Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası Hesaplamalı Nörobilim Sempozyumu’na yurtiçi ve yurtdışından alanında önemli bilim insanları katıldı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Hesaplamalı Psikiyatri’ başlıklı açılış konferansında psikiyatrik hastalıklı durumların matematiksel modellemesinin yapıldığına dikkat çekti. Tarhan, “Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde yapay zeka dönemi başlıyor. Hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi böylece daha kolay olacak. Ayrıca hesaplanabilen ve dozu ayarlanabilen radyo frekansları ile de beynin işlevi bozulan bölgeleri düzeltilebilecek. Radyo frekansı tedavisi, ilaç ile tedavinin önüne geçmiş olacak.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası Hesaplamalı Nörobilim Sempozyumu, bu alanda araştırmalar yapan ve çalışmalar yürüten uzman isimleri bir araya getirdi.
Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda düzenlenen ve fi-jital olarak gerçekleştirilen sempozyumu Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın ‘Hesaplamalı Nörobilim’ başlıklı açılış konferansı ile başladı. Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay da sempozyumda gerçekleştirdiği konuşmasında, hesaplamalı nörobilimin hastalıkların sebeplerini göstermesi ve sonuca ulaşılması açısından önemli olduğuna değindi.
Kuantum verilerine göre evren bir simülasyon”
Hesaplamalı Psikiyatri’ konulu açılış konferansında dünya ekonomisinin yüzde 50’sini kuantumun etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bilindiği üzere dijital bir dünyaya doğru gidiyoruz ve kuantumun insan yaşamında da karşılığı olduğunu söylemek mümkün. Şu andaki kuantum verilerine göre aslında evren bir simülasyon, insan da simülatif bir nesne. İnsanda ruh, duygu, düşünce ve davranış dediklerimizin aslında birer kuantum yansımasıdır. Zaman ve madde ilişkisinde enerji bandı değişikliği oluyor ve farklı bantlara geçiyoruz. Örneğin ölüm başka bir bant. Zamandan bağımsız çalışan bir boyut var. Evrende hiçbir bilgi kaybolmuyor. Zaman ileriye ve geriye işliyor, gelecek için ihtimal hesapları yapılıyor.” ifadelerini kullandı.
Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde yapay zeka kullanılacak
Psikiyatride hastalıklı durumların matematiksel modellemesinin yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi böylece daha kolay olacak. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde yapay zeka dönemi başlıyor. Bilindiği üzere Chat GPT birçok alanda kullanılmaya başladı. İstenilen ne varsa bu yeni yapay zeka uygulamasından temin etmek mümkün hale geldi. Ruhsal dediğimiz her şey ölçülebilir oldu. Örneğin bir kişide bipolar ya da obsesif kompülsif bozukluklardan şüphelendiğimizde hastanın verilerini yapay zekaya vereceğiz ve tanı koymak kolaylaşacak. Bu insan psikolojisinin hesaplanabilmesi açısından çok önemli. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’ne yapay zeka özellikli MR cihazı kuruyoruz. O cihaz tüm verileri toplayarak uzmanlarımıza tanı koyma ve tedavi sürecinde büyük kolaylık sağlayacak” dedi.
Beyindeki işlevini yitiren bölgeler radyo dalgaları ile tedavi edilecek
Tarhan, “Beynin bozulmuş alanına RF dalgası gönderip oradaki işlevi düzeltme potansiyeli oluştu. Burada radyo frekansları ilaç ile tedavinin önüne geçmiş olacak. Şu anda hedef o. Çünkü radyo frekansları hesaplanabiliyor, dozu ayarlanabiliyor. Beynin ürettiği radyo frekansı boyutu bilinecek, hastalıkla bozulan alan radyo frekans tespit edilecek ve beynin o bölgesine işlevi olan radyo frekansı verilecek. Bu tıpta akıllı ilaç kullanımına benziyor. Bir insanın bacağı kırıldığı zaman nasıl ki tüm vücudu değil sadece bacağı alçıya alınıyorsa beyinde bir bozulma meydana geldiğinde tüm beyne değil sadece işlevi bozulmuş bölgeye yoğunlaşılacak. Şu anda beynin belli bölgelerindeki işlev sorunlarını gidermek üzere manyetik uyarım tedavisi uygulanıyor ama manyetik uyarımın da ötesinde bir frekanstan bahsediyoruz.”
Beynin işleyiş süreci ile ilgili önemli bulgular tespit edildi
Kuantumda hesaplanabilirliğin ön plana çıktığını belirten Tarhan, “Kuantum bilgisayarlar etkinleşti. Bu şekilde tüm veriler hızlı bir şekilde toplanabilecek. 2000’li yıllarda İsviçre’de Mavi Beyin projesi hayata geçirildi ancak ilk meyvelerini 2018 yılında Davos’ta sunulması sonrasında aldı. Mavi Beyin ekibi beynin bir uyarıcıya tepki verirken tek boyutla başlayıp 2’nci boyut, 3’ncü boyut ve daha karmaşık olan 4’ncü ve 5’nci boyutlara kadar ulaştığını tespit etti. Bu boyut değiştirme süreci bir kulenin inşa edilip sonrasında yıkılmasına benziyor. Ekibin tespit ettiği bulgular beynin nasıl işlediğine dair umut verici yeni bir bakış açısı ortaya koyuyor.” dedi.
Simülasyonunu oluşturmak için çalıştı
Haziran 2005’te Lozan Politeknik Üniversitesi’nin Mavi Beyin Projesi adı altında global bilgisayar şirketi ile 70 bilim insanının katıldığı bir iş birliği yaptığına değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Projede temel olarak başlangıçta farelerin, nihai olarak da insan beyninin biyolojik olarak detaylandırılmış dijital bir modelini ve simülasyonunu oluşturmayı amaçladılar. Beynin yapısını ve fonksiyonunu süper bilgisayarlar ile tasarlanan simülasyonlar ile anlamaya çalıştılar. Ekipteki bilim insanları yenilikçi araştırma stratejileri çerçevesinde çalışmalarını moleküller, hücreler, mikro devreler ve beyin bölgeleri gibi beynin çok seviyeli organizasyonunun her bir detayını ölçmeksizin deneysel verinin bağlantısallığını kullanarak beynin yoğun haritalarını elde etmek üzere sürdürdüler. Ancak bu proje sadece matematiksel modelleme yapmakla kalmıyor aynı zamanda genetik algoritmayı da göz önüne alıyor.” diye konuştu.