Toplumun ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamak amacıyla ülkemizde 21 – 27 Kasım arasında kutlanan “Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” kapsamında açıklama yapan Ortodonti Uzmanı Prof. Dr. Gökmen Kurt, diş ve çene yapılarının bazı hastalıkların habercisi olabileceğini söyleyerek “Ortodontik tedaviler, genel sağlığın iyileştirilmesi açısından büyük önem taşıyor.” dedi.
21 – 27 Kasım “Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” ülkemizde toplumun ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamak, ağız bakımı alışkanlığına katkıda bulunmak amacıyla kutlanıyor.
Ağız ve diş sağlığının korunması için ise ağız ve diş bakımının alışkanlık haline getirilmesi büyük önem taşıyor. Ortodonti Uzmanı Prof. Dr. Gökmen Kurt yaptığı açıklamada ortodontik kontrollerin ve tedavilerin önemine değinerek, “Dişlerimizi çok iyi fırçaladığımızı düşünebiliriz ancak hepimizin diş ve tükürük yapısı aynı olmadığı için bazılarımızın diş çürüğüne ve diş eti hastalıklarına yatkınlıkları daha fazla olabilir. Bu nedenle periyodik diş hekimi kontrolleri çok önemlidir.” dedi.
Açıklamasında ortodontik problemlerin neden olabileceği sorunlara da dikkat çeken Prof. Dr. Kurt, “Diş çapraşıklıkları estetik problemler olarak algılansa da çapraşıklık bulunan bölgelerde dişlerin ve dişler arasındaki yüzeylerin yeterli temizlenememesine bağlı olarak diş çürüğü ve diş eti hastalıkları oluşabilir. İyi temizlenemeyen dişlerde oluşan çürük ve diş eti hastalıkları bölgesel de olsa birer enfeksiyon kaynağıdır. Bununla beraber diş ve özellikle çene yapısındaki bazı düzensizlikler çene ekleminde de fonksiyon bozukluklarına yol açma riski taşır. Dişlerdeki yanlış kapanışlar ve çenelerin doğru konumlanmaması çene eklemi üzerinde baskıya sebep olarak ağrı, eklem sesleri ve ağız açmada kısıtlılığa kadar varan hastalıkları beraberinde getirebilmektedir.” şeklinde konuştu.
“Diş ve çene yapıları bazı hastalıkların habercisi olabilir”
Dişlerin ve çene yapılarının bazı hastalıkların habercisi olabileceğini de aktaran Prof. Dr. Kurt, “Dişlerimizdeki ve çenelerimizdeki bozukluklar aslında solunum problemlerinin habercisi ve göstergesi olabilir. Alt çenesi geride konumlanmış veya dişleri arasında açıklık bulunan hastaların ortodontik tedavi görmesi gerekir. Bu düzensizlikler sebebiyle uyku sırasında düzenli solunum gerçekleştiremeyen hastalarımızda horlama ve kısa bir süre için solunumun durması olarak da bilinen apne gibi uykuda solunum hastalıkları mevcut olabilir. Üst çene darlığı, alt veya üst çene konumundaki problemler, solunum yollarındaki bazı faktörler oldukça riskli olup uzman bir ortodontist tarafından klinik durumun değerlendirilmesi oldukça önemlidir.” dedi.
“Ortodontik tedaviler, genel sağlığın iyileştirilmesi açısından büyük önem taşıyor”
Bu tarz sağlık sorunlarının yaşanmadan önüne geçmek için ağız sağlığını ve çene eklemini koruyacak şekilde ideal bir diş dizisi ve diş kapanışı elde edilmesinin önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurt, “İdeal diş kapanışı sadece dişlerin düzgün biçimde dizilmesini değil aynı zamanda yiyecekleri daha iyi ısırmayı, çiğnemeyi ve yine ağız ile gerçekleştirilen solunum ve konuşmayı doğru bir şekilde gerçekleştirebilmeyi sağlar. Bu nedenle ortodontik tedaviler, sadece hastanın özgüveni açısından değil aynı zamanda genel sağlığın iyileştirilmesi açısından da büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Teknolojik çözümler hastalara çok daha konforlu tedavi imkanları sunuyor”
Prof. Dr. Kurt, ortodontik tedavilerde teknoloji sayesinde ortaya çıkan yeni çözümlere de değinerek şunları söyledi: “Diş hekimliğinin tüm alanlarında teknoloji gerek hekimler gerekse hastalar için artık büyük kolaylık sunuyor. Ortodonti alanında da teknoloji kendini her gün daha çok hissettiriyor. Her hastanın dişlerini, dişlerinin yüzü ile uyumunu, ağızda gerçekleşen tüm fonksiyonları tek tek değerlendirerek bir tedavi planlamak gerekiyor. Bilgisayarlı tomografi, bilgisayarda gerçekleştirilen analiz yöntemleri, üç boyutlu ağız içi dijital tarama cihazları gibi modern çözümler sayesinde hastalara çok daha konforlu tedavi imkanları sunulabiliyor. Tüm bunların yanı sıra günümüzde şeffaf plak yöntemi ile dişlerdeki ortodontik sorunlar son derece estetik aygıtlar ile düzeltilebiliyor. Ortodontik sorunlar bilgisayar programlarında simüle ediliyor ve bu simülasyonlara göre hazırlanan bir dizi şeffaf plak hastalara uygulanıyor. Şeffaf plaklar ile tedavide en büyük avantaj ise plakların neredeyse görünmez olmasıdır. Bu yönleriyle şeffaf plaklar ile yapılan ortodontik tedaviler diş sağlığı ile birlikte genel sağlığın korunmasında da etkili olurken hastalardaki estetik kaygıyı da en az seviyeye indiriyor.”