over sendromu tanısı nasıl konulur?

PCOS, yumurtalıklar, merkezi sinir sistemi, hipofiz bezi ve diğer dokular arasındaki etkileşim bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkan metabolik-hormonal bir düzensizlikler tablosudur., Kadınlarda genellikle üreme çağında ortaya çıkar ama adölesanda veya menopozal döneme yakın da izlenebilir. Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörler de polikistik over sendromu için önemlidir.

Prof. Dr. Recai Pabuçcu, PCOS tanısı hakkında şöyle diyor: “Adet aralarının 2-3 ay gibi uzun olması, tüylenme-sivilcelenme, çabuk kilo alma gibi bulgular varsa, bunların altında PCOS yatabilir. Bu durumda mutlaka tüylenme yapması muhtemel diğer sebepleri de araştırıyoruz. Hastalarımıza ultrason, çeşitli hormon testleri, kan ve şeker testleri uyguluyoruz. Adet döngü bozukluğu, erkek tipi hormon fazlalığı bulguları veya ultrasonda tipik PCOS görüntüsü bulguarının 2 tanesi varsa PCOS tanısını koyuyoruz’’. Özellikle obezitenin ve insülin direncinin bu PCOS olgularında sıkça saptandığını söyleyen Pabuçcu: ‘’PCOS tanısı almış kadınların %60’ı obez ve bir o kadarı da diyabete yatkın. Ayrıca, çocuk sahibi olmak isteyen ancak yumurtlama sorunu nedeniyle olamayanların da büyük kısmında PCOS var. Yani, oldukça dikkatli izlenmesi gereken bir durum. PCOS’ta kişiye göre tedavi planı yapılıyor. Öncelikle diyet ve egzersiz, sonrasında ise hormonal tedaviler ve özel kısırlık tedavileri uygulanıyor. Testlerin sonucunda da PCOS tanısı konan hastalara, şikayetlerine ve hastalıklarına göre farklı tedaviler uygulanır.” diyor.


Tedavi edilmeyen PCOS, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir!

Polikistik over sendromunun zamanında tanısının konulması ve tedavi edilmesi, uzun vadede karşılaşılacak sağlık sorunları için çok önemlidir. Prof. Dr. Recai Pabuçcu, tedavi edilmediği sürece PCOS hastalarının karşılaşabileceği sorunları şöyle belirtiyor: “PCOS kronik bir hastalıktır ve uzun dönemde obeziteye, ciddi şeker hastalıklarına, kalp ve hormon hastalıklarına hatta kansere yol açabilir. Bu nedenle PCOS’u iyi tanımlamak ve önlem almak gereklidir. Uzun dönemde alınacak önlemler ile kişi, normal bireyler gibi sağlıklı yaşam sürebilir.

Polikistik over sendromu hamile kalmaya engel teşkil etmez!

PCOS hastalarının en merak ettiği konulardan biri de, hastalığın hamile kalma konusunda sorun yaratıp yaratmayacağı. Prof. Dr. Recai Pabuçcu: “Gerekli tedavi uygulandığında, polikistik over sendromu hastalarının hamile kalma konusunda ve sağlıklı bir hamilelik geçirmelerinde bir engel yoktur. PCOS hastası olup çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara gerekli tedaviler uygulandıktan sonra sonuç alınamazsa, tüp bebek yöntemine başvurulabilir. Tüp bebek, bu hastalarda hamile kalma oranlarını oldukça arttırmakta ve herhangi bir sağlık sorunu teşkil etmemektedir.” diyor.