“Strateji” kelimesiyle aranız nasıl? Sevdiğimiz diğer kavramlar gibi stratejinin de içini boşaltmış olduğumuzu düşünüyoruz. Bu kadar çok gündem maddesi ve hızla değişen önceliklere mahruz kaldığımzıda, tanıdık gelen ve prim yapacağına inandığımız bir kavram olarak “stratejiye” biraz fazla sarılmış olabiliriz.
Eğitim başlıklarına bakın, “strateji” en sıradan konuyu bile nefis bir sos gibi daha talep alacak bir düzeye taşıyabiliyor.
Stratejik Liderlik
Stratejik Planlama
Stratejik Düşünme
Bu arada eğitimi alan da veren de stratejik bir şeyler yaptığı için çok mutlu, ortada bir memnuniyetsizlik olmadan yol almazk o kadar kolay değil.😎
📌Meraklı sorumuz şu strateji gitmek istediğimiz yolu tanımlıyorsa yola çıkmadan önce neleri konuşuyoruz?
Vizyonu bir şekilde gündeme getiriyoruz, ulaşmak istediğimiz hepimizi heyecanlandıran vizyon cümlemizi yazmaya çalışıyoruz. Ancak sektörden bağımsız vizyon cümlelerimiz de birbirine benziyor. Herkes en yenilikçi, en örnek alınan, en çözüm odaklı şirket olmayı hayal ediyor. Aynı şekilde değerlerimiz de birbirine benziyor. Dürüstlük, Cesaret, Yenilikçilik, İş birliği hepimizde ortak son dönemde yine hep birlikte Katılım/ Çeşitlilik de bu listeye eklendi. Tüm bu ifadeler çok değerli sadece duvar posterlerinde ekran koruyucu görsellerinde kalmadıkları sürece… O yüzden de bir adım daha geriye giderek yeni dünya için en kritik soruyu sormaya sizi davet etmek istiyoruz. Yeni bir soru değil, o kadar havalı da değil ancak cesaretle ve samimiyetle konuşmamız gereken bir alan “Amaç”
Kurumun varlığı hangi amaca hizmet ediyor?
Bu soruyu önce lider olarak siz yanıtlayın. Sonra ekibinizin yanıtlarıyla aynı paralelde olup olmadığınıza bakın. Web sitenizin açılışındaki görkemli cümlenin gerçekten nasıl yansıdığını anlamaya çalışın. Birkaç ardarda sıralanan “Neden?” sorusu çok iyi gelecektir.
Sonrasında da aşağıdaki sorular üzerinden birlikte derinleşebilirsiniz.
Her soru için gelen yanıtları dinlemek, birbirinizin yanıtlarından beslenerek ana temaları, olmazsa olmaz kelimeleri seçmek basit ve etkili bir yöntem.
📌Amaç cümleniz dış dünyada nasıl bir anlam taşıyor?
Bugünün dinamiklerini ve hizmet ettiğiniz alanı nasıl yansıtıyor?
Gelecekte nasıl bir değer yaratmayı vaat ediyor?
Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için nasıl bir duruşunuz var?
Müşterilerinize ne sunuyorsunuz? Hatta sadece sizin sunduğunuz nasıl bir deneyimden bahsedebiliyorsunuz?
📌Amaç cümleniz iç dünyanızda nasıl bir anlam taşıyor?
Çalışanlarınızın kendilerini nasıl geliştirme yolculuğuna nasıl hizmet ediyor?
Çalışanlarınızın “daha iyi bir insan” olmalarını, “amaçlarını yaşatmalarını” nasıl destekliyor?
Çalışanlarınızın merakını ve bağlılığını nasıl büyütüyor?
Hem içten dışa hem de dıştan içe amaç cümlenizi çalıştıktan sonra tekrar amacınızı ziyaret edebilirsiniz. Çalışanlarınızın bireysel amacı ile kurumun amacı arasındaki bağı güçlendirmek sonrasında zorlandığınız tüm sahnelerde hepinizin aradığı enerji için yanıt olacaktır. Noktaları birleştirmenin önemli olduğu bir çağda olmanın doğal bir sonucu…
Amacı güçlü kurduğumuzda paradoks olarak karşımıza çıkan birçok sorunu da kapsayacak zihniyeti de geliştirebiliyoruz.
Teknoloji mi insan mı?
Duygular mı düşünceler mi?
Hız mı yavaşlamak mı?
Çalışan mı müşteri mi?
Performans mı bağlılık mı?
Amacı hem iç hem de dış paydaşlar için sağlıklı bir şekilde tanımladığımızda kurduğumuz strateji de anlamlı olacaktır. Anlamı aramadan deneyimlemek de devamında gelecektir. Bu nedenle anlamı aranacak ve bulunacak bir kavram olarak görmek istemiyoruz. Altta yatan güçlü bir amaç varsa o doğrultuda atılacak her adım da anlamı içinde barındıracaktır.
Sadece bu yolculuk asla tek kişilik bir yolculuk, bireysel bir başarı hikayesi olmayacaktır. Bu bir takım oyunu olunca diğer kişinin dünyası, duyguları ve düşüncelerini nasıl okuduğumuz, kendimize yansımasını nasıl yaşadığımız, her kurduğumuz diyalogdan ne aldığımız ve ne verdiğimiz büyük resmi şekillendirecektir.
Tüm bu süreci ise meraklı soru ile başlatıyoruz: “Neden varız?” Varoluşsal zorlu yollara düşmeden, 8-9 yaşında bir çocuğa anlatacak tatta yanıt verebiliyorsak, ne mutlu bize 🎈
Kurumsal dünyanın paradigmaları değişirken merak edeceğimiz, öğreneceğimiz ve gelişeceğimiz çok konumuz var. Belki de önceliklendirebilmek çok daha kritik olacak 🙋♀️
Tam olarak nasıl bir iş yapmak istediğimi hiç bir zaman bilemedim, bankacı oldum para sattım, bir dönem insan kaynakları yöneticisi oldum işe alım yaptım ve bir dolu işten çıkarılma kararını paylaştım, sonra üniversitede öğretim görevlisi oldum, ilaç sektörünü de denedim. Sanırım en çok kendime yakıştırdığım danışmanlık şapkam oldu, ünvanlardan uzak olması bana iyi geldi. Bir de merakımı büyütmesi, farklı sektörler, farklı renkler ve farklı hikayeleri sevdim. Hem hepsinin çok içindeyim, hem de danışman olarak o mesafemi bir şekilde korudum. Bir de sahnede olmak var, salondaki en güvenli ve en eğlenceli yer kesinlikle, spotların altında olmak benim için hep rahat oldu.
[email protected]