Bağışıklık sistemini güçlendiren ve yara iyileşmesini hızlandıran çinkonun vücut için önemli bir element olduğunu belirten Talatpaşa Laboratuvarlar Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ahmet Var, çinko eksikliğinin toplumda oldukça yaygın olduğunu söyledi.
İnsan vücudunun çinkoyu depolayamadığını dile getiren Var, bu nedenle çinkoyu düzenli olarak günlük hayatta tükettiğimiz besinlerden almak zorunda olduğumuza dikkat çekti.
Çinkonun en çok hayvansal gıdalarda bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Ahmet Var, “Çinko doğada bulunan minerallerdendir. Vücudumuzun ihtiyacı olduğu miktar oldukça düşük düzeylerde olduğundan eser elementlerden biridir. Vücudumuzda 100’den fazla enzimin çalışmasında ve metabolik işlevlerinin sürdürülmesinde çinkoya ihtiyaç vardır. Çinko bağışıklık sistemini güçlendirir, yara iyileşmesini hızlandırır, protein ve DNA sentezinde rol oynar. Ayrıca büyüme, cinsel gelişme, üreme, koku ve tad alma duyuları ve tiroid bezi fonksiyonları üzerinde de olumlu etkileri vardır. Çinko daha çok hayvansal gıdalarda bulunur. İstiridye gibi kabuklu deniz ürünleri başta olmak üzere; diğer beyaz ve kırmızı et ürünleri, bitter çikolata, kabak çekirdeği, kaju ve badem gibi kuruyemişler, chia ve keten tohumları çinkodan zengindir. Kefir veya fermente ev yapımı turşu gibi doğal probiyotikleri tüketmek çinko emilimini artırır” diye konuştu.
Çinko eksikliği yaygın
Çinko eksikliğinin ülkemizde de oldukça yaygın görüldüğüne dikkat çeken Var, şu bilgileri verdi: “Çinko eksikliği başlangıçta büyüme ve gelişme geriliği, iştah kaybı, bağışıklık sisteminin zayıflaması ile belirti verir. Daha ağır eksiklerde saç incelmesi veya dökülmesi, diyare, cinsel olgunlaşmada gecikme, iktidarsızlık, hipogonadizm, akne, ekzema gibi deri lezyonları, kilo kaybı, yara iyileşmesinde gecikme, tat kaybı gözlenebilir. Özellikle mide bağırsak sistemi ile ilgili hastalığı olanlar ve bununla alakalı operasyon geçirenler, vejeteryanlar, kronik alkol tüketenler, hamileler, emziren anneler, stres altında çalışan kişiler, ağır egzersiz yapanlar ve yaşlılar çinko eksikliği için risk grubunu oluşturur. Anne sütü alan bebeklerde anne sütündeki çinko miktarı ilk 6 ay için yeterlidir. Bu yaş grubundan itibaren çinko içeren gıdalar, formüller bebeklere sağlanmalıdır. Yetişkinlerde günlük çinko ihtiyacı yaş, cinsiyet vb etkenlere göre değişmekle birlikte ortalama olarak bayanlarda 8 mg. erkeklerde ise 11 mg. kadardır”
Uzman hekime danışın
Yüksek doz çinko takviyesi alanların mutlaka uzman hekime danışması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Var, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çinko takviyesi, özellikle korona virüs pandemisiyle son yıllarda oldukça popüler oldu. Çinko alan kişilerde bazen karın ağrıları, diyare ve kusma gibi şikayetler gelişebilir. Bu kişilerin bağırsakta çözünen çinko formlarını tercih etmesi önerilir. Genellikle yetişkinler için önerilen günlük doz 15 – 30 mg. arasıdır. Çocuklarda 15 mg. üzerine çıkılmamalıdır. Yüksek doz çinko takviyesi alanlarda bakır emilimi azalacağından dolayı bakır eksikliği gelişebileceği akılda tutulmalıdır. Bu tip yüksek doz çinko formülleri günlük takviyeden ziyade eğer çinko eksikliği varsa hekim tavsiyesiyle kullanılmalıdır. En doğrusu, çinko seviyelerinin ölçülerek kişinin çinko durumunun ortaya çıkarılması ve uygun dozla tedavinin planlanmasıdır”