Türkiye’de sağlık çalışanlarına karşı şiddet vakalarının giderek artması, sadece kaygı verici bir durum olmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık sistemimizin içindeki derin sorunların da bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Hekimlerin yurt dışına gitmesiyle ilgili olarak dile getirilen “Gidiyorlarsa gitsinler” ve “Şu an biz doktor beğenmiyoruz, doktor dövüyoruz” gibi ifadelerin toplumda sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti normalleştiren ve teşvik eden bir ortam yarattığını belirten Sahim-Sen Başkanı Özlem Akarken, ‘‘Sağlıkta sorunların en son örneğini, Bergama Necla-Mithat Öztüre Devlet Hastanesi’nde Acil Tıp Uzmanı olarak görev yapan hekimimizin evinde ölü bulunmasıyla bir kez daha gördük.Sağlık kurumlarında çalışanlar bedenen ve ruhen yıpranmaya devam ediyor. ’’ dedi.
Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının artışı, yalnızca endişe verici değil, aynı zamanda sağlık sistemimizdeki derin sorunları öne çıkartıyor. Bu sorunların en son ve acı verici örneği, Bergama Necla-Mithat Öztüre Devlet Hastanesi’nde Acil Tıp Uzmanı olarak görev yapan Dr. Efe Mehmet Can Kırca’nın evinde ölü bulunmasıyla bir kez daha gündeme gelmiştir. Sağlık çalışanlarının hayatlarını riske atan bu tür olayların kabul edilemez olduğunu belirten Sahim-Sen Başkanı Özlem Akarken, “Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları, bir türlü düzenlenemeyen görev tanımları, ayrıştırıcı yönetmelikler ,personel eksikliği ülkemizin sağlık sisteminin sürdürülebilirliği için en büyük tehditlerden biridir. Sağlık Hizmet Sınıfında görev yapan personelin başta hekim ve hemşire olmak üzere yurt dışına gitme eğilimindeki artış, bu şiddet olaylarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır ve bu durum, sağlık sistemimizdeki sorunların ne kadar derin olduğunun bir göstergesidir” dedi.
İlerleme Sağlanamayan Bir Sistem
Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanan sorunlarda ne yazık ki ilerleme kaydedilemiyor. Son yıllarda artan şiddet olayları, personel yetersizliği ve liyakat eksikliği, sağlık sektöründe büyük bir krize neden olmaktadır. Son yıllarda aile hekimlerine yönelik şiddet vakaları da tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Bu durum, bazı meslektaşlarımızın aile hekimliğinden çekilmesine neden olurken, yeni mezun tıp öğrencileri de bu alana yönelmeye sıcak bakmadığını vurgulayan Özlem Akarken, ‘‘Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için acil olarak yasal düzenlemelerin yapılması ve caydırıcı cezaların uygulanması şarttır. Yeni Sağlık Bakanımızın bu konuda gerekli adımları atacağına dair büyük umutlarımız var.’’ dedi.
Dr. Efe Mehmet Can Kırca’nın Kaybı Sağlık Camiasında Derin Üzüntü Yarattı
Dr. Efe Mehmet Can Kırca’nın daha önce Tekirdağ’da görev yaptığı dönemde bir hasta yakını tarafından saldırıya uğrayarak burnunun kırıldığı bilgisi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkilerinin de ne kadar derin olduğunu ortaya koyuyor. Henüz ölüm nedeni kesinleşmemiş olan Dr. Kırca, Bergama’ya kısa bir süre önce atanmış ve sağlık camiasında büyük bir üzüntüye yol açtığını ifade eden Akarken, ‘‘Şiddet olayları, görev tanımlarının güncellenmemesi, emekliliğe yansıyan tek kalem maaşın olmaması, personel eksikliği ve liyakatsizlik, sağlık sektörünü giderek içinden çıkılmaz bir duruma sürüklüyor. Sağlık çalışanları, yoğun iş yükü altında, her gün fiziki ve sözlü saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Bu kabul edilemez! ‘Sağlıkta Şiddet Son Bulmalı’ çağrımızı yineliyor ve bu doğrultuda kararlılıkla mücadele edeceğimizi belirtiyoruz. Çalışan ve emekli memur geçim derdine düşmemeli her zaman olduğu gibi tekrar yeniliyoruz. Başta sağlıkta olmak üzere kamuda görev yapan yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalıdır. Seyyanen yapılan zamlar günü kurtarmakta emekliyi mağdur etmektedir. İki aylık enflasyona bakıldığı zaman, memurların aldığı zammın yarısından fazlası enflasyona karşı erimiş durumda kira elektrik doğalgaz su faturaları ulaşım giderleri çalışanı da emekliliği de zorluyor daha da zorlayacak” açıklamasını yaptı.