W- Santa Farma İlaç İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Sami Kiresepi, sizi tanıyabilir miyiz? Pandemi dönemine yönelik çalışma düzenlemelerinizi alabilir miyiz?
S.K.- American University Kogod School of Business’ta lisans eğitimimin ardından, Brandeis University International’da MBA eğitimimi tamamladım. Kariyerime 2001 yılında, ABD’de Johnson & Johnson’da başladım. Burada Ticari Pazarlama Asistanı, Pazarlama Müdür Yardımcısı ve Ürün Müdürü olarak görev aldım. 2006 yılında Türkiye’ye dönerek Santa Farma’da sırasıyla Ürün Müdürü, Bölge Tanıtım Müdürü, Pazarlama Müdürü, Pazarlama Direktörü ve Stratejik Planlama Direktörü olarak görev yaptım. 2018 yılından bu yana ise Stratejik Planlama ve Operasyon Başkan Yardımcısı olarak görev alıyorum.
Mart ayında ülkemizi de kapsamına alan küresel salgının üzerinden yaklaşık 5 ay geçti.
Sektörümüzün stratejik öneme sahip bir sektör olması nedeni ile üretim tesisimizde üretim faaliyetimiz kesintisiz devam etti. Zamanında alınan ve çalışanlarımızca eksiksiz uygulanan hijyen önlemleri ile pozitif vaka olmadan bugüne kadar geldik.
Öncelikle 16 Mart’ta saha çalışanlarımızı sahadan çekmek durumunda kaldık. 18 Mart’ta genel merkez ve pazarlama merkez çalışanlarımız evden çalışmaya başladı. Bu arada kronik rahatsızlığı olanları, hamile ve emziren annelerimizi evden çalışmaya yönlendirdik.
Arge Merkezi ve Üretim tesisimizde yoğun günler yaşamaya başladık.
İşe girişte ateş ölçümleri yaptık. Yemekhanedeki yoğunluğu azaltmak için, yemek saatleri ile oturma düzenini değiştirdik. Ortak alanlara sosyal mesafe işaretleri yerleştirdik. Fabrikada evden çalışma imkanı olan çalışanlarımızı eve yönlendirdik. Servis doluluk oranlarımızı yarıya indirdik.
Tüm bunları yaparken amacımız; aynı ortamları paylaşan çalışan sayımızı azaltarak virüsün bulaşma riskini düşürmekti. Bu arada Covid ile mücadelede yapılması gerekenler ile ilgili eğitimler verdik, acil eylem planlarımızı hazırladık. Sağlık bakanlığının duyurularını sıkı takibe aldık.
Hem merkezde hem de fabrikada hijyen konusunda çalışmalarımızı arttırdık.
Kriz yönetim ekibi olarak sürecin başından itibaren koordineli bir şekilde çalıştık ve de çalışmaya devam ediyoruz. Çalışanlarımız ile iletişimimizi aksatmadan devam ettirmeye gayret ettik.
Haziran ayı itibarıyla işe dönüş ile ilgili hazırlıklarımızı yaptık, çalışanlarımız ile paylaştık, ardından genel merkez ve pazarlama merkezde dönüşümlü olarak ofiste çalışmaya başladık.
Bu süreçte en öncelikli konumuz çalışanlarımızın sağlığı idi. Sağlığa sağlıklı hizmet verdiğimizin kanıtı olarak, denetimleri başarıyla geçerek TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgemizi aldık.
Tüm Santa Farma çalışanlarına bu zorlu ortamda sorumlu ve uyumlu davranışları nedeniyle teşekkür ediyorum.
W- Santa Farma olarak yeni nesil çalışma şartları ile fark yaratıyorsunuz, yeniliklerinizi paylaşır mısınız?
S.K.- Kuruluşumuzun 80’inci yılını kutlayacağımız 2024 yılında, Türk ilaç şirketleri arasında en beğenilen, çalışılmak istenen, sektöre ilham veren, yenilikçi firmalarından biri olmayı hedefliyoruz.
