W- SURDER Sağlık Ürünleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı eski Sağlık Bakanımız Ecz. M. Kazım Dinç’den SURDER ve OTC ürünler özelinde görüşlerini almak istiyoruz.
Genç bir dernek siniz kuruluş hikayesini kısaca alabilir miyiz?
K.D.-Öncelikle Surder Sağlık Ürünleri şu an sektörün en genç STK olarak faaliyetini sürdürmektedir.
Surder Dernek olarak OTC tanımını kullanmayıp bu tür ürünlere Sağlık Ürünleri olarak kullanılmasını benimsemektedir.
Bildiğiniz gibi Sağlık Ürünleri, Devlet tarafından geri ödeme kapsamında olmayan ve insan sağlığında etkisi ve faydası olan , koruyucu ve destekleyici amaçla kullanılan ürünlerin genel adıdır. Derneğimiz bu ürünlerin sadece ve mutlaka eczanelerde satılmasından yanadır. Zira hala Ülkemizde okur yazar olmayan anneler, babalar ve insanlar bulunmaktadır. Bu nedenle mutlaka vatandaşlarımızın eczacılar tarafından yönlendirilmesine ihtiyacı bulunmaktadır. Sağlık ürünleri ayrıca Eczacılarımızın hem hizmet hem de ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri için eczaneler için önem taşımaktadır.
W- Derneğinizin amacı-odağı sadece reçetesiz ürünler mi?
K.D.-Genel olarak evet. Ancak derneğimizde ilaç üreten ve ithal eden firmalar ile takviye edici Gıdalar üreten, ithal eden firmalar da bulunmaktadır.
W- Üye portföyünüz ve üyelik kriterleriniz nelerdir?
K.D.-Tüzüğümüze göre üye olacak kuruluşların mutlaka eczanelere satışlarının veya hizmetlerinin olması gerekmektedir. Referans sistemi ile üyelik müracaatları Yönetim Kurulu kararı ile üyeliği kabul edilmekte veya edilmemektedir.
W- OTC kavramını nasıl yorumluyorsunuz? Bu alana giren ürün grupları neler olacak ve ülkemize katacağı artılar nelerdir?
K.D.-Öncelikle OTC kavramı henüz ülkemizde kabul görmemiş durumdadır. Bunun için biz bu kavramın yerine Sağlık Ürünleri demeyi uygun buluyoruz. Zira bu ürünlerin kesinlikle Eczane dışında satışlarının olmaması gerekmektedir. Sağlık ile ilgili bir ürünün eczane dışında satışının olmasını doğru ve etik bulmuyoruz.
Bu guruba giren ürünler;
- a) Reçetesiz ürünler,
- b) Koruyucu amaçlı dermokozmetik ürünler,
- c) Biyosidal ürünler,
Bu durumda reçeteli olup geri ödemede olmayan ürünlerin reçetesiz de elden satışına imkan tanımış olacak. Bu durumda vatandaş doktora gitmeden eczacının yönlendirmesine imkan sağlamış olacaktır. Yani konu yasallaşmış olacaktır.
W- Bu konudaki mevzuat eksikliğine yönelik çalışmalarınızı paylaşır mısınız?
K.D.-Derneğimizde bu konu ile ilgili komisyonumuz ciddi bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmalarımız T.İ.T.C.K ile paylaşılmıştır. Derneğimizin ve üyelerimizin konu ile ilgili olarak görüşleri paylaşılmıştır.
W- Konunun paydaşları kimlerdir ve süreçte bir direnç söz konusu mudur?
K.D.-İlaç Sanayi, Ecza Depoları ,Eczaneler ve tüketici haklarımız.
W- Ülkemizin mevcut uygulamasında “gri alan-lar” var mıdır? Suistimaller olmakta mıdır?
Örneklerini gördüğümüzü düşünüyoruz; halka direk tanıtım, reçeteli benzer ürünlere göre yüksek fiyat ve marketlerde satış vb…
K.D.-Ülkemizde öncelikle merdiven altı üretimler, milletimizi olumsuz etkileyen reklamlar, ayrıca yanlış yönlendirmeler maalesef bulunmakta ve mutlaka denetim altına alınmalıdır.
W- Düşünceniz eczacının lehine bir tutum, bu anlayış tüm üyelerinizce benimsenmekte midir? Bu grup ürünlerin Avrupa ve Amerika’da tüketiciye ulaşma yolu (satış noktaları-tanıtımı vd) ile SURDER’in talebi arasında farklılıklar var mıdır?
K.D.-Tabi ki vardır. Milletimiz maalesef batılı toplumlar düzeyinde kültüre sahip değil. Bu nedenle sağlık ürünleri eczacının kontrolünde olmalı ve bilinçli olarak bu ürünler tüketilmeli. Marketlerde satılmasına karşıyız. Bu uygulama şimdilik doğru olmaz.
W- Geleneksel tıp uygulamaları ve aktarlar ile bir denge söz konusu mudur?
K.D.-Aktarlar tamamen bizim konumuz dışında kalmaktadır. Onların pazarı ve hitap ettiği kitle farklı. Ancak konu eğer sağlık ise danışman aktar değil mutlaka eczacı olmalı.
W- Reçetesiz ürün pazarlayan firmalar ile reçeteli ilaçlar pazarlayan firmalar arasında doğal olarak bir bütçe farkı var. Nispeten az bütçe satış harcamalarını, ekip sayısı, tanıtım faaliyetlerini kısıtlamakta.
Eczacıların bu grup ürünler hakkında bilgilenmesi konusunda bir sıkıntı var mıdır? Bu konuya yönelik çözümler neler olabilir? Eczacılara sunduğunuz tek avantaj artı bütçe midir?
K.D.– Reçeteli veya reçetesiz ürünler ayırd etmek çok mümkün değil. Ancak bu ürünlerin eczanelerde satılması gerekmektedir. Konunun bütçe ile pek alakası yoktur. Zira bu ürünlerin fiyatını Sağlık bakanlığı belirmektedir.
W- Aynı şekilde doğal olarak yapılan klinik çalışma, yayın vb sayıları da daha sınırlı olmaktadır. Bu durum hekimleri olumsuz etkiliyor mu? Hekimlerin bu grup ürünlere bakışı konusunda bir çalışmanız var mı ve sizin değerlendirmenizi alabilir miyiz?
K.D.-Her şeyin bir sınırı olmalı. İstismar edilmemeli. Hekimlerimiz bir ilacın veya ürünün sağlık hizmetindeki yararını ,faydasını değerlendirir.Bu nedenle klinik çalışmalarda bir sınır olmamalı. Sap ile samanı ayırt etmek lazım.
W- Vizyon hedeflerinizi alabilir miyiz?
K.D.-Surder Sağlık ürünleri Derneği Sektör ve Devlet arasında bir köprü olmak durumundadır. Amacımız sektöre ve tüm paydaşlara yardımcı olabilmek.
W- Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.