Üsküdar Üniversitesi tarafından pozitif psikolojinin ülkemizde tanınması ve yaygınlaşması amacıyla düzenlenen 3. Avrasya Pozitif Psikoloji Kongresi, Prof. Dr. Erol Göka, Prof. Dr. Şerife Işık, Prof. Dr. Ruut Veenhoven, Dr. Bjorn Grinde’in de aralarında bulunduğu uzman isimleri bir araya getiriyor. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif psikolojinin Polyannacılık olmadığını belirterek insan ilişkilerinde sevgiyi artırarak ilişki kurma vizyonu getirdiğine dikkat çekti. Pozitif psikolojinin içeriğini Anadolu irfanından aldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, önleyici ruh sağlığı açısından önemli olduğunu da söyledi.
“Pozitif psikoloji, önleyici ruh sağlığı açısından önemli”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kongrenin açılış konuşmasında pozitif psikoloji yaklaşımının önleyici ruh sağlığı açısından önemine işaret ederek “Dünyanın en önemli kalp cerrahlarından Amerikalı Michael DeBakey 90’lı yaşlarındayken yaptığı bir röportajında 1500 civarında hastayı ameliyat ederek hayata döndürdüğünü söylüyor ve ‘Şimdiki aklım olsa belki 40 sene önce kalp hastalıkları nasıl önlenir diye bir kitap yazıp 1,5 milyon kişiye yardımcı olurdum’ diyor. Bizim de hasta olanları tedavi etmekten daha önemli bir görevimiz var; koruma ve önleme. Psikiyatrik hastalıkların, depresyona girmenin, ruh sağlığı bozulmanın, bağımlılığın olmaması için çalışmak. İkincisi de depresyona giren bir kişinin hastalığının nüksetmemesi için çalışmak, bu da tedavinin bir parçası” dedi.
“Pozitif psikoloji Polyannacılık değil”
Pozitif psikolojinin Polyannacılık olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Klasik psikoloji eksiyi sıfıra/normale getiriyor. Pozitif psikoloji sıfırın üzerine çıkarmayı amaçlıyor. Kişinin kendini iyi hissetmesi, iyi oluş hali, mutluluk puanının yüksek olması. Esnek optimizm var, burada amaç sürekli iyimser olmak değil, temkinli bir optimizm gerekiyor, bunu öğrenmek. Bir de Seligman’ın geliştirdiği otantik mutluluk denilen bir tez var. Burada kişinin her halükarda mutlu olması, hapiste, zindanda ya da sarayda olsa mutlu olabilmesi, mutluluğu bu şekilde öğrenmesi. Şu andaki modernizm dışa bağlı mutluluğu öğretiyor oysa asıl içe bağlı yani iç nedenlere bağlı mutluluk, bunu öğrenebilmek önemli” dedi.
“Pozitif psikoloji içeriğini Anadolu irfanından alıyor”
2000’li yıllarda Amerika’da Seligman’ın çalışmalarıyla ortaya çıkan pozitif psikoloji biliminin bilimsel metodolojiyi kullandığını, içeriğinin ise Anadolu irfanının temel kavramlarından oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sözünde durmak, yalan söylememek, merhametli olmak, paylaşımcı olmak, uzlaşmacı olmak gibi değerler aslında bizim Anadolu irfanında öğretilen değerler. Pozitif psikoloji bunları bilimsel bir metodoloji ile eski sorulara yeni cevaplar vererek terk edilen birçok değeri kazanmaya çalışıyor” dedi.
“Üsküdar Üniversitesi, pozitif psikolojide öncü oldu”
Dünyanın büyük üniversitelerinde son yıllarda ders olarak okutulmaya başlanan pozitif psikoloji biliminin büyük ilgi gördüğünü belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi olarak bu konuda hem Türkiye’de hem de dünyada öncü olduklarını söyledi. Pozitif Psikoloji dersini 2013 yılında zorunlu ders olarak koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “2015’te Harvard Üniversitesi bunu ders olarak koydu ve web sitesinde çığır açan ders olarak tanımlanıyor. 2018’de Yale Üniversitesi pozitif psikoloji dersi koydu; Yale tarihinde en çok tercih edilen ders olarak anılıyor. 1200 öğrenci tercih etmiş. Biz bunu 2013’te yaptık. Zamanı gelecek ihtiyaçları önceden öngörebilmek önemli. Böyle bir ihtiyaç var” dedi.