İnsana duyarlılık, gelişime açıklık, akılcı güç, işe, işyerine ve topluma saygı değerlerimizi insan kaynakları politikamızın merkezine konumlandırıyoruz. Yeni neslin ihtiyaçlarını karşılayacak ve çalışan memnuniyetini arttıracak projeleri hayata geçiriyoruz. İş ve özel yaşam dengesinin önemine inanıyoruz. Geçen yıl çalışanlarımız ve aileleri için Harekete Geç kampanyasını başlattık. Kampanya kapsamında çalışanlara ve ailelerine kültür sanat aktiviteleri ile beslenmeden spora, stres yönetiminden ebeveyn ve çocuk danışmanlığına kadar pek çok konuda destek veriliyor. Anne-baba olan çalışanlarımızın heyecanına ve sevincine ortak olmak üzere bir uygulamayı daha hayata geçirdik. Çocukları anasınıfı ve ilkokul birinci sınıf öğrencisi olan çalışanlar, okulun ilk günü ve karne günlerinde yarım gün izinli sayılıyor.
Santa Farma, EKOL Akademi kapsamında 2017 yılında Bahçeşehir Üniversitesi ile işbirliği yaparak Yüksek Lisans Projesi’ni başlattık. Potansiyeli yüksek çalışanların kişisel gelişimlerine ve akademik kariyerlerine destek olmak amacıyla başlatılan Yüksek Lisans Projesi’ne bugüne kadar 10 Santa Farma’lı katıldı. Tüm Santa Farma çalışanları için, Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Programı (MBA) ve diğer Yüksek Lisans Programları ücretlerinde indirim sağlanıyor. Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerine de Santa Farma tarafından CO-OP projesi kapsamında staj imkanı sağlıyoruz. 2018 yılında çalışanlarımızın gelişimlerine katkı sağlamak ve kurumsal yetkinliklerimizi geliştirmek amacıyla başlattığımız Mentree adını verdiğimiz mentorluk projemize 3 dönemdir devam ediyoruz. Direktör ve müdürlerimizden oluşan gönüllü mentorlarımız, menteelerimiz ile 6 ay süre boyunca birebir görüşerek gelişimlerini takip ediyorlar. Bu programa mentee adaylarının katılımı oldukça yüksek. Kendi yöneticileri dışında diğer fonksiyon yöneticileri ile birlikte çalışarak, olaylara farklı pencerelerden bakmayı öğreniyorlar. Bunun yanı sıra esnek çalışma saatleri ve serbest Cuma kıyafet uygulamalarına iki yıldır devam ediyoruz.
W-2019 yılında cirosunu bir önceki yıla göre yüzde 45 oranında artırarak hedeflerinizi başarı ile tamamladığınız basına yansıdı. Başarı nasıl geldi ve 2020 yılına dair pandemi gölgesinde sektör bazında öngörüleriniz nelerdir?
S.K- Evet doğrudur. 2019 yılını sektördeki ilk 25 firma arasında en iyi büyüyen 4. şirket olarak tamamladık. Bu başarıda senelerin emeği ve sinerjisi var. Fabrikada üretim yapan arkadaşımın, sahada tanıtım yapan tıbbi mümessillerimizin ve bölge müdürlerimizin, merkezde çalışan yüzlerce kişinin önemli katkısı var. İlaç sektöründe bu tür başarılar bir anda gerçekleşmez. Senelerdir bunun için çalışıyoruz. İyi bir ürün portföyüne sahibiz ve özellikle son yıllarda çıkardığımız ürünlerle portföyümüzü sürekli geliştiriyoruz. 525 kişilik bir saha ekibimiz var. Bu ekip sektördeki en önemli güçlerden biri. Saha ve merkez ekibimizi hem sayı olarak hem de yetkinlik olarak her geçen yıl daha da geliştiriyoruz. Bu da başarıyı getiriyor. Başarımızı sadece ilaç sektörü ile sınırlamak da haksızlık olur. 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleşen, sanayi kuruluşları için en değerli verileri oluşturan ve devler ligini belirleyen “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının bu seneki sonuçları da başarımızı tasdikler nitelikte. 2018 yılında ISO 500 listesinde 461. Sıradaydık, 2019 sıralamasında tam 86 sıra yükselerek 375. sırada yerimizi aldık.
