Havaların zaman zaman gelen yeni dalgalarla mevsim normallerinin dahi üstüne çıktığı son günlerde, sadece belirli hastalığı olanlar değil, sağlıklı bireylerde zor günler geçiriyor. Havaların ısınması ile şikâyetleri ve yakınmaları artan varis hastaları da tam olarak bu grupta yer alıyor.
Toplumda yetişkin her 3 kişiden birinde ve değişik derecelerde görülen varis, kişinin hayat konforunu bozan ve bilinenin aksine önlem alınmaz ise çok çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık.
Yaz aylarında varisi olanların yaşadığı zorlayıcı şikayetlere ve alınabilecek önlemlere dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, bütün bir yılın yorgunluğunun atılacağı tatillerin kabusa dönmemesi adına uyarılarda bulunuyor.
Prof. Dr. Köksal; “Sıcak havalar ile birlikte tüm insanlarda görülen damarların genişlemesi durumu, halihazırda varis hastalığından muzdarip kimseler için kaşıntı, ayakta şişlik, bacaklarda ağırlık ve yanma hissi, gece krampları ve ağrılar ile daha da sıkıntılı olabiliyor. Bunun nedeni ise zaten genişlemiş olan toplardamarların sıcakta daha da genişlemesidir. Varis oluşumu açısından en önemli nedenler arasında ailevi yatkınlık, aşırı kilo ve geçirilmiş hamilelikleri sayabilir, bunun yanında bazı meslek gruplarının da çalışma koşullarından dolayı önemli nedenlerden bağımsız bu durumu yaşadığını söyleyebiliriz. Varis, hangi nedene bağlı ve hangi türde olursa olsun ciddi bir hastalık olarak ele alınmalı ve söz konusu şikayeterin varlığı durumunda muhakkak bir kalp ve damar cerrahına başvurulmalıdır” diyor.
“Varis Görüntüsü Buz Dağının Görünen Yüzü”
Dışarıdan estetik kaygılar ile görülenlerin buz dağının görünen yüzü olduğunu vurgulayan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal; “varis görüntüsünden yakınma esasında buz dağının üstüdür ve içerideki toplardamarlarda hemen daima daha ciddi problemler vardır. Bu görünmeyen damarda problem olup olmadığı ultrason ile anlaşılabilir. İç varisin olması durumu ise çok daha ciddi bir sorundur ve iç toplardamarlarda pıhtı oturarak daha hayati risklere maruz bırakabilir. İç toplardamarlarda pıhtı oturması yani derin ven trombozunda bacaktan kopan pıhtılar, akciğerdeki damarları tıkayarak ölüme kadar gidebilen sorunlara yol açabilir. Sonuç olarak varis ciddiye alınmalı, ihmal edilmemeli, tedavi ve hastalığın ilerlememesi adın önlem alınmalıdır” diyerek, günlük hayata uyarlanabilecek bireysel önlemleri belirtti.
-Yaz aylarında aşırı sıcaktan kaçınmak, bol su tüketmek ve mümkün olan her fırsatta ayakları yüksekte, vücut seviyesinde tutmak,
-Yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi sporlara günün sıcaktan uzak uygun saatlerinde ağırlık vermek(Bu sporların sabah tok olarak yapılması çok önemlidir. Aç karnına sabah spor yapmak riskli hastalarda kalp krizine neden olabilir.),
-Aşırı kilodan sakınmak,
-Hamilelik süresince eğer ailede de varis varsa mutlaka koruyucu varis çorabı giymek,
-Risk altında meslek grupları içinde yer alanların özellikle baldır kaslarını çalıştırmaları (Ayak altına hafif bir yükselti koyulabilir veya aralıklarla başparmak-topuğa basınç uygulanabilir – gaz pedalına basma gibi),
-Uzun yolculuklarda mümkün olan her fırsatta ayakları yüksekte tutmak başparmak-topuk egzersizleri yapmak,
-Yaz boyunca dar ve streç pantolonlar yerine hafif ve bol kıyafetler tercih etmek,
-Topuklu ve ayağı sıkan ayakkabı giymemek,
-Sağlıklı beslenmek(meyve, sebze ağırlıklı beslenin),
Varis tedavisi ile ilgili zaman mefhumu olmadığını da dile getiren Prof. Dr. Cengiz Köksal; “Geçmişte tedavi için en doğru zamanın sıcakların azalması yani sonbahar olduğu düşünülürdü fakat bugün teknolojinin de katkısı ile yılın her mevsimi varis ameliyatsız olarak konforlu bir şekilde tedavi edilebiliyor “ dedi.