W- Okan Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Onkolog Öğretim Üyesi Dr. Tayfun Hancılar ile tıbbın zor alanında meslek icrasına yönelik söyleşi yapacağız.?
T.H.- Şu an da aktif olarak Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Onkoloji uzmanı olarak çalışıyorum aynı zamanda hastanenin başhekimiyim. Akşamları da müzisyen olarak çeşitli zamanlarda sahne alıyorum beste çalışmaları yapıyorum. Kısacası üç hayatı aynı bedene sığdırmaya çalışan bir adamım.
W- Hekim olarak müzik yapan bir çok meslektaşınız var buradaki durum sanırım rock tercihiniz hikayenizi paylaşır mısınız?
T.H.- Evet ” Tıbbiye’ den her şey çıkar arada sırada hekim çıkar -😊 “sözüne uygun olarak bir çok hekim arkadaşım sanatın çeşitli dalları ile uğraşıyor. Sanırım tüm hayatınız boyunca ‘’ insan’’ la uğraşmak onların bazen hüzün bazen de güzel anlarına tanıklık etmek doktorlarda sanatsal yaratıcılığı geliştiriyor. Bütün gününü bilgisayar karşısında geçiren veya home office çalışan birine göre çok fazla hayatın içindeyiz. Diğer müzik yapan meslektaşlarımdan farklı olarak rock müziğe yönelmem aslında müzik hayatımın seyri esnasında oldu. Uzun yıllar sahne aldığım yerlerde konser sonunda hep aynı cümleyi duydum ‘’ Cem Karaca ’lar bir başkaydı ‘’ Halbuki uzun yıllar sahnede pop müzik de seslendiriyordum. Repertuarımda Fransızca şarkılardan sanat müziğine kadar pek çok şarkı vardır. Hatta şaka yollu ‘’ tüm geceler La Bohéme ile başlar Osman Ağa ile biter ‘’ diye müzisyen arkadaşlara takılırdım. Muhtemelen Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray gibi ustalar, çocukluk ve gençlik hayatımızı o denli etkilemiş ki sahnede onların şarkılarını seslendirmek benim için ayrı bir keyif olmaya başladı. O nedenle rock müzik diğer türlerin önüne geçti.
W- “Sıradışı bir Başhekim’’ “Rockçı Başhekim” gibi ünvanlarınız sanırım oluşmuş meslektaşlarınızın ve çevrenizin bakışı nasıldır?
T.H.- Meslektaşlarım bana alıştı. Zaman zaman giyim tarzımın oldukça spor olması kulaktaki küpe gibi alışılmadık aksesuarlar resmi bazı toplantı girişlerinde ” buyurun birine mi bakmıştınız? ” sorularına yol açsa da 😊 genel olarak herkes bana alıştı.
Hastalarım zaten başından beri olayı çok sıcak karşıladılar ve farklı sohbetler yapabildikleri bir onkolog onlar tarafından çok sıcak bir kabul gördü. Bu duruma alışamayan sadece annem. O hala beni televizyonlarda yada basında gördüğünde “ evladım bilemedim ki koca doktor adamsın yakışıyor mu ” diyor 😊
W- Sanatçı olarak yerinde olmak istediğiniz kimse var mı?
T.H.- Evet var, Sting ! Neden derseniz süper müzisyen, besteci inanılmaz üretken, entelektüel ve karizmatik adam. Aramızdaki şu an için tek benzerlik müzik tutkusu diğer konularda arayı henüz kapatamadım, ama ümitliyim 😊 Hatta diğer konularda Sting’e yetişebilirsem onkolog olmakla ona fark atacağım o niyetlense bile olması 10 yıl sürüyor
W- Söz-beste size ait “Engel Olamam” single ınız çıktı ne zamandır müzik konusunda üretkenliğiniz vardı kaç eseriniz var?
T.H.- Benim müzik hayatım 1987 de doktor olmam ile birlikte başladı. 1989 ve 1990 yıllarında “Seyir Defteri” grubu ile iki adet albüm çalışmam olmuştu. O albümlerde yer alan bir çok şarkının söz ve müziği bana aitti. Daha sonra 2010 yılında yaptığım “Aldırma” adlı albümde 3 bestem yer aldı. Gücüm yettiğince beste üretmek istiyorum
W- Geleneksel ve tamamlayıcı Tıp içerisinde müzikoterapi var sizde müziğiniz ( pek geleneksel olmasa da ( rock tercihiniz ) uyguladığınız tedavilere tamamlayıcı yöntem olarak kullanıyor musunuz, sonuçlarınızdan da bilgi alabilir miyiz?
T.H.- Müzik kanser tedavisinde iyi bir destekleyici faktör. Kemoterapi ve radyoterapi gören hastaların beklendiği gibi bu tedavi esnasında huzursuzluk ve anksiyeteleri fazla oluyor. Bu nedenle bu tedavilerin yapıldığı üniteler de tedavi esnasında müzik yayını yapmak hastalar üzerinde sakinleştirici rahatlatıcı etki yapıyor ve tedavi toleransını arttırıyor. Biz farklı olarak bu müzik yayını esnasında benim şarkılarımı kullanınca hastalar açısından eğlenceli ve farklı bir etki yapıyor. Düşünün az evvel hayatınızı emanet ettiğiniz bir doktorun şarkıları ile tedaviye giriyorsunuz. Sanırım dünyada hiçbir Onkoloji merkezinde olmayan bir şey.
W- Yurtdışında da aktif hekimlik yaptınız benzeri uygulamalarda bulundunuz mu ve yurtdışında müzikoterapi konusunda gözlemleriniz oldu mu ?
T.H.- Uzun bir süre Fransa’da çalıştım ama bu tarz bir uygulama hiç görmedim. Sanırım bazı psikiyatrik hastaların tedavisinde müzik kullanılıyor ama ben hiç rastlamadım.
W- Hastalarınızın yorumu ve katılımı konusunda bilgi alabilir miyiz?
T.H.- Dediğim gibi hastalarım benim müzik hayatıma alıştı. Her muayene esnasında tedavi kararı alındıktan sonra biraz da müzik sohbeti yapıyoruz keyifli oluyor.
Hemen hemen her konserime hastalarımdan katılanlar oluyor.
Gündüz tedavi gece konser…
W- Hastalarınız ile bir konsere hazırlanıyorsunuz fikir nasıl gelişti ve beklentiniz nedir
T.H.- Herhalde 10 yıl kadar önce Okmeydanı Devlet Hastanesinde çalışırken bir hastam tedavi sonunda ” hocam ben de müzisyenim bir gün hep birlikte müzik yapsak ne güzel olur” demişti. O zamanlardan beri aklımda olan bir projeydi bu.
İyileşmiş meme kanserli hastalardan bir koro oluşturup inşallah önümüzdeki aylarda bir konser yapacağız.
W- Gelecek projeleriniz nelerdir?
T.H.– Önümüzdeki aylarda bir dönemin çok sevilen bir şarkısının rock cover ını yapacağız. Şartlar elverirse yurtdışında bir klip yapacağız. 3-4 ayda bir yeni bir single çalışması ile yolculuğumuz devam edecek. Eylül ayından itibaren konserler başlıyor.
Sağlığımız yettikçe çalışmaya devam…
W- Sevgili Hocam keyifli yolculuğunuzda size kalben başarılar dileriz…