2020 yılına da çok iyi başladık. İlk 2 ayda % 35’ler civarında büyüdük. Sonrasında ise Mart ayında pandemi ortaya çıktı. Saha ve merkez ekibimizi ayın ortalarında evlerine çektik ve Haziran ayına kadar bu şekilde devam ettik. Haziran ayı ortalarında çok kısıtlı olarak çalışmaya başladık. Ancak ortam bıraktığımız gibi değildi. İnsanlar hastane, aile sağlığı merkezleri gibi sağlık kuruluşlarına gitmeye korkar hale geldiler. Çok ciddi bir problemleri yok ise sağlık kuruluşlarına gitmiyorlar. Poliklinik sayıları çok düştü. Hastanelerde çok kısıtlı sayıda randevulu hasta kabul ediliyor. Temmuz ayına geldiğimiz bu günlerde bu durum aynen devam ediyor. Bir süre daha devam edecek ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi gözüküyor. Tüm sektörde Nisan ve Mayıs aylarında bir önceki yıla göre kutu olarak yaklaşık % 25 daralma var. Biz bu dönemi de sektördeki firmalar arasında istikrarlı, sakin ve doğru bir şekilde geçiriyoruz. Santa Farma şimdiye kadar bu tür olumsuz durumlardan hep pozitif olarak çıktı. Bu sefer de öyle olacak ve tüm ekibimizle birlikte sağlığa sağlıklı hizmet etmeye devam edeceğiz.
W- Yerelleşmeye önemli katkılar yaptınız, yatırımlarınızı ve ihracat hedeflerinizi alabilir miyiz?
S.K.- Türkiye’nin en köklü yerli ilaç şirketleri arasında yer alan Santa Farma, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 150 milyon avroluk yatırımla faaliyete geçirdiği 43 bin metrekare kapalı alana sahip en son üretim ve bina teknolojileri kullanılan üretim tesisini 2015 yılında Türk İlaç sanayinin hizmetine sunmuştur.
Yıllık tek vardiyada 150 milyon kutu üretim kapasitesine, EU-GMP, TR-GMP ve Ürdün GMP sertifikalarına sahip tesisimizde, yalnızca ülkemiz ve ihracat yaptığımız ülkeler için kendi ürünlerimizi üretmekle kalmayıp, yurtdışından ürün ithal etmekte olan global ve yerli ilaç firmalarına yerelleşme adına destek vermekteyiz.
Üretim tesisimize ek, 4000 metre karelik bir alan üzerine kurulmuş olan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı ARGE Merkezimiz, hem kontratlı üretim partnerlerimize ürün geliştirme ve gerektiği durumlarda iyileştirme anlamında destek vermekte, hem de sunum ve/veya kullanım şekliyle fark yaratan ürünler ve yeni kombinasyonları ürün portföyümüze ekleyerek, yalnızca yerel pazarda değil, ihracatta da elimizi güçlendirmekte.
Şu anda ürünlerimizi CIS, Afrika, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da toplam 17 ülkeye ihraç etmekteyiz. Ayrıca 2020 yılı içinde 17 ülkede ürünlerimiz için ruhsat başvurularını tamamlayacağız. Ruhsatlandırma süreci devam eden ürünlerimizi de hesaba kattığımızda, önümüzdeki 2 yıl içinde 60 ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyor olacağız. Buna paralel, Avrupa firmaları ile ortak ürün geliştirme ve Avrupa’ya ihracat konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Avrupa pazarına sunacağımız ilk ürün katma değerli bir jenerik ürün olacak ve 2023’de lansmanını planlıyoruz.
