Prof. Dr. Serdal Uğurlu: “Uzun dönemde oluşabilecek eklem hasarlarını engelleyebilmek için zamanında tanı ve etkili tedavi önem taşıyor”
Her yıl tüm dünyada 12 Ekim günü Romatoid Artrit (RA) Günü olarak kabul ediliyor. Halk arasında iltihaplı romatizma olarak da bilinen RA kronik, ilerleyici, inflamatuvar bir bozukluktur. Bu hastalık inflamasyon, ağrı, eklem ağrısı, tutukluk ve şişkinliğe neden olur ve zaman içinde kalıcı eklem hasarına yol açabilir. Vücudun yanlışlıkla sağlıklı eklemlere saldırmasına ve zaman içinde bunların işlevinin kaybolmasına yol açar. RA, uzun dönemde; kavanoz açmak veya kapı kolu çevirmek gibi günlük işleri ve aktiviteleri yapabilme olanağını azaltır. Dünyada en sık görülen iltihaplı romatizmaların başında gelir ve eklemlerde en fazla tahribata ve şekil bozukluğuna yol açan romatizmalardan biridir.
“Hastalık çoğunlukla 35─50 yaş arasında görülmektedir”
Romatoid Artrit Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Serdal Uğurlu, “Romatoid artrit, kronik ve ilerleyici bir otoimmün hastalıktır. Hastalığın dünya ve Türkiye’de görülme sıklığı %0,5-%1 arasında değişiyor. Hastalık her yaşta başlayabilmekle birlikte, çoğunlukla 35-50 yaş arasında görülür ve kadınlarda, erkeklere oranla 3-4 kat daha sık rastlanıyor.” dedi. Prof. Dr. Serdal Uğurlu, “Hastalar sıklıkla hareket kaybı, ağrı ve diğer hastalık ile ilişkili belirtiler sebebiyle çalışmayı bırakmak zorunda kalabilyor.” diyerek hastaların yaşam kalitesine dikkat çekti.
“Erken tanı ve uygun tedavi ile fonksiyon kayıpları ve eklem hasarı azalabilir”
Romatoid artritin, eklem hasarı ve hastalık aktivitesinin bir sonucu olarak ciddi sakatlık ile ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Serdal Uğurlu, “Uzun dönemde oluşabilecek eklem hasarlarını engelleyebilmek için zamanında tanı ve etkili tedavi önemlidir. Genelde hareketle düzelen, eklemleri hareket ettirmede zorluk veya yavaşlık olarak adlandırdığımız sabah tutukluğu, eklem ağrısı ve eklemlerde şişlik gibi belirtileri olan kişiler bir romatoloji umzanına başvurarak erken tanı ve uygun tedavi ile uzun dönemde fonksiyon kayıplarını ve eklem hasarını azaltabilirler.” diye konuştu.