COVID-19 aşısının bulunmasını hızlandırmak amaçlı iş birliğinde, Sanofi Pasteur tarafından daha önce gerçekleştirilen SARS aşısı çalışmalarından yararlanılacak.
Sanofi, yeni tip koronavirüs aşısı geliştirmek için ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu (BARDA) ile işbirliğine gidiyor. COVID-19 aşı adayı çalışmalarını hızlandırmak amacı ile Sanofi’nin köklü rekombinant teknoloji platformunu kullanılacak.
COVID-19, solunum yolu hastalığına neden olabilecek bir koronavirüs ailesine ait. 2002’nin sonlarında, ortaya çıkan SARS (ciddi akut solunum sendromu) koronavirüsü bilindiği üzere 2004 yılı itibarı ile büyük ölçüde kayboldu. Sanofi, bu kez de COVID-19’a karşı koruma sağlayabilmesi amacı ile, daha önce üzerinde çalıştığı ileri bir klinik öncesi SARS aşısı adayı üzerinde araştırmalar yürütecek.
Sanofi Küresel Aşı Başkanı David Loew konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Gündemde mevcut küresel çapta bir sağlık tehdidine yol açan en yeni koronavirüs üzerinde ortak bir çaba göstereceğiz, bu nedenle potansiyel aşı adayını hızla geliştirmek için BARDA ile çalışıyoruz. Tüm deneyim ve uzmanlığımızı kattığımız bu iş birliğinde BARDA ile insanları bu son salgından korumak adına en anlamlı sonuçları elde edebileceğimize inanıyoruz.”
Sanofi’nin yenilikçi rekombinant teknoloji platformu
Sanofi yeni tip koronavirüs aşı adayı üretmek için yürüteceği çalışmalarında rekombinant DNA platformunu kullanacak. Rekombinant teknoloji, virüsün yüzeyinde bulunan proteinlerle tam bir genetik eşleşme sağlayabiliyor. Bu antijeni kodlayan DNA sekansı, Sanofi’nin lisanslı rekombinant influenza aşısının temeli olan bakulovirüs ekspresyon platformunun DNA’sında birleştirilecek; virüse karşı korunmak için bağışıklık sistemini uyarmak üzere formüle edilecek büyük miktarlarda koronavirüs antijenini hızla üretmek için kullanılacak.
BARDA Direktörü Dr. Rick A. Bright da çalışmalara ilişkin olarak; “Yeni tip koronavirüs gibi yeni ortaya çıkan küresel sağlık tehditleri, hızlı bir tepki gerektiriyor. Sanofi Pasteur ile mevcut iş birliğimizi daha da genişleterek ve kendilerinin lisanslı rekombinant aşı platformundan yararlanarak yeni virüse karşı korunmak için geliştirilecek aşı adayına yönelik çalışmaları hızlandırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Sanofi’nin koronavirüs aşısı geliştirme çalışmalarındaki konumu önemli
Sanofi tarafından 2017 yılında satın alınan Protein Sciences tarafından klinik olmayan çalışmalar sonucu immünojenik ve hayvanlar üzerinde kısmi koruma sağlamayı başaran bir SARS aşısı adayı geliştirilmişti. Bu dönemki çalışmaların COVID-19 aşısının hızlandırılması için bir başlangıç sağlayacağı öngörülüyor. Mevcut çalışmalar sonucu ortaya çıkan aşı, platforma dayalı lisanslı bir aşı olduğu için, mevcut araştırma ve materyallerin klinik test için nispeten hızlı bir şekilde üretilmesine izin verecek. Sanofi Pasteur’ün rekombinant teknoloji platformu, büyük miktarlarda aşı adayı üretme potansiyeline sahip. Sanofi Pasteur Türkiye ve Avrasya Bölge Başkanı Emin Turan konuyla ilgili şunları söyledi; “Sanofi Pasteur dünyada sadece insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket konumunda. Hiç kimsenin aşıyla korunabilir hastalıklardan zarar görmediği bir dünya vizyonuyla çalışıyoruz. Çalışmalarımızın motivasyonu da, güvenli ve etkili aşılar üreterek insanları bulaşıcı hastalıklardan korumak. Her yıl dünyanın dört bir yanındaki insanlara bir milyardan doz fazla aşı sağlıyor, bir yandan daha sağlıklı bir gelecek için mevcut aşılarımızı iyileştirirken, bir yandan da aşılamanın faydasını yeni bulaşıcı hastalıkları kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyoruz. Geride bıraktığımız yıllar boyunca, odağımız her zaman sağlıklı bir gelecek için insanların ihtiyaçlarına cevap verecek faaliyetleri sürdürmek oldu. Aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı her zaman mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz, Covid-19’a karşı etkili bir aşı geliştirmek için BARDA ile ortak olarak göstereceğimiz çabalar da bunun bir göstergesidir.”