Yeni bir çalışmada, yaygın bir spor yaralanması olan, ön çapraz bağ yırtılması veya ACL’nin iyileşmesinde çok etkili olan, cerrahi olmayan bir yöntem bulundu. Eklemleri stabilize eden güçlü bir doku bandı tasarlandı. Bu yöntem sayesinde, hastaların ameliyattan tamamen kurtulmalarının bir yolu olabilcegi kaydedildi.
Uyluk kemiğini (femur) kaval kemiğine (tibia) bağlayan, dizin ortasından geçen iki bağdan biridir. Ve genellikle futbol, basketbol, futbol ve yokuş aşağı kayak gibi ani durma, zıplama, iniş ve yön değiştirme içeren sporlar sırasında yırtılır.
Melbourne Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir ACL yırtılmasından sonra iyileşmeyi artırabilecek ve ameliyattan tamamen kaçınmaya yardımcı olabilecek, destek ve fizik tedaviyi içeren yeni bir cerrahi olmayan protokol geliştirdiler.
Araştırmacılar dizin anatomisi ve fizyolojisi hakkındaki bilgilerini başlangıç noktası olarak kullandılar. ÖÇB’nin zengin bir kan kaynağına sahip olduğunu ve yırtık bağın uçları ne kadar yakınsa, yeniden bağlanmaya izin vermek için köprülenmesi gereken boşluk o kadar küçük olduğunu biliyorlar.
Yeni çapraz destek protokollerini (CBP) geliştiren araştırmacılar, yaşları 10 ila 58 arasında olan akut ÖÇB rüptürü olan 80 hastanın yaralı dizini dört hafta boyunca 90° açıyla sabitleyerek bir atel takmaları sağlandı. Bu süre zarfında, uyku ve duş alma dahil olmak üzere her zaman korseyi takmaları önerildi.
Dört hafta sonra, her hafta kademeli olarak korse ayarlanarak diz hareket açıklığı artırıldı ve spor ve rekreasyonel aktivitelere dönüşü sağlamak için kas güçlendirme ve fonksiyonel eğitim içeren fizyoterapist gözetiminde rehabilitasyon başlatıldı. 10. haftada, hastaların sınırsız hareket açıklığı yapmasına izin verildi ve 12. haftada atel çıkarıldı.
Araştırmacılar, 12. haftadan sonraki hastaların dizlerinin manyetik rezonans görüntülemesini (MRI) çektiler. Çekim sonucunda yüzde 90’ının ACL iyileşmesine dair kanıt gösterdiğini buldular.
Üç ayda iyileşen hastaların, 12 ayda daha iyi diz fonksiyonu, iyileştirilmiş yaşam kalitesi ve daha yüksek spora dönüş oranı ile ilişkilendirildi.
Araştırmacılar için bir sonraki adım, yeni tedavi protokollerini değerlendirmek için daha uzun vadeli takip ve klinik deneyler yapmaktır.