Kontratlı üretim konusunda ise 14 firma ile işbirliği yapmaktayız ve çok yakında anlaşma süreçleri tamamlanacak 7 yeni proje ile bu alandaki hacmimizi büyütmeye devam ediyoruz.
Hedefimiz, 2024 yılına geldiğimizde, sektör ihracatında ilk üç şirketten biri olmak ve Santa Farma’yı global ilaç firmaları için bir üretim merkezi haline getirmek.
W- Köklü tecrübe ve birikiminizi bu yılbaşında ilaç statüsünde olmayan, Over The Counter (OTC) ürün pazarına taşıdınız. Bu pazarda hedefleriniz nelerdir?
S.K.- Santa Farma ailesi olarak ilkemiz; ‘Sağlığa Sağlıklı Hizmet’ vermek. Kuruluşumuzdan bu yana 75 yıllık süre içerisinde bu hizmetteki temel odağımız ilaç idi ve hem hedeflerimiz hem de yatırımlarımız bu alanda gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde, ilaç alanındaki uzmanlığımızı aynı ilke ile OTC’ye, yani reçetesiz satılan her türlü takviye, bakım, vitamin vb ürünlere de taşımayı hedefliyoruz.
Türkiye OTC pazarında son yıllarda oyuncu çeşitliliği artıyor ve bu rekabet pazardaki inovasyon, hız ve esnekliği arttırarak tüketicilerin yararına bir gelişim sağlıyor. Biz de hem global hem de lokal pazar dinamiklerini, yenilikçi ürünleri ve trendleri yakından takip ederek, tüketicilerin ihtiyaç duydukları çözümlere ulaşmalarına imkan sağlayacağımız yenilikçi bir portföy ile OTC pazarına girmeyi hedefliyoruz.
“Kendine iyi bakmak” bir trend olarak dünyada ve ülkemizde gelişme gösteriyor. Özellikle pandemi ile gündelik sağlık ve hijyen bilinci daha da önem kazandı. Tüketiciler artık hayat standartlarını nasıl arttırabileceklerini, sağlıklı yaşamı günlük hayatlarına nasıl entegre edebileceklerini ve ne tür ürünler kullanmaları gerektiğini araştırıyorlar. Eczaneler uzun süredir sadece hastayken gidilen nokta konumunda değil, daha kaliteli yaşamak ve sağlığını korumak için de danışılan kilit noktalar haline geldi. Dijitalleşme ve bilgiye ulaşımın bu derece kolay olması OTC ürünlerine olan ilgiyi ve bilgiyi arttırıyor. Bu süreçte, güven duyulan firmaların ve markaların tüketici tercihlerinde ve eczacı önerilerinde ön plana çıktığını gördük.
Santa Farma olarak OTC alanında başarının, pandemi ile beraber yaşanan toplumsal ve davranışsal değişimin doğru şekilde iş yapış biçimimize ve stratejimize uyarlanması, hem toplumumuza hem de paydaşlarımıza faydalı ve kalıcı çözümler sunabilmek için doğru adımların atılmasıyla gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.
W- Bu pazarın dünyada ve ülkemizde mevcut hacmi ve gelişimine dair öngörülerinizi alabilir miyiz?
S.K.- Dünyada yaklaşık 175 milyar dolarlık bir hacme sahip olan OTC pazarının, 2028 yılında yaklaşık 240 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor. En büyük 5 OTC pazarı ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Rusya iken büyüme getiren ülkelerde ek olarak Brezilya ve Hindistan’ı görüyoruz.
Dünyada yüzde 5 seviyelerinde büyüyen OTC pazarı, Türkiye’de her yıl yüzde 25’ler düzeyinde büyüyerek toplam 10 milyar TL seviyesine ulaştı. Gıda takviyeleri ise bu pazarın ciro olarak yaklaşık %30’unu oluşturuyor.
Önümüzdeki dönemde OTC pazarının daha hızlı büyüyeceğini ve önem kazanacağını düşünüyoruz. Eğitim düzeyinin ve koruyucu sağlık bilincinin artması, tüketicinin daha doğal içeriğe yönelmesi pazarı büyüten önemli etmenler arasında yer alıyor.
