“Katalin Kariko, Nobel Ödülü’nü hak ediyor”… Bu sözler Covid-19 aşını geliştiren Moderna laboratuvarının kurucu ortağı profesör Derrick Rossi’ye ait.
euronews: Macar asıllı biyokimyacı Katalin Kariko‘nun çalışmaları olmasaydı, Pfizer-BioNTech ve Moderna’nın Covid-19’a karşı geliştirdikleri mRNA bazlı aşılarının bu kadar hızlı çıkması mümkün olmayacaktı.
Ancak Kariko’nun haberci RNA (mRNA) teknolojisinin tıpta gelecek vadeden bir yöntem olduğu kabul ettirmesi bir hayli zaman aldı. Akademik camiada tanınmayan ve marjinalleştirilen Katalin Kariko, çalışmalarının Covid-19 aşısına öncülük etmesini “inanılmaz” olarak niteliyor.
1985’te Macaristan’dan ABD’ye göç eden Kariko, uzun yıllardır Amerikalı bilim insanı Drew Weismann ile RNA kaynaklı tedavi yöntemleri üzerine çalıştı.
Çalışmalarım nedeniyle üniversite beni terfi etmedi
Biyokimyacı Kariko, haberci RNA’nın, felçten sonra beyin dokusunu iyileştirme gibi birçok hastalıkların tedavisinde kilit bir rol oynayabileceğine inanıyordu.
Kariko 1990’larda mRNA üzerine yaptığı çalışmalar için finansman başvurusunda bulundu, ancak kaynak bulunmazken, bundan dolayı üniversitede hiçbir zaman terfi edilmediğini açıkladı.
65 yaşındaki araştırmacı bu durumun, “Bilimin her zaman eşit düzeyde desteklenmediğini gösterdiğini” ifade etti.
ABD’de kalmaya devam edebilmek için Kariko, profesör statüsü alamasa da alt pozisyonlarda mRNA üzerine çalışmalarını devam ettirdi.
Covid-19 aşısının arkasındaki iki buluş
Kariko’nun Weismann ile yayınladıkları iki araştırmanın, bugün geliştirilen aşılarda önemli bir rolleri oldu.
2005’de yayınladıkları çalışmada, bilim insanları, mRNA’nın yapısında yavaş yavaş küçük değişiklikler yaparak onu bağışıklık sistemi için daha kabul edilebilir hale getirmeyi başardılar.
2015’te de mRNA’larının çok hızlı parçalanmalarını önleyen ve hücrelere girişlerini kolaylaştıran bir kaplama olan “lipit nanopartiküllerine” yerleştirmeyi başararak önemli bir adım attılar.
Bugün dünyayı kurtarması beklenen iki aşı, koronavirüse benzer bir proteinin üretimini tetiklemek ve bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkarmak için vücuda genetik talimatlar verme stratejisine dayanıyor.
Bu işlerin göçmen bir kadın tarafından yapılamayacağını düşündüler’
Kariko artık Uğur Şahin’in CEO’su olduğu BioNTech’te önemli bir pozisyonda çalışıyor. Ancak Kariko, yabancı bir kadın olması nedeniyle bu süreçte birçok zorluklarla karşılaştığını anlattı.
Kadın olması nedeniyle bazen ciddiye alınmadığını belirten Kariko, “Bazı konferansların sonunda uzmanlar bana gelerek, ‘yetkili nerede?’ diye soruyordu. İngilizceyi aksanlı konuşan bir kadının bu işleri başarmasını mümkün görmüyorlardı, hep arkasında ‘daha zeki biri olmalı’ diye düşündüler” ifadelerini kullandı.
Şimdiyse uzmanlar Kariko’nun ciddi şekilde Nobel’e aday olabileceğini ifade ediyor.