Son yıllarda önemi anlaşılan, birçok hastalığın tedavisi konusunda umut veren ve “mikrobiyata” olarak adlandırılan bağırsakta bulunan mikroorganizmalar, aktif sporcuların performansını artırmada etkili olabilir mi?Spor genetiği alanında çalışmalar yapan uzmanlar, gaita naklinin sporcuların performansını artırmada etkili olabileceğini belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Korkut Ulucan, önemi son yıllarda anlaşılan mikrobiyatanın (bağırsaklarda bulunan mikroorganizmalar) aktif sporcuların performansını artırmasına yönelik çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Son 4-5 yılda önem kazanan mikrobiyotanın (bağırsakta bulunan mikroorganizmalar) birçok hastalığın tedavisine umut verdiğini belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Birçok hastalığın tedavisinde fekal transplantasyonların nakli hızla gelişiyor ve ilerliyor. Sadece bağırsak sorunlarına karşı değil, obeziteden metabolik sendroma, birçok psikiyatrik hastalıkların tedavisinde uygulamalar hastalıkların semptomlarının giderilmesinde güzel sonuçlar veriyor” dedi.
Dışkı nakli ile ümit vaat ediyor
Yapılan çalışmalarda etkinliği kanıtlanan gaita naklinin aktif sporcularda işe yarayabileceğinin akıllara geldiğini belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Bağırsağımızda yaklaşık 100 trilyon bakterinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu bakteriler bizler için bazı büyük molekülleri parçalarken bizlere hormon gibi, vitamin gibi metabolizmamız için gerekli kimyasal moleküller sentez ediyor. Yani bir çeşit mutual yaşam söz konusu. Bu bakterilerin 500- 1000 farklı tür olabileceği ve genetik çeşitlilik olarak bizden çok daha fazla farklılık gösterdiği biliniyor. Mikrobiyota konusunda bir dolu çalışma yapıldı ve bu konu daha da bilim dünyasını meşgul edecek gibi gözüküyor. Özellikle sağlıklı bireyler ile hasta bireylerin mikrobiyota farkı, fekal mikrobiyota transplantasyonunu yani kabaca dışkı naklini gündeme getirdi ve ümit vaat eden sonuçlar elde edildi” diye konuştu.
Fekal mikrobiyota atletik performansı artırmak için yapılabilir
Atletik performans ve mikrobiyota ilişkisine ilişkin çalışmaların da gündeme geldiğini belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, mikrobiyatanın egzersiz için önemli olduğunu kaydederek “Atletik performans konusunda da güzel çalışmalar yapılıyor ve alanında daha başarılı sporcuların mikrobiyota analizleri gerçekleştirildiğinde toplumun genelinden daha farklı olduğu gözlemleniyor. Son yapılan çalışmalarda her ne kadar iki farklı kişinin mikrobiyatası aynı olmasa da sporcularda birbirine çok yakın olduğu gözlemlenmiş. Mikrobiyotayı oluşturan bakterilerden Veillonella’nın başarılı sporcularda daha fazla bulunduğunu analiz edilmiş. Bu bakteriyi denek hayvanlara aktardıklarında deneklerin performansının %13 daha arttığını gözlemlemişler. Bu bakterinin egzersiz sonucunda oluşan laktatı tekrar metabolizmaya sokarak farelerin daha fazla enerji sağlamasına yol açtığı gözlenmiş. Bu çalışma gösteriyor ki mikrobiyota egzersiz için önemli” dedi.
Sorulara çalışmalar yanıt verecek
Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Tabi akla birçok soru geliyor; acaba egzersizin sonucu olarak bu bakterilerin florada sayısı mı artıyor, yoksa bu bakterilerin çoğalması sonucu mu atletik performans artıyor. Bu tip çalışmalar ile bu ilişki daha da irdelenecek gibi görünüyor” diye konuştu.
Fekal mikrobiyota transplantasyonu doping sayılacak mı?
Doping uygulamasının çok hassas olduğunu belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“WADA ve iştirakçileri bu konuda çok hassas, vücudumuza doğal olmayan ve atletik performansı artıran aktiviteler doping uygulaması içine alınabilir. Bu bakterilerin zaten doğal yollarla sayısının artması, örneğin beslenme ile doping uygulaması olarak kabul edilemez. Ancak normal sınırları artırmak için bu tip uygulamalar yapılır ve vücutta zararlı olabilecek yan etkilere sebep olursa o zaman doping mi, değil mi tartışması alevlenebilir. Çalışmaların zamanla artması ve mikrobiyota metabolizmanın daha da aydınlatılması, bu soruların cevabı da olacaktır. Bu konuda daha fazla çalışma yapılması gereklidir.”