Özellikle pandemi etkisiyle tüketicinin hayatında köklü değişimler yaşandı. Sağlıklı kalmak ve bu nedenle kendine iyi bakmak toplum arasında son dönemlerde en çok öne çıkan konular arasında yer alıyor. Güçlü bağışıklık sisteminin Covid’e karsı koruyucu etkisi nedeniyle birçok tüketici gıda takviyelerine yönelmeye başladı ve bunun sonucu, bu kategoride penetrasyon artışı ve sık kullanım olarak kendini gösterdi.
Pandemi süreci boyunca alınan ve kullanılan multivitamin ve bağışıklığı arttırıcı ürünler, sadece 1-2 hafta değil bu süre boyunca – yaklaşık 4 ay – kullanıldığı için bu dönemin tüketici davranışlarında kalıcı bir değişikliğe neden olacağını düşünüyoruz.
W- Sosyal sorumluluk projelerinizden ve aldığınız ödüllerden bahseder misiniz?
S.K.- Aktif olarak devam ettiğimiz 2 büyük sosyal sorumluluk projemiz var, birincisi “Unutma Seni” Projemiz; Türkiye Alzheimer Derneği ile beraber, Alzheimer farkındalığını arttırmak adına 2 yıldan fazla zamandır devam ettiğimiz projede, farklı şehirlerde halk bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik. Projeye özel oluşturduğumuz web sitesi ve sosyal medya hesaplarında bilgilendirici mesajlar ve videolar paylaştık, 97 kişilik kurumsal koşu takımımızla İstanbul maratonuna katılarak en çok koşucuya sahip ilaç şirketi olduk ve yeni açılacak gündüz yaşam evi için fon sağladık. 2020 yılında da projeyle ilgili çalışmalarımız devam etmekte.
Diğer büyük projemiz ise “Hayata Sarı Not Bırak”. 2019 yılında başlattığımız sosyal sorumluluk projemizde, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ile beraber Hepatit B farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Projeye özel hazırlanan web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden yayınladığımız içerikler oldukça geniş kitlelere ulaştı. Projemiz 2019 yılında Altın Örümcek Ödülleri’nde sağlık kategorisinde jüri özel ödülüne layık görülürken, Felis Ödülleri’nde ise sağlık iletişimi bölümünde gerilla projesi kategorisinde başarı ödülünü aldı.
Bizi çok mutlu eden bir başka ödülümüz ise, 74 ülkeden 3 bin 900’den fazla kurumun ve kişinin başvurduğu Stevie International Awards’da “Yılın En İyi Ürünü/Hizmeti” kategorisinde aldığımız Altın Ödül’dür. İş dünyasının uluslararası kapsamda en prestijli ödüllerinden birini, şizofreni rahatsızlığı bulunan insanlarımızın ve yakınlarının yaşadıklarına dair empatiyi yükseltmek ve bu alanda bir fark yaratmak için yaptığımız 3D Dinamik Dinleme Deneyimi ile elde etmiş olmaktan oldukça gururlandık. Bahsettiğimiz dernekler dışında da, pek çok sivil toplum kuruluşu ile yıl boyunca insana dokunan projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
W- Santa Farma İlacın yakın dönem hedeflerini paylaşır mısınız?
S.K.- 80. Yılımızı kutlayacağımız 2024 yılında şirket ciromuzu 1 milyar liraya çıkarmayı hedefliyoruz. 2024 hedeflerimiz arasında, Türk ilaç şirketleri arasında en beğenilen, çalışılmak istenen, sektöre ilham veren, yenilikçi firmalarından biri olmak ve sektör ihracatında ilk üç şirketten biri olmak da yer alıyor. Tüm bu hedefleri gerçekleştirebilmek için ekibimizle beraber var gücümüzle çalışıyoruz.
W- Değerli Erol Bey ve Sami Bey paylaşımınız için çok teşekkür ederiz.