Türkiye’nin ilk ve tek, biyoteknoloji temalı hızlandırıcı programı BIO Startup Program’ına katılan 11 girişimci akademi, kamu, yatırım ve iş dünyası ile sivil toplumun önde gelen temsilcilerinden oluşan jüriye sunumlarını yaptı. Biyoteknolojide gelecek vadeden girişimcilerin büyümelerine katkı sağlamak üzere bu yıl 6.kez gerçekleştirilen program kapsamında Demo Day etkinliğine kadar, Biyogirişimcilik Kampı çerçevesinde pazar analizinden uluslararasılaşma stratejilerine, ticarileşme için elzem olan regülasyon ve sertifika süreçlerinden fikri mülkiyet konularına uzanan geniş bir yelpazede tematik eğitimler, birebir mentörlükler ve odaklı danışmanlıklar sağlandı. Eğitimleri ve mentörlük görüşmelerini tamamlayan startuplar, kamp süresince geliştirdikleri sunumlarıyla BIO Startup 2022 Demo Day etkinliğinde katılımcılara projelerini aktarma şansını buldu ve jüriden gelen soruları yanıtladılar.
AIFD, sağlık hizmetlerinde yenilikçiliği desteklemek üzere girişimci ekosistemini güçlendiriyor
Startupların uluslararasılaşarak ticarileşmesi konusunda fayda sağlamaya devam edeceğiz diye belirten AIFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, BIO Startup Program 2022 ile ilgili şunları söyledi: “Girişimcilik büyük problemleri çözerek dünyayı daha iyi bir yere dönüştürme çabasıdır. Bu alanda, pandemiyle birlikte yenilikçi, verimli, sürdürülebilir ve dayanıklı sağlık ekosistemlerinin oluşturulmasının önemi daha da iyi anlaşılırken yeni girişimlerin bu gerekliliklere katkısı da daha belirgin hale geldi. Bizim için de proaktiflik, yaratıcı süreç, rekabetçi davranış ve risk faktöründen oluşan dört ana temele dayanan girişimcilik olmazsa olmazdır. Nitekim, tüm dünyada sağlık ve biyoteknoloji sektöründe pandemi öncesi başlayan ve sonrasında güçlenerek artan, teknoloji şirketleri ve yatırımcılarla iş birliği ya da en dinamik girişimcilik biçimi olan startupların güçlenmesi sağlık ekosisteminin bu bahsettiğimiz yapısı ve ihtiyacını da ortaya koymaktadır. Net bir örnek göstermek gerekirse; yenilikçiliğin son derece kritik olduğu sektörümüzde ABD’nin ilaç otoritesi FDA’de onaylanan her 10 yeni molekülün 7 tanesi startuplar tarafından geliştirildiğini düşündüğümüzde otomatik olarak startup ekosisteminin korunması ve geliştirilmesi bizler için çok öncelikli bir konu olmak durumundadır.
Biz de AIFD olarak, yenilikçiliğe öncülük eden startuplarımızı destekleyerek, küresel rekabete hazır hale gelmelerine yardımcı olmak ve bu sayede ülkemiz sağlık ekosistemine, uzun vadede de toplum sağlığına ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. BIO Startup Program’ın 6 yıllık bir geçmişi olan mezun havuzu ile Türkiye’de “yaşam bilimleri ve sağlık biyoteknolojisi” alanlarına katkı sağlama hedefimizi sürdüreceğiz.
AIFD Yatırım Politikaları Direktörü Serah Kekeç “Sorunlara yenilikçi çözüm önerileri getirebilen, büyüme endeksli, esnek, dinamik bir iş modeli olan startuplar şuan teknolojiden, finansa, lojistiğe birçok sektörün en önemli ekonomik aktörü haline geldi. Bu dinamik iş modeli özellikle pandemi döneminde sağlık ve biyoteknoloji alanındaki potansiyelini ve başarısını tüm dünyada ispat etmiş durumda. Ancak sağlık ve biyoteknoloji alanındaki startupların diğer sektörlerden farklı olarak yenilikçi fikir ve hatta şans faktörünün ötesinde bilgi yoğun ve uzun dönemli, maliyetli Ar-Ge yatırımlarına ihtiyaçlarını olabilmektedir. AIFD olarak bizler de ülkemizde yenilikçiliğin desteklenmesi ana misyonu ile hareket ederek, inovasyonun en dinamik taşıyıcıları olan startup ekosistemine katkı sağlayabilmek adına Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji temalı hızlandırıcı programı olan BIO Startup’ı düzenliyoruz. Amacımız sağlık biyoteknolojisinin tüm alt bileşenlerinde fikri yetkinliğini sağlamış projelere destek vermek ve bu alanda ülkemizdeki startup havuzunu güçlendirerek artırmak ve ilaç Ar-Ge’sinin klinik araştırmalar alanında yaptığımız katkıya ek olarak temel araştırma aşamasında da yapıcı rol oynamak” diye belirtti.
ReDis Innovation’ın Kurucusu ve Yöneticisi Selin Arslanhan “Girişimcilik ekosistemi Türkiye’de yeni gelişmeye başladığında tematik programlara ihtiyaçtan hareketle BIO Startup Program’ını kurgulamış ve hayata geçirmiştik. Bugün artık 6. yılında geleneksel bir programa dönüştüğünü görmek ve Türkiye’deki inovasyon ve girişimcilik ekosisteminde boşluk doldurmaya devam ettiğini izlemek oldukça keyifli. Bunun kadar önemli olan bir başka konu ise her yıl niteliği artan biyogirişimci havuzu. Bu yıl da birbirinden değerli işler yapan 11 biyogirişimciyle çalışmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye ekosisteminden başarı hikayeleri çıkmaya devam edecek.” diye belirtti.
İSEK (İstanbul Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi) Koordinatörü ve Boğaziçi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengizhan Öztürk ise Boğaziçi Kandili Derin Teknoloji Üssü olarak bu etkinliğe ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını, BIO Startup Program gibi destek programlarına katılan genö firmalara lab, test/analiz, preklinik görüntüleme ve pilot üretim tesisi altyapılarını kullandıracak altyapıya sahibiz. 2022 yılının sağlık girişimciliği ekosisteminde bir atılım yılı olacağını öngörüyoruz” diye ifade etti.
BIO Startup Program 2022’de jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirme sonucu ilk beşe giren biyogirişimciler ve faaliyet alanları şu şekilde:
Alice and the White Rabbit Biotech: Aralarında beyin omurilik sıvısı da bulunan insan vücut sıvılarını ölçmek üzere hızlı ve zarif yöntemler geliştiriyor.
GetDeHealth: Dijital sağlık girişimi olarak kendi ürettiği yeni nesil evde tanı kitlerini mobil uygulamaya entegre ederek dijitalleştiriyor ve bunları kullanıcıların bulunduğu konuma saatler içinde iletebiliyor.
Kivi Technologies: Diş ve diş etinin 3 boyutlu modelini oluşturmaya yarayan cihaz ve teknolojiler geliştiriyor.
KuartisMED: Biyomedikal girişim olarak, yeni doğanlara odaklı, esenlik hali ve sağlık hizmetleri için yenilikçi ürünler geliştiriyor.
Omica Araştırma İnovasyon Ltd Şti: Türkiye’nin ilk hayvan testlerine alternatif yapay deri temelli test platformunu ortaya koyuyor.