W- Düzenli diş hekimi kontrolü, genel diş sağlığını korumanın önemli bir parçasıdır. Bu anlamda Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisinin de desteği ile diş taşlarının yapısını bozan ve işlem sırasında fiziksel baskı, fiziksel temas ve soğutma amaçlı sıvı kullanımı gereksinimi olmadan çalışan yeni bir cihazın buluşunun sahibi Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçarslan’ı sayfamızda ağırlıyoruz.
Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçarslan, 2020 yılından itibaren diş hekimliğinin farklı alanlarında yaptığı 10’a yakın patent başvurusuyla dikkat çekiyor. Bu buluşlardan ilki olan “Bir Ses Dalgası ile Diş Taşı Temizleme Cihazı” hakkında bize daha fazla bilgi verebilir misiniz?
M.A.K.- Elbette, geliştirdiğimiz cihaz, diş taşı temizleme yöntemlerinde önemli bir inovasyon sunuyor. Bu cihaz, içerisinde bulunan akustik dalga üreteç parçasıyla diş taşı yüzeyine yönlendirilen ses dalgalarını kullanarak çalışıyor. Bu yöntem, diş taşlarının yapısını bozan ve fiziksel temas, baskı veya soğutma sıvısı kullanımı olmadan etkili bir temizlik sağlayan bir cihazı tanımlıyor.
W- Yeni patente sahip bu yeni Cihazın avantajları nelerdir?
M.A.K.- Geleneksel diş taşı temizleme yöntemlerine kıyasla, cihazımızın sunduğu avantajlar çok çeşitli. Öncelikle, içeride üretilen ses dalgalarının diş taşı üzerinde odaklanması, rezonans etkisi yaratarak diş taşlarının yapısını bozarak uzaklaşmasını sağlıyor. Bu, diğer yöntemlere göre daha etkili bir temizlik anlamına geliyor. Ayrıca, cihazın çalışma prensibi, mekanik titreşim veya fiziksel temas gerektirmediği için ısınma sorunu olmuyor ve bu da sıvı kullanımı veya soğutucu ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
W- Patent süreci nasıl gelişti ve cihazın uluslararası düzeyde koruma altına alındı mı?
M.A.K.- Cihazımızın patent başvurusu Ankara Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin desteğiyle hazırlandı ve 2020 yılında başvurumuz tamamlandı. Patent süreci, 06.11.2020 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile ulusal düzeyde koruma altına alındı. Ayrıca, uluslararası patent değerlendirmeleri olumlu geldi ve Ankara Üniversitesi tarafından uluslararası patent başvuru süreci başlatıldı.
W- Bu cihazın diğer diş hekimliği ekipmanlarından farkı nedir?
M.A.K.- Cihazımızın temel avantajlarından biri, çalışma sırasında fiziksel temas olmadan diş taşlarını uzaklaştırabilmesidir. Bu, diş hekimleri için daha konforlu bir kullanım sağlar ve özellikle dişeti cepleri gibi zor ulaşılabilen bölgelerde etkili bir şekilde çalışabilir. Ayrıca, aerosol üretilmeden hijyen koşullarının korunmasını ve hasta hassasiyetinin oluşmamasını sağlar. diş taşı temizleme sürecinde üretilen damlacıklar aracılığıyla mikropların ve zararlı parçacıkların etkin bir şekilde uzaklaştırılmasını sağlaması, özellikle bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önleme amacına hizmet edebilir. Bu özellik, özellikle diş sağlığına ve genel sağlığa odaklanan bir inovasyon olarak değerli olmaktadır.
W- Yeni Patent alınan cihazın klinik testleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
M.A.K.- Özetleyecek olursak; diş taşları, diş sağlığı açısından önemli bir sorun olmaktadır ve özellikle ülkemizde ağız ve diş sağlığının sağlanmasında daha da önem kazanmaktadır. Dişlerin yüzeyinde biriken mineralize olmuş plaklardır ve zamanla diş eti hastalıklarına, diş çürüklerine ve diğer oral sağlık sorunlarına neden olabilmektedir ve bu nedenle diş taşlarının düzenli olarak, tercihen 6 ayda bir diş hekimine muayene olarak, diş taşı oluşumları değerlendirilip temizlenmesi gerekmektedir.
Günümüzde kullanılan ultrasonik cihazlar ile diş temizleme yöntemleri, diş taşlarını etkili bir şekilde temizleyebilir ve diş sağlığını koruyabilir. Ancak, özellikle COVİD 19 pandemisi sonrasında aerosol oluşturan bu cihazlar özellikle hava yoluyla bulaşan zararlı parçacıkları hastalardan sağlık çalışanlarına ve bulaş açısından risk oluşturabilmektedir. Biz inovatif buluşumuzla bulaş riskini en aza indiren ve ayrıca etkili bir diş taşı temizliği sunan yeni buluşumuzu cihazı bu şekilde patentledik.
Bu tür inovasyonların, diş sağlığı profesyonelleri ve kullanıcılar arasında kabul gördüğünde, geniş bir etki potansiyeline sahip olacağına inanmaktayız. Aynı zamanda, bu tür bir ürünün etkinliği ve güvenilirliği üzerine yeterli bilimsel çalışmalar ve klinik testlerin yapılması önemlidir.
Bu amaçla ürünümüzü Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Kliniği’nde gerçekleştirdiğimiz klinik testlerle destekledik. Bu testler, ürünümüzün etkinliğini ve güvenilirliğini kanıtlayarak patent almamızda etkili olmuştur.
W- Gelecek açısından bu buluşunuz ile ilgili neler planlamaktasınız?
M.A.K.- Gelecekte, ürünümüzü daha geniş kitlelere ulaştırmayı ve diş sağlığı sektöründeki inovasyonlara liderlik etmeyi hedefliyoruz. Bu çerçevede, yeni özellikler eklemek ve daha fazla akademik destek almak gibi adımlar atmayı planlıyoruz.
W- Sayın Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçarslan röportaj için teşekkür ederiz.