“Pozitif psikoloji vizyon getiriyor”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif piskolojinin bilimsel metodolojiyi kullanarak modernizmin terk ettiği birçok değerleri yeniden inşa etme hareketi olduğunu belirterek “Aslında insanın geleceğine yapılan kendi hayatına yapılabilecek en büyük yatırım. Ailede ego savaşları vardır, ben haklıyım sen haklısın çekişmesi yaşanır. Oysa biz şunu öneriyoruz: ne yaparsam sevgiyi artırırım, ilişkilerde sevgiyi yükseltirim konusuna odaklansa birçok yanlış hareketi yapmaz. Pozitif psikoloji burada bir vizyon getiriyor. İnsan ilişkilerinde sevgiyi artırarak ilişki kurma vizyonu getiriyor. Bu vizyonu narsistik kapitalist sistem bizden aldı. Bu ego idealini gençlerimize vermek gerekiyor. Biz Üsküdar Üniversitesi olarak bu konuyu önemsiyoruz” dedi.
“Toplumların iyi oluşunu da başarabilmeliyiz”
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, kendisinin uzmanlık alanının uluslararası ilişkiler olduğunu ancak sonradan hayatına giren psikolojinin uluslararası ilişkilere bakış açısını değiştirdiğini belirterek “Bu nedenle üniversitemizde Politik Psikoloji Araştırma Merkezimizi kurduk. Burada bir sürü çalışmalar yaparken bunun içerisinde artık pozitif psikolojinin girmesi gerektiğini Tayfun Doğan’la yaptığımız sohbetlerde anlamış durumdayız. Çünkü sadece insanların mutlu olmasından ve kendini iyi hissetmesinden ve hayata pozitif bakmasından söz etmiyoruz. Bir toplumun psikolojik iyi oluşu politik birtakım açılımlara da neden oluyor. Ülkelerde toplumların psikolojilerini incelemeye başladığınız zaman seçmen davranışlarını, nedenlerini, daha muhafazakar eğilimlerin nasıl ortaya çıkdığını, liberal eğilimlerin hangi koşullarda gündeme geldiğini, bireylerin birbirine saygılı olarak huzurlu bir yapı inşa edip etmeyeceklerini buradan anlayabiliyorsunuz. Psikolojik iyi oluşu öğrenmek zorundayız. Bu kongreler bu alanda çalışan herkes için önemli. Sadece insanların iyi oluşunu değil, toplumların da iyi oluşunu öngörebilmeli ve bunu da başarabilmeliyiz” dedi.
“Bugünkü dünyada pozitif psikoloji konuşulmalı”
Kongre Başkanı, Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tayfun Doğan ise dünyada savaşların, terörün, hastalıklar ve yoksulluğun olduğu bir dönemde insanlara mutluluk, iyi oluş, umut, psikolojik iyi oluş gibi kavramlarda bir şeyler söyleyecek bilim alanına ihtiyaç olduğunu söyledi. Doç. Dr. Tayfun Doğan, “Pozitif psikoloji bunu gerçekleştiriyor. Bu anlamda bu yılki kongremizin temasını ‘Psikolojik İyi Oluşun Kaynakları’ olarak belirledik ve konferans konularımızı da bununla alakalı planladık” dedi.
“Kendini gerçekleştirme, devam eden bir süreçtir”
Kongrenin ilk gününde Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Şerife Işık, “Hümanist Psikolojiden Pozitif Psikolojiye Kendini Gerçekleştirme” başlıklı bir konferans verdi. Prof. Dr. Şerife Işık, Hümanist Psikoloji ve Pozitif Psikoloji alanlarında ortak kavramlar olduğunu belirterek her iki alanda çalışan ve kuramlar geliştiren felsefecilerden örnekler verdi. Prof. Dr. Şerife Işık, “Kendini gerçekleştirme, ilk ortaya çıkışından bu yana 80 yıl geçmiş, bugüne kadar çeşitli şekillerde açıklanmış ve yorumlanmıştır. Kendini geliştirme hem devam eden bir süreç hem de bir üründür” dedi.
“Beyin iyi bir duygu durum için tasarlanmış”
Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü’nden Dr. Bjorn Grinde de “Biyolojik Bakış Açısıyla Mutluluk ve İyi Oluş” başlıklı konferansında beynin mutluluk ve iyi duygu durum için tasarlandığını belirterek mutsuzluğa sebep olan depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı hastalıkları ile mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Günümüz devletlerinin mutluluk kaynaklarından çok mutsuzluk kaynaklarına yönelmesi ve bu sorunların çözümüne yönelik adımların atılması gerektiğini ifade eden Dr. Bjorn Grinde, mutluluğun öğrenilebilen bir kavram olduğunu, beyin egzersizleri ile beynin geliştirilmesinin de mümkün olduğunu kaydetti.
“Pozitif Psikoloji ve Aile” ilişkisi ele alındı
Kongrenin öğleden sonraki bölümünde bildiri oturumları gerçekleştirildi. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zülfikar Özkan’ın oturum başkanlığını yaptığı “Pozitif Psikoloji ve Aile” başlıklı oturumda pozitif psikoloji uygulamalarına ilişkin sunumlar yapıldı.
Ergenlik ve Psikoloji konuşuldu
Kongrede ayrıca Doç. Dr. Serhat Arslan’ın oturum başkanlığında “Benlik”, Prof. Dr. Şerife Işık’ın oturum başkanlığında “Pozitif Müdahaleler”, Doç. Dr. Durmuş Ümmet’in oturum başkanlığında “Pozitif Psikoloji Ölçekleri”, Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Sibel Demirtaş başkanlığında “İyi Oluş”, Dr. Nurlaila Effendy’nin oturum başkanlığında “Happiness”, Doç. Dr. Zeliha Taş’ın oturum başkanlığında, “Ergenlik ve Pozitif Psikoloji”, Dr. Ali Murat Alparslan’ın oturum başkanlığında “Umut”, Dr. Çiğdem Gülmez, “Pozitif Psikoloji ve İyi Oluş” başlıklı sunumlar da gerçekleştirildi.
Doç. Dr. Tayfun Doğan, “Psikolojik İyi Oluşun Kaynakları”nı anlattı
Doç. Dr. Tayfun Doğan’ın öğleden sonra “Psikolojik İyi Oluşun Kaynakları” başlıklı konferans verdiği kongrenin ilk günü Uzm. Dr. Bülent Taymur, Uzm. Psk. Azize Şahin ve Uzm. Psikolojik Danışman/Psikoterapist Kudret Eren Yavuz’un katıldıkları çalıştaylarla tamamlandı.
İki gün daha sürecek
Üsküdar Üniversitesi Televizyonunda da canlı olarak verilen 3. Avrasya Pozitif Psikoloji Kongresi’nin 13 Nisan 2019 cumartesi gerçekleştirilecek ikinci gününde “Türkiye’de Okul Temelli Pozitif Psikoloji Uygulamalarının Değerlendirilmesi” başlıklı panel yapılacak. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Şerife Işık’ın yapacağı panelde Dr. Nazife Üzbe Atalay, Arş. Gör. Sabire Kılıç, Arş. Gör. Ümre Kaynak konuşmacı olarak yer alacak.
Pozitif Psikoloji her yönüyle konuşuluyor
Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur ve Dr. Murat Dokur’un Sağlıklı Çift İlişkisi Nasıl İnşa Edilir?” başlıklı söyleşide Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem Yavuz Güler moderatörlük yapacak. Erasmus Universiteit Rotterdam’dan Prof. Dr. Ruut Veenhoven’in “Daha Fazla Kişi İçin Daha Fazla Mutluluk: Nasıl Başarılabilir?” başlıklı sunumuyla devam edecek kongre, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Sırrı Akbaba’nın oturum başkanlığını yapacağı “Sağlık ve Pozitif Psikoloji”;Güliz Zeynep Tarman’ın oturum başkanlığını yapacağı “Well-Being”, Prof. Dr. Orhan Doğan’ın oturum başkanlığını yapacağı “Psikolojik İyi Oluş”, Prof. Dr. Nurdan Özarallı’nın “Posıtıve Psychology and Work”, Prof. Dr. Sefa Bulut’un oturum başkanlığını yapacağı “Pozitif Psikoloji ve Eğitim”, Doç. Dr. Veysel Küçük’ün “Psikolojik Sağlamlık”, Doç. Dr. Kemal Öztemel’in oturum başkanlığını yapacağı “Affedicilik ve Öz Anlayış”,Doç. Dr. Kemal Öztemelin oturum başkanlığını yapacağı “Bağlanma, Özşefkat, Yaşam Doyumu”; Doç. Dr. Mediha Korkmaz’ın oturum başkanlığını yapacağı “Travma Sonrası Gelişim VE Stresle Baş Etme” başlıklı sunumlar gerçekleştirilecek.
Kongrenin ikinci gününde Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Dr. Erol Göka, “Ruh Sağlığı Yerinde İnsan” başlıklı konferans verecek. Kongrenin ikinci günü, Dr. Atanur Akar’ın “Çocuk ve Ergenlerde Psikolojik Sağlamlığı Geliştirmeye Dönük Yeni Bir Model Önerisi” ve Psyc. Wenli Luo’nun “Chinese Traditional Five Elements Doctrine Theory and Its Inspiration Psychotherapy” başlıklı çalıştayları ile sona erecek.
Son günde de panel ve konferanslar yapılacak
Kongrenin 14 Nisan 2019 Pazar günü gerçekleşecek son gününde ise Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tahsin İlhan, “Madalyonun İki Yüzü: Pozitif Psikolojinin Alana Yansımaları” ve araştırmacı yazar İdil Türkmenoğlu İş Yaşamında Pozitif Psikoloji” başlıklı konferanslar verecek.
Üsküdar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sırrı Akbaba’nın moderatörlük yapacağı “Farklı Bakış Açılarıyla Alturizm” başlıklı panelde Prof. Dr. Hasan Bacanlı, Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, Dr. Nurgül Yavuzer panelist olarak yer alacak.
Kongrenin üçüncü gününde Dr. Süleyman Barbaros Yalçın başkanlığında “Psikolojik Sağlamlık”; Dr. Duygu Dinçer’in başkanlığında Pozitif Psikoloji ve İlişkiler”; Dr. Mustafa Tekke moderatörlüğünde “Posıtıve Psychology”; Prof. Dr. Aşkın Keser başkanlığında “İş Yaşamında Pozitif Psikoloji”; Doç. Dr. Hüseyin Çalışkan’ın başkanlığında “Pozitif psikoloji ve iyimserlik”; Prof. Dr. Sırrı AKBABA başkanlığında “Mutluluk”; Prof. Dr. Tahsin İlhan başkanlığında “Pozitif Psikoloji ve Müdahale Programları”; Doç. Dr. Uğur Gürgan başkanlığında “İyi Oluş” başlıklı sunumlar gerçekleştirilecek.
Doç. Dr. Çiğdem Güler Yazıcı’nın moderatörlüğünü yapacağı “İyiliğin Felsefesi” başlıklı panelde Dr. Öğr. Üyesi Ömer Osmanoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Baver Demircan ve Dr. Öğr. Üyesi M. Kaan Özkan konuşmacı olarak yer alacak. Kongre, Prof. Dr. Tahsin İlhan’ın “Pozitif Bilişsel Davranışçı Terapi Temelli Vaka Yönetimi” ve : İpek Esener’in “Bilinçli Farkındalık ve Stresle Başa Çıkabilme” başlıklı çalıştayları ile sona